Türkiye'nin kanayan yarısı olan işsizlik giderek derinleşirken, umutlar da tükeniyor. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, Türkiye’nin daha önce bu türden bir yoksullaşma görmediğini dile getirdi.

‘İKİ YIL SÜRECEK’

Türkiye'nin önemli miktarda insan sermayesini son 5 ay içinde yitirdiğini ortaya koyan Gürsel, “Türkiye toplumu daha önce hiç tecrübe etmediği bir yoksullaşma sürecine girdi. Çok sayıda ailenin 2019 gelir düzeylerini yakalayabilmeleri büyük olasılıkla iki yıl alabilir” dedi. İş gücü piyasası görünümünü analiz eden ve önemli çalışmalara imza atan Prof. Dr. Gürsel, Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’e ekonomideki tabloya ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

– Pandeminin iş gücü piyasalarına olan etkisinde tepe noktasını gördük mü?  Önümüzdeki süreçte nasıl bir görünüm öngörüyorsunuz?

“Son rakamlara göre kısa çalışma ödeneğinden yararlananların sayısı 3.5 milyondu. Bunların çoğu fiilen çalışmıyordu. Ücretsiz izne çıkarılanların sayısı da 1.7 milyonu buldu. Bunlar tanım icabı hiç çalışmıyordu. Sonuç olarak 5.2 milyon kişi istihdamda görünüyor ama aslında potansiyel işsizler. Önümüzdeki aylarda fiili işsizliğin nereye gideceği büyük ölçüde bu potansiyel işsizlerin akıbetine bağlı. Bir yanda 2.5 milyon insan işinden olmuş ama iş aramıyor ve ezici çoğunluğu devlet desteğinden yoksun. Diğer yanda 5 milyon küsur kişi sözde istihdamda ama son derece düşük desteklerle idare etmeye çalışıyor.”

‘TÜRKİYE TOPLUM DAHA ÖNCE HİÇ TECRÜBE ETMEDİĞİ BİR YOKSULLAŞMA SÜRECİNE GİRDİ’

– Peki, bu milyonların aileleri daha ne kadar süre dayanabilirler?

“Türkiye toplumu daha önce hiç tecrübe etmediği bir yoksullaşma sürecine girdi. Yegane umut, salgında ikinci bir dalga yaşanmadan ekonominin nispeten toparlanması. Ciddi makroekonomik sorunlar birikiyor. Çok sayıda ailenin 2019 gelir düzeylerini yakalayabilmeleri büyük olasılıkla iki yıl alabilir. Yoksullaşmanın eğitim, sağlık gibi beşeri sermaye alanlarında neden olacağı yan etkilerden kaçınmak mevcut koşullarda ne yazık ki mümkün görünmüyor.”

‘2.5 MİLYON İŞSİZ BUHARLAŞTI’

– Yazılarınızda söz ettiğiniz ‘buharlaşan işsizler' nasıl oluştu?

“Geçen yılın sonlarından itibaren, işgücü piyasasında sıra dışı bir gelişmeyle karşılaştık. İstihdam azalırken, işsiz sayısı da azalmaya başladı. Aralık-şubat döneminde tarım dışı istihdam net 306 bin kayıp yaşadı, işsiz sayısı ise 296 bin azaldı. Corona şoku ise bu sıra dışı gelişmeyi adeta bir tsunamiye dönüştürdü. Mart ve nisanda tarım dışı istihdam kaybı 1.9 milyonu aştı, tarım dışı işsiz sayısı 80 bin kişilik artış kaydetti. 2.3 milyon net istihdam kaybı gerçekleşirken, işsiz sayısı 200 bin azaldı, tabiri caizse, 2.5 milyon işsiz buharlaştı.”

‘5 AYDA ÖNEMLİ MİKTARDA İNSAN SERMAYESİNİ YİTİRDİK’

– Muazzam bir rakam, bu işsizler nereye kayboldu, TÜİK bu konuda ne diyor?

“TÜİK hane halkı işgücü istatistikleri elbette insanları buharlaştıramaz. Her şeyden önce istihdamda olanlar ile iş arayanların toplamı olan iş gücünün çalışabilir nüfus içindeki payı hızla düşüyor. İş gücüne katılma oranı nisanda yüzde 47.5'e gerileyerek, 8 yıl geriye gitti.

Özellikle iş gücüne kadınların güçlü katılımı sayesinde Mart 2019'da yüzde 53.5'e kadar yükselmişti. Türkiye önemli miktarda insan sermayesini son 5 ay içinde yitirdi. Ne kadar zamanda geri alacağı da belli değil.”

‘TARIM DIŞI İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 23’E YAKLAŞIYOR’

“TÜİK istatistiklerinin ayrıntılarına girildiğinde bu soruya kısmen yanıt vermek mümkün.

İş bulma ümidi olmadığı için iş aramayanlar var. Sayıları aralıktan nisan ayına kadar 800 binden 1.3 milyona çıktı. Bir de çalışmaya hazır ama “çeşitli ailevi nedenlerle” iş aramayanlar var ki; çoğu kadınlardan oluşuyor. Sayıları aynı dönemde 1.7 milyondan 3.1 milyona yükseldi. 15-24 yaş arası “ne eğitimde ne işte” olan, iş de aramayan gençler var.

Bunların sayısı yaklaşık 3 milyondan 3 milyon 400 bine çıktı. Toplarsak beş ayda iş aramadığı için işsiz olarak kayda geçmeyen 2.3 milyon kişi var. Sonuçta, tahmini hesaplarla tarım dışı işsizlik oranı yüzde 22-23'e yaklaşıyor.”