Türkiye’deki ekonomik zorlukların öğrencilerin hayatına ve eğitimine yansımaları kısa süre önce İstanbul Üniversitesi’ndeki yemek kriziyle yeniden gündeme taşındı. Öğrenciler yaşadıkları maddi zorlukları düzenledikleri eylemlerle anlatmaya çalıştı.

Eğitimde, öğrencinin en temel ihtiyaçlarından olan beslenme ve barınma konusunda yaşanan sorunlar, aile ve öğrencilerin her geçen gün daha fazla sosyal dayanışma ağları ve burs sunan kurumlara yönelmelerine neden oluyor.

Üniversite öğrencilerine aylık burs desteği sağlayan farklı kurumlar kendilerine yönelik burs başvurularında ciddi artışlar gözlemlediklerini aktarıyor.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) yöneticisi ve İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Cihan Demirci Tansel, ÇYDD’nin üniversite öğrencilerine sağladığı aylık bursa olan talebin artışını elindeki verilerle ortaya koyuyor.

Burs için başvuran öğrenci sayısı 2017-2018 döneminde 31 bin iken 2018-2019'da 35 bine ulaşıyor. 2019-2020 dönemi, 41 bin ile en fazla başvuru yapılan yıl, fakat bu sadece internet üzerinden yapılan resmi başvurular.

Tansel, şubelere gelip konuşan ve e-mail yoluyla ulaşan öğrencilerin sayısının da kaydını tutamadıkları kadar çok olduğuna dikkat çekiyor.

"Burs miktarını artıramıyoruz"

Aylık 250 TL olan bursun öğrencilere fazla destek sağlayamadığından yakınan Tansel, miktarı artırmak ancak bursiyer sayısını azaltmak ile mümkün olabileceği için, daha fazla öğrenciye dokunmayı öncelikli gördüklerini söylüyor.

ÇYDD’nin bursiyerleriyle gerçekleştirdiği düzenli görüşmelerde farklı sorunlara dair detaylar ortaya çıkıyor. Tansel, bazı öğrencilerin aldıkları burslarla geçinemedikleri için çalışmak zorunda kaldıklarını ve bunun akademik başarılarına da olumsuz etki yaptığını kaydediyor.

Tansel, İstanbul Üniversitesi yemekhane protestoları esnasında öğrencilerin yaptıkları bir hesabı hatırlatıyor:

“Üniversite yemekhanelerinde yemek yenilmediği takdirde İstanbul’da en ucuz yerler tercih edilse bile, yemek için gereken günlük miktarın 40 TL civarında” olduğunu belirten Prof. Dr. Tansel, sadece yemek miktarı aylık olarak hesaplandığında bursların yeterli olmasının mümkün olmadığını belirtiyor. Ayrıca herhangi bir burstan yararlanamayan fakat ihtiyaç içinde olan pek çok öğrenci olduğuna da dikkat çekiyor.

Başvurularda ciddi artış var

2003’ten beri bireysel ve kurumsal destekçileri aracılığıyla üniversiteli öğrencilere burs desteği sağlayan Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın (TOG) aylık burs miktarı ise 255 TL. Bugüne kadar 7 bin 786 gence burs olanağı sağlayan TOG, 2020 yılında da bin üniversite öğrencisine burs veriyor.

TOG Programlar Direktörü Gözde Duranay’ın DW Türkçe ile paylaştığı verilere göre son iki yılda bursa başvuran öğrencilerin sayısı ciddi bir artış kaydediyor. 2018-2019 eğitim yılı için başvuran öğrenci sayısı 4 bin 816 iken 2019-2020 eğitim yılı için bu rakam 10 bin 372.

Fırsat eşitsizliğine dikkat çeken sivil toplum kuruluşları, ortak bir sorundan bahsediyor: Verebildikleri aylık miktarlar öğrencilerin yemek masraflarını bile karşılamıyor iken ekonomik krizin kurumlara bağış yapanları da olumsuz etkilemesi nedeniyle, söz konusu kurumlar burs miktarlarını artıramıyor.

Ayrıca, ekonomik kriz bazı bağışçıların geri çekilmesine neden olduğundan halihazırda sağlanan yardımların da kesilme ihtimaliyle karşı karşıya olunduğu belirtiliyor.

Son yıllarda yüzde 20'yi aşan yıllık enflasyonun çok gerisinde kalan yıllık burs artışı da öğrenciler için gelir kaybı anlamına geliyor.