Almanya'da siyasi kaynaklı suçlarda 2019'da güçlü artış kaydedildi. Aşırı sağ ve sol kaynaklı suçlar artarken radikal İslamcı suçlarda gerileme görüldü.

Emniyet'in suç istatistiklerine göre siyasi kaynaklı suçların sayısı geçen yıl yüzde 14 oranında artarak 41 bin 177'ye yükseldi. Hakaretten yaralama, kundaklama ve cinayetlere uzanan suç eylemlerinin yaklaşık yarısının aşırı sağcılar tarafından işlendiği bildirildi. Aşırı sağcıların işlediği suçların sayısı 2018'e göre yüzde 9,4 oranında artarak 22 bin 342'ye yükseldi.

En büyük artış, antisemitist suç vakalarında görüldü. Yahudileri hedef alan suç eylemlerinin oranı yüzde 13'lük artışla 2 bin 32 olarak kaydedildi. Bu suçların yüzde 93'ünün aşırı sağ görüşlü failler tarafından işlendiği tespit edildi. "İslam düşmanı" olarak sınıflandırılan suç sayısı ise yüzde 4,4'lük artışla 950'ye yükseldi.

Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer verilerle ilgili yaptığı değerlendirmede "En büyük tehdit önceden de olduğu gibi aşırı sağ tehdidi" ifadelerini kullandı. Seehofer siyasi kaynaklı suçlarda 2019'da güçlü artış kaydedilmesinin kendisinde "büyük endişe" yarattığını belirtti.

Din kaynaklı suçların sayısında ise 425 vakayla yüzde 27'lik gerileme kaydedildi. Radikal İslamcı suçlardaki gerilemede, IŞİD'in Suriye ve Irak'ta aldığı yenilgilerin ve Almanya'da son yıllarda çok sayıda radikal İslamcı derneğin yasaklanmasının etkili olduğu düşünülüyor.

Yargıçlar Birliği'nden uyarı

Alman Yargıçlar Birliği, Yahudilere karşı işlenen antisemitist suçlardaki artışa dikkat çekerek antisemitizmle mücadelenin güçlendirilmesi gerektiği uyarısında bulundu.

Yargıçlar Birliği Genel Müdürü Sven Rebehn, "Yahudi düşmanlığı kaynaklı suçlar ve aşırı sağcı nefret söylemindeki artış karşısında nefret ve antisemitizme karşı planlanan yasal düzenlemenin hukuk devletinin vermesi gereken doğru yanıt olduğu" görüşünü dile getirerek yasa tasarısında internetteki nefret içeriklerine yönelik cezai takibatta iyileştirmelere gidilmesini ve antisemitizmin cezayı ağırlaştırıcı unsur haline getirilmesini memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı.

Rebehn, mahkemelerin bir suç olayında antisemitizm unsuru bulunup bulunmadığını halihazırda titizlikle incelediklerini ve kararda cezayı ağırlaştırıcı unsur olarak gördüklerini belirtti.