CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, fındığın ülke için önemini vurgulayan raporunda, 2018 yılından bugüne özellikle İtalyan tekel firma Ferrero’nun fiyat konusunda oyunlar oynandığını ifade etti.

Raporda, fındık fiyatlarıyla ilgili başta TMO, Rekabet Kurumu ve TÜİK olmak üzere hükümetin bu kurumları tarafından, İtalyan firma Ferrero’ya nasıl göz yumulduğuna ve işbirlikçi hale getirildiğine yer verildi.

İlk 3 maddeyi acil ve en öncelikli konular olarak ifade eden Adıgüzel’in “Fındıkta Oynanan Oyunu Deşifre Ediyoruz” başlıklı raporunun öneriler kısmı ise şöyle:

  • Bu yıl taban fiyat en az 25 TL olmalıdır. Bu rakam açıklanacak rekolte ve maliyet hesapları ile daha yukarıya revize edilebilir.
  • Fındık taban fiyatı sezondan önce, üretici fındığın dalından tutmadan açıklanmalıdır.
  • Devlet, TMO ve Fiskobirlik eliyle taban fiyat uygulaması üzerinden ve piyasanın altında olmamak kaydıyla fındık alımı yapmalıdır. TMO alım yaparken, randıman oyunları yapılmamalıdır. “Fındık ezik büzük nemli” gibi bahanelerle üretici geri çevrilmemelidir. TMO ve Fiskobirlik, aldığı fındığın parasının bir bölümünü peşin ödemelidir. Yeterli sayıda alım ofisi kurulmalıdır. Üretici fındığı coğrafyada seyahat ettirmek zorunda bırakılmamalıdır. TMO alımlarında kota uygulanmamalıdır.
  • Manüplasyonların önlenmesi, rekabetin korunması ve fındıktan ülke ve üretici lehine maksimum kazanım için tıpkı enerji ve bankacılık alanında olduğu gibi Fındık Piyasası Denetleme Kurulu kurulması. Üretici birliklerinin, Ziraat Odalarının, sanayicinin, manav ve tüm tarafların yönetimine dahil edilmesi.
  • Fındık Ar-Ge merkezi oluşturulması ve fındığın katma değerinin ülkemizde kalması için çalışmalar yapılması.
  • Özellikle yabancı firmaların fındık piyasasında tekel oluşturmasının önüne geçilecek tedbirler alınması. Bunların ihracat yetkilerinin gözden geçirilmesi ve Rekabet Kurumu’nun milli çıkarları öne alan şekilde organize edilmesi.
  • Fındıkta serbest girişimcilerin, yerli sanayinin uluslararası kartelle mücadele edebilmesi için bir araya gelmelerinin teşviki (kümeleme) ve devletin bunlara finansman desteği. Teşvikler zaten mevcut olan alanlarda değil eksik görülen alanlarda verilmelidir. Örneğin: Kırma sektöründe yeterli işletme varken bu sektörde teşvik verilmesi ve yeni işletmeler açılması İtalyan kartel için yeni taşeronlar oluşturmak demektir. Bu nedenle teşviklerin sektörün farklı birimlerinde verilmesi planlanmalıdır.
  • EximBank, Merkez Bankası, Diğer Kamu Bankaları ve tüm finans sektörünün Türk menşeili ihracatçı firmalara Eylül-Aralık ayları arasında destek vermesi.
  • Üretimde verimliliğin arttırılması için ziraat mühendislerinin ve üniversitelerin ilgili birimlerinin eğitici faaliyetlerde bulunması.
  • Fındık bahçelerinin gençleştirilmesi için devlet tarafından finansman desteği.
  • Maliyetleri azaltmak için ilaç ve gübre fiyatlarının düşürülmesi ve yerli üretimlerinin teşviki. KDV’nin düşürülmesi ve vergi muafiyeti.
  • Özellikle taban arazilerinde fındık dışındaki yıllık 2-3 hasat yapılabilen alternatif ürünlerin teşviki.
  • Lisanslı depoculuğun teşviki. Endüstriyel iklimlendirilmiş depolar.
  • Fındık İhtisas Borsası’nın kurulması.
  • Fiskobirlik’in tekrar etkinleştirilmesi, siyasetten arındırılması ve düzenleyici görev üstlenmesi için gerekli mevzuat çalışmalarının yapılması.
  • Fındıkta uygulanan alan bazlı gelir desteğinin devamı. Ancak üretimi teşvik etmek için üretim bazlı olarak düzenlenmesi.
  • Tarım sigortasının teşviki ve doğrudan gelir desteği için ön şart haline getirilmesi.
  • Tüm tarafların görüşü ve katkısı alınarak, Fındık Kanunu’nun çıkarılması.
  • Mevsimlik işçi konusunun kapsamlı olarak ele alınması. Ulaşım, konaklama, sigorta ve çocuk işçiliğinin önlenmesi gibi konularda önlemler alınması.