Ekonominin dümenini elinde tutan ya da kayınpederi adına ‘en güvenilir’ isim olarak ekonominin dümenine oturtulan damat bakan, ‘en kötüsünü geride bıraktık’ demişti ya, kazın ayağı öyle değilmiş.

Resmi bütün veriler, söylemleri doğrulamıyor…

Peki, bakan düzeyinde bilgi paylaşanlar, resmi verilere rağmen nasıl yanıltıcı bilgi verebilir ?

Bu durum, demokratik mekanizmaların işlediği, kamuoyu adına denetim görevi üstlenen kişi ya da kurumların işini gerektiği gibi yaptığında pek yaşanabilir bir tablo değil. Ama, tüm bunlardan uzaklaştırılmış bir sistem ve biat etmiş bir toplum yaratıldığında kolaylıkla yaratılabilecek illüzyonlar.

İyi de, etkili ve yetkili damat bakanı doğrulamayan bilgiler kime ait dersiniz ?

Tabi ki, veri kabul edilen bilgiler Türkiye İstatistik Kurumu’na…

Kurumun, yılın ilk çeyreğine ait İşgücü Girdi Endeksleri'ne göre, sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında takvim etkilerinden arındırılmış istihdam endeksi önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 8.6 azaldı. Alt sektörler endeksi de, sanayi sektöründe yüzde 4.4, inşaat sektöründe yüzde 26.4 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 6.9 azalma olduğunu doğruluyor.

Yetmez;

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış istihdam endeksi bir önceki çeyreğe göre yüzde 2.1 azaldı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 1.6, inşaat sektöründe yüzde 10.0 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 0.7 azaldı.

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında takvim etkilerinden arındırılmış çalışılan saat endeksine bakınca da;

Bu yılın ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 9.9 azalma görülüyor. Alt sektörler endeksi, sanayi sektöründe yüzde 5.8, inşaat sektöründe yüzde 29.4 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 7.6 azalmaya işaret ediyor.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış çalışılan saat endeksi ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,2 azaldı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 1,0, inşaat sektöründe yüzde 10,6 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 1,1 azaldı.

Hal böyleyken;

Devlet patrona bakıyor, işçinin maaşı ise işsizlik fonundan ödeniyor. İşçilerin maaşını ödeyemeyen patronlar, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan son 5 ayda 94 milyon lira destek aldı.

İşsizlik Sigortası Fonu’ndan son 5 ayda yapılan maaş ödemesi 94 milyon 710 bin liraya, maaşı ödenen işçi sayısı ise 125 bin 933’e fırladı.

2017'nin tamamında 506 işçi için 759 bin lira, 2018'in 11 aylık döneminde de sadece 267 işçi için 671 bin liralık maaş ödemesi yapılmıştı.

Yönetenler ve yönetilenler ilişkisine bakınca, söz konusu tablo oldukça karışık. Bu tablo, ifade edenlerin bile içinden kolay çıkamayacağı bir tablo.

Kaldı ki, geçim derdinde olan milyonlarca vatandaş, bu verilere hiç dikkat etmez, edemez…

Ekonomik duruma ilişkin saraydan yapılanla damat bakan tarafından yapılan açıklamalar uzun süredir birbiriyle çelişir durumda. Vatandaş, hangi verilere bakarak adım atacak ya da önlem alacak, kestiremiyor.

Böylece, ortalık iyice bulanıyor ve hiç kimse ‘ben reel verilere dayalı analiz yapıyorum’ diyemiyor. Vatandaş ise cebine giren para hep azaldığı ya da o paranın alım gücü eksildiği için hiç kimseye inanmaz hale geldi.

Damada inat, ne istihdam arttı, ne de yoksulluk azaldı. İşsizlik rakamları her geçen gün artıyor, yoksulluk ise yaygınlaşıyor. Türkiye’nin yut dışındaki kredibilitesi ve uluslararası piyasalardaki güvenilirliği her geçen gün azalıyor.

İçeride her şeyin karmaşık hale gelmesine neden olan siyasetsizlik, dışarıda da giderek azalan itibar ve güvensizlik.

Ülkenin geldiği durum bu. Ülkemiz ve halkımız bunu ne kadar hak ediyor ?

Karar verecek olan yine bizleriz, damada inat. Davul bizim boynumuzdaysa, tokmak da bizim elimizde olmalı ki, düzlüğe çıkıp nefes alalım.