DİSK Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) hazırladığı “İnsan Onuruna Yaraşır Asgari Ücret” başlıklı 2020 Asgari Ücret Raporu'nda yer alan 2019 Eurostat verilerine göre Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde en düşük asgari ücrete sahip dördüncü ülke.

Raporda öne çıkan tespitler şöyle:

ASGARİ ÜCRET ORTALAMA ÜCRET HALİNE GELİYOR

Rapora göre asgari ücret, hanehalkı ortalama gelirine yaklaşıyor. Böylece asgari ücret, giderek çalışanların çok daha geniş bir bölümünün sorunu haline geliyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2006 yılında aylık hanehalkı ferdi ücret ve maaş geliri, asgari ücretin yaklaşık iki katıydı. 2018’de bu gelir, asgari ücretin 1,56 katına geriledi. Bir diğer ifadeyle ortalama ücretler asgari ücretten daha az arttı ve giderek daha fazla işçi asgari ücrete yakın düzeylerde ücretlerle çalışmak zorunda kaldı.

KADINLARIN ÜCRET ORTALAMASI DAHA YAKIN

TÜİK verilerine bakıldığında, kadınların ortalama ücretlerinin erkeklere göre asgari ücrete çok daha yakın olduğu görülüyor. 2006’da kadınların aylık ortalama ücret ve maaş geliri, asgari ücretin 1,81 katı düzeyindeydi. 2018’de ise kadınların ortalama geliri, asgari ücretin 1,38 katı düzeyine geriledi. Öte yandan 2006’da erkeklerin aylık ortalama ücret ve maaş geliri asgari ücretin 2,03 katı iken, 2018’de bu oran 1,64 oldu.

Bu veriler, kadınların ortalama ücret ve maaş gelirlerinin erkeklere göre çok daha hızlı düştüğünü ortaya koyuyor. Asgari ücret ile kadınların ortalama ücretleri arasındaki fark giderek azalıyor.

1 MİLYON 800 BİN İŞÇİ ASGARİ ÜCRET BİLE ALAMIYOR!

Raporda yer alan bir diğer çarpıcı veri ise şu: 1,8 milyon işçi asgari ücret bile alamıyor, asgari ücretin altında ücretlerle çalışıyor.

SGK ve TÜİK verileri birlikte ele alındığında, 10 milyon civarında işçinin asgari ücret altında, asgari ücret düzeyinde veya asgari ücretin en fazla yüzde 10 üstü kadar ücret aldığı görülüyor.

HÜKÜMETİN İDDİASI GERÇEĞİ YANSITMIYOR

Hükümet, Türkiye’deki asgari ücretin diğer ülkelere göre yüksek olduğu iddiasını sık sık dile getirse de bu iddia gerçeği yansıtmıyor. Eurostat 2019 verilerine göre Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde en düşük asgari ücrete sahip dördüncü ülke. 2009 yılında Avrupa’da Türkiye’den daha düşük asgari ücrete sahip 11 ülke vardı, 2019 yılında ise yalnızca üç ülke bulunuyor: Sırbistan, Bulgaristan ve Arnavutluk.

Birgün gazetesinde yer alan habere göre, üstelik Türkiye’de asgari ücretin yıllık artış hızı da pek çok Avrupa ülkesinden düşük. Türkiye’de son 10 yılda asgari ücretin yıllık artış hızı yüzde 2,8. Bu oran Bulgaristan’da yüzde 8,8, Romanya’da yüzde 12, Macaristan’da yüzde 5,8, İspanya’da yüzde 3,7, İngiltere’de yüzde 3,2. Bu nedenle 2009’da Türkiye’den daha düşük asgari ücrete sahip ülkeler, bugün Türkiye’den çok daha yüksek asgari ücrete ulaşmış durumda.

ASGARİ ÜCRETİN YARISI VERGİYE GİDİYOR

Rapora göre, asgari ücretten yapılan vergi ve diğer kesintiler aslında görünenden daha yüksek. Asgari ücretin görünen-görünmeyen, dolaylı-dolaysız kesintileri dikkate alındığında, işçinin eline asgari ücretin sadece yüzde 49’unun net gelir olarak geçtiği görülüyor. Buna göre, brüt asgari ücretin yüzde 51’i (bin 537 TL’si) dolaylı ve dolaysız olarak ödenen vergi ve kesintilere gidiyor.

AGİ ASGARİ ÜCRETİN PARÇASI DEĞİL

İşçinin eline geçen asgari ücret aslında bin 829 TL. Bu ücrete 192 TL Asgari Geçim İndirimi (AGİ) eklenince asgari ücret net 2 bin 21 TL’ye ulaşıyor. Böylece net asgari ücret, olduğundan yüksek gösteriliyor. Ancak AGİ işveren tarafından ödenmiyor ve bir ücret değil.

Raporda, AGİ’nin bu nedenle asgari ücretin bir parçası olmadığı vurgulanarak, “Geçmişte nasıl vergi iadesi asgari ücretin bir parçası değilse, bugün de AGİ asgari ücretin bir parçası olarak kabul edilemez” deniyor.