Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberine göre, Sakarya Üniversitesi’nden mezun olan Ömer Ekinci, 24 Temmuz 2018’de Sur’daki Bagivar Ortaokulu’na rehberlik öğretmeni olarak atandı. Atamadan sonra Diyarbakır Valiliği’nin 14 Eylül 2018’de Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderdiği yazıda, Ekinci hakkındaki ‘Güvenlik ve Arşiv Araştırması’ kaydının olumsuz olduğu ifade edildi. Bu yazı üzerine Ekinci’nin ataması 25 Ekim 2018’de iptal edildi. Ekinci, avukatı Savaş Kılıç aracılığıyla iptal davası açtı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Ankara 2. İdare Mahkemesi’ne gönderilen savunmada, “Öğretmenlik mesleğinin hassasiyeti ve öğrenciler üzerinde olumsuz bir etkinin geriye dönüşünün olmayacağı dikkate alınarak, öğretmen olarak bakanlığımız bünyesinde çalışmasının uygun olmayacağı kararı verilmiştir” denildi.

Bilecik Emniyet Müdürlüğü tarafından 15 Ocak 2017’de mahkemeye gönderilen istihbarat notunda ise “Ekinci’nin Eskişehir’de 2-3 Haziran 2013’te Gezi Parkı eylemlerinde Ali İsmail Korkmaz’ı döverek öldüren polislere 21 Ocak 2015’te verilen cezanın yetersiz olduğu gerekçesiyle İstanbul’da yapılan bir protesto eylemine katıldığı” belirtildi. Ekinci’nin ayrıca Mersin’de 11 Şubat 2015’te üniversiteli Özgecan Arslan’ın tecavüz edildikten sonra öldürülmesini protesto için Sakarya’da bir yürüyüşe katıldığı ve yürüyüşten sonra ‘Öğrenci Kolektifleri’ adlı gruptan iki gençle sohbet ettiği belirtildi. Ve son olarak da ‘Ekinci’nin terör örgütü PKK ile bağlantılı Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi’nden şahıslarla irtibatlı olduğu’ iddia edildi.

‘ÇALIŞARAK OKUDUM’

Ekinci, eylemlere katıldığını belirterek, “Ali İsmail katledildi ve ceza tatmin edici değildi. Bunun için katıldım. Özgecan Arslan olayını dillendirmek bile istemiyorum. Bir daha olmaması için katıldım. Olsa yine katılırım” dedi.

PKK’lılarla irtibat iddiasını ise reddeden Ekinci, üniversitede hem öğrenci işlerinde, hem de kütüphanede çalıştığını kaydederek, “Babamın işi yok. Dört kardeşim var. Dört yıl çalışarak okulu bitirdim. 7 bin öğrenci vardı. Her öğrenciyle muhatap oluyordum. Ne bileyim, kim nereye mensup” diye konuştu. Sözleşmeli öğretmenlik yaptığını hatırlatan Ekinci, “Ücretli ve sözleşmeli öğretmenliğin şartları aynı. Bir sıkıntı varsa beni ücretli niye çalıştırdılar? Niye üç mülakatı geçtim?” diye sordu.