Özelleştirme İdaresi’nin verilerine göre, AKP hükümetleri 2002-2018 arasında 60,8 milyar dolarlık kamu varlığını özelleştirdi. Cumhurbaşkanlığı 2018 Aralık ayında yayınladığı kararnameyle, Milli Savunma Bakanlığı’na ait Sakarya'nın Arifiye ilçesindeki tank-palet fabrikasının işletme hakkı devri (İHD) yöntemiyle, özelleştirme gündemine aldı.

Türkiye'de muhalefet Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı tank-palet fabrikasının satışının on beş yıl öncesine kadar Türkiye’nin en karlı kuruluşları arasında yer alan ve geçtiğimiz günlerde alacaklı bankalar tarafından satışa çıkarılan Türk Telekom özelleştirmesine benzer şekilde yapıldığını ve Türk Telekom’un başına gelenlerin, tank-paletin de başına gelebileceği endişesini dile getiriyor.

DW Türkçe'den Aslı Işık, AKP hükümetinin özelleştirmeden sorumlu ilk başbakan yardımcısı olan Abdüllatif Şener ve yatırım analisti ekonomist Dr. Murat Kubilay ile iki özelleştirmedeki benzerlikleri konuştu.

Şener Telekom’un işletme hakkı devri nasıl gizli kapaklı yürütülmüşse, halen kamuoyunun bilmediği pek çok nokta var ise aynı bilinmezlik tank-palet fabrikasının işletme hakkının devri çalışmalarında da görülüyor" dedi. Yatırım analisti ve ekonomist Dr. Murat Kubilay’a göre de her iki özelleştirmenin ortak yanı süreçlerin 'şeffaf' işlememesi.

"Bütün yük devlete kaldı"

"Telekom Türkiye tarihinin en önemli özelleştirmelerinden biriydi. Hariri ailesine işletme hakkının devri yoluyla  kasasında 2 milyar Dolar ile verildi ve satıştan sonra KDV oranlarını düşürerek de ayrı bir avantaj sağlandı” diyen Şener, "Daha sonra Telekom'u alanlar kredi taksitlerini düzgün ödemediler, şirketi teminat göstererek, dünyanın kredisini aldılar, hem kârlarını yurtdışına transfer ettiler hem de borçlarını ödemeden kayboldular. Telekom’un bütün yükü devlete kaldı" yorumunu yaptı.

Benzer bir sürecin tank-palet fabrikasında yaşandığını söyleyen Şener, "Telekom’un işletme hakkı devri nasıl gizli kapaklı yürütülmüşse, kamuoyunun bilmediği pek çok nokta halen var ise, aynı bilinmezlik tank-palet fabrikasının işletme hakkının devri çalışmalarında da görülüyor. Katar ordusunun ortak olduğu BMC’ye 50 milyon dolarlık yatırım şartı karşılığında veriliyor. Burada da gizlilik var" diye konuştu.

Hem Telekom’da hem tank-palet fabrikasının devrinde, karışık ortaklık ilişkileri olduğunu düşündüğünü söyleyen Şener, "Alanların ortaklık yapısı ilgili bilinmezlik var. Gerçek ortaklar, buradan pay alanlar kimlerdir, bunlar her iki şirket için de şeffaf değildir. Özelleştirmeye rant olarak baktığınızda bu gizlilik ve bu kaynak transferi olur" değerlendirmesinde bulundu.

Tank-palet fabrikası geçen yıl sonunda özelleştirme kapsamına alındı. Cumhurbaşkanı kararı ile Savunma Bakanlığı tarafından kurulan ASFALT AŞ’ye devredildi. Karara göre ASFALT AŞ, 25 yıllığına işletme hakkı devrini 50 milyon dolarlık yatırım şartıyla, üçüncü şirketlere verebilecek. Yedi maddeden oluşan Karar, Resmi Gazete’de yayınlanmadı.

"Bedelsiz satış"

Tank-palet şirketinin hangi koşullarda devredileceğinin belli olmadığına dikkat çeken yatırım analisti Kubilay, belirsizliğe ilişkin "Şirket neden ihalesiz ve bedelsiz veriliyor? Şirketin 50 milyon dolarla ne hangi tip yatırım olacağı, bu paranın kredi olarak mı öz sermaye olarak mı geleceği belli değil. Telekom’da da yatırım garantisi vardı, nakit akışı iyi olan bir firma olduğu için 6,5 milyar dolara da satıldı. Tank-palet fabrikasının karı ne kadar bu da bilinmiyor. TSK’nın ne kadar tanka ihtiyacı olacağını göremiyorum. Burada şeffaflık yok” şeklinde konuştu.

Türk Telekom ya da Atatürk havalimanı özelleştirmelerinde imtiyaz karşılığında devletin para da talep ettiğini hatırlatan Kubilay, "Devlete hiçbir para ödemeyeceklerse ve sadece 25 yıl boyunca 50 milyon dolar yatırım yapacaklarsa, bu özelleştirme Telekom’a hiç benzemiyor. Telekom’da 6,5 milyar dolar para alındı. Burada bedelsiz satış söz konusu" dedi.