Halkların Demokratik Partisi (HDP), Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis’e 28 Nisan’ın, “İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü” olarak kabul edilmesi için kanun teklifi sundu. Kanun teklifi gerekçesinde, “Koronavirüs pandemisi devam ederken işçiler için değişen bir şey yoktur. Ne yazık ki ölmeye devam etmişlerdir” denildi.

Aynı zamanda Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi olan Gergerlioğlu’nun sunduğu kanun teklifinin gerekçesinde, “Bütün topluma ‘Evde kal’ denilirken, işçilere işte kal denilmiştir. 2019 Mart ayında hayatını kaybeden işçi sayısı 114 iken, 2020 Mart ayında 113 olmuştur. Yani işçiler için değişen bir şey olmamış, ne yazık ki ölmeye devam etmişlerdir” ifadelerini kullandı.

İŞ KAZASI İSTATİSTİKLERİNDE BİRİNCİ

Gerekçede, Türkiye’nin Eurostat ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) verilerinde, iş kazalarında en fazla insanın öldüğü ülke olduğu belirtilirken, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi rakamlarına göre, 2020 yılının Ocak ayında en az 112, Şubat ayında en az 131, Mart ayında en az 113 işçinin öldüğü söylendi.

“Bizler; işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alındığı bir çalışma hayatını, geride kalan ve ekmeği için çalışan herkes için istemekteyiz” ifadeleri kullanılan gerekçede, 28 Nisan tarihinin Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından 2001 yılında, “Dünya Çalışma Güvenliği ve Sağlığı Günü” ilan edildiği hatırlatıldı ve, “2013 yılı itibariyle 28 Nisan Dünya’da 30’u aşkın ülkede resmi olarak ‘Anma ve Yas Günü’ olarak kabul edilmiştir. Birçok ülkede de 28 Nisan’ın Anma ve Yas Günü ilan edilmesi için kampanyalar halen sürdürülmektedir” denildi.

28 Nisan’ın İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma Ve Yas Günü ilan edilmesi hakkında kanun teklifinin maddeleri şu şekilde:

Madde 1: Her yılın 28 Nisan günü “İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü”dür. 28 Nisan gününü içine alan hafta boyunca ilgili kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütleri işbirliğiyle anmalar ve işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda duyarlılığı artırmaya yönelik etkinlikler düzenlenir.

Madde 2: Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Madde 3: Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

SEZGİN TANRIKULU’NUN TEKLİFİ

CHP sitanbul Miletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu tarafından yapılan açıklama ise şöyle:

“28 Nisan tarihinin “İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü” ilan edilmesi için TBMMye kanun teklifi sunmuş bulunmaktayız!
28 Nisan artık iş cinayetlerine, işyerlerindeki ihmalkarlığa, işçinin yaşam hakkına, patronların ve ilgili bakanlığın yükümlülüklerine dikkat çekilecek bir gün olmalıdır.
28 Nisan günü, 1914 yılında Kanadada iş cinayetlerinde patron sorumluluğu olduğuna vurgu yapılan ilk hukuki kararın verildiği gündür.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 2001 yılında 28 Nisan’ı “Dünya Çalışma ve Güvenliği ve Sağlığı Günü” ilan etmiş, 30’dan fazla ülkede 28 Nisan günü “İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü” olarak kabul edilmiştir. ILO’nun verilerine göre dünyada her yıl 2 milyon 300 bin işçi çalışırken hayatını kaybetmektedir.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) ve meslek odalarının araştırmaları ise bu sayının Türkiye için günde ortalama üç ila sekiz arasında değiştiğini ortaya koymaktadır. TMMOB’a bağlı Makine Mühendisleri Odasının düzenlediği VII. Ulusal İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kongresi” sonuç bildirgesinde de Türkiye’nin iş cinayetlerinde Avrupa’da birinci, dünyada ise üçüncü sırada geldiği görülmektedir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisine göre 2012 yılında 876, 2013 yılında 1.235ten fazla işçi çalışırken yaşamını yitirmiştir. 2014 yılında önlenebilir sebeplere rağmen -en az- 1736  işçi yaşamını yitirmiştir. 2020 yılının Mart ayında 14’ü koronavirüs nedeniyle olmak üzere en az 113 işçi hayatını kaybetmiştir.
Hükümetin sorumluluğunu yerine getirmeyip işçiyi patronların insafına terk eden, iş güvenliği denetimini sıkı bir biçimde yapmayan tutumunun da bu cinayetlerde etkili olduğu çok açıktır.
Her yıl, 28 Nisan gününü içine alan hafta boyunca işçilerin karşılaştıkları ihlaller, iş cinayetleri, patron ve hükümetin sorumlulukları üzerinde etraflıca tartışılabilecek ve en önemlisi de gerek hayatlarını kaybetmiş işçilerin yasını tutmak gerekse yeni cinayetlere karşı önlemleri tartışmak son derece anlamlı olacaktır. Böylece bu konuda duyarlılığı artırma fırsatı da doğacağına inanıyoruz.”