Devrimci işçi Sendikaları Konfederasyonu(DİSK)'e üye Genel İş Sendikası'nın hazırladığı Türkiye'de Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluk Raporu'nda ekonomik krizin etkisine dair çarpıcı veriler yer aldı. Rapora göre;

-TÜRKİYE’DE EN ZENGİN İLE EN YOKSUL ARASINDAKİ GELİR EŞİTSİZLİĞİ 8,7 KATI BULDU.

-TÜRKİYE’DE 16 MİLYON KİŞİ YOKSUL, 18 MİLYON KİŞİ İSE YOKSULLUK RİSKİ İLE KARŞI KARŞIYA.

-TÜRKİYE’DE ÇALIŞAN YOKSULLUĞU BİR YILDA %11 ARTTI.

-KRİZ, 1 MİLYONDAN FAZLA YENİ İŞSİZ YARATTI!

-İŞ ARAMA SÜRELERİ UZADI, BİR YILDAN FAZLA SÜREDİR İŞ ARAYANLARIN SAYISI YÜZDE 31 ARTTI.

-İŞSİZLİK SİGORTASI BAŞVURULARI YÜZDE 48,8 ARTTI.

TÜRKİYE GELİR EŞİTSİZİLİĞİNDE İLK SIRALARDA!

Gelir dağılımı, bir ülkede üretilen mal ve hizmetlerden elde edilen toplam gelirin, aynı ülkede yaşayan insanlara çeşitli dağıtım mekanizmaları yoluyla paylaştırılmasını ifade eder. 3 Gelir dağılımı bu paylaşımların ne şekilde yapıldığını da ortaya koyar. Gelirin eşit dağıtılmaması, toplumun eğitim, sağlık, barınma ve beslenme gibi temel haklara eşit koşullarda ulaşılmadığını ve aynı zamanda uygulanan ekonomi politikalarının adil ve güvenilir olmadığını göstermektedir. Bu nedenle de gelirin eşit dağılımı, toplumsal eşitliğin artmasında önemli bir faktördür. Türkiye, gelir dağılımı eşitliğinde en adaletsiz olanlardan biridir. Hatta gelir dağılımı eşitliğinde Türkiye, OECD ülkeleri içinde son sıralardadır. 

Türkiye’de En Zengin Yüzde 20’lik Kesim En Yoksul Yüzde 20’lik Kesimden 8,7 Kat Daha Fazla Kazanıyor

 Gelir dağılımı eşitsizliği en zengin ve en yoksullar arasındaki uçurumu genişletmektedir. Bu uçurum, gelir dağılımından daha düşük pay alan kesim, aynı zamanda herkesin eşit olarak faydalanması gereken eğitim, sağlık, barınma, beslenme gibi temel kamusal hizmetlere daha az ulaşabilmesine neden olmaktadır. Sosyal devletin zayıflamasında bu uçurumun genişlemesi en önemli etkendir. Eğer bir ülkede ilk yüzde 20 ile son yüzde 20’in gelirden aldıkları pay arasında çok büyük fark var ise gelir eşitsizliğinden söz edilir.5 Bu nedenle sosyal devlet uygulamalarının geniş kapsamlı olduğu Avrupa ülkelerinde gelir dağılımı eşitsizliğinin daha az olduğunu görmekteyiz. Türkiye’de ise daha eşitsiz bir durum söz konusu. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de en yüksek gelir grubu toplam gelirden yüzde 47,6 pay alırken en düşük gelir grubuna sahip kesim yüzde 6,1 pay alabilmektedir. 6 Yani TÜİK verilerine göre Türkiye’de en zengin yüzde 20’lik kesim en yoksul yüzde 20’lik kesimden 7,8 kat daha fazla kazanırken Avrupa veri tabanına göre (Eurostat) Türkiye’de en zengin yüzde 20’lik kesim en yoksul yüzde 20’lik kesimden 8,7 kat daha fazla kazanmaktadır.

TÜRKİYE’DE 16 MİLYON KİŞİ YOKSUL, 18 MİLYON KİŞİ İSE YOKSULLUK RİSKİ İLE KARŞI KARŞIYA

Yoksulluk hem Türkiye’de hem de dünya genelinde önemli bir sorundur. Gelir dağılımı eşitliği ile yoksulluk arasında da doğru orantılı bir ilişki vardır. Bir ülkede gelir dağılımı eşitsizliği ne kadar fazla ise yoksulluk oranı ve yoksulluk risk altındaki nüfusta o kadar fazladır. Özellikle kriz dönemlerinde gelir dağılımındaki eşitsizlik derinleştirdiği gibi aynı zamanda yoksulluğu da arttırmaktadır. 2017 yılından 2018 yılına Türkiye’de yoksulluk sınırı altında yaşayan kişi sayısı, bir yılda 1 milyon 24 bin kişi artarak 15 milyon 864 bin kişiden 16 milyon 888 bin kişiye çıktı.

Türkiye’de Yoksulluk Riski, AB Ortalamasından Yüzde 5 Fazla

Türkiye’de yoksulluk oranları toplumdaki genel yapıyı ortaya koyarken yoksulluk riski ile karşı karşıya olan kesim yoksulluk oranlarının daha da artacağının habercisidir. AB üye ülke ortalamasında yoksulluk riski yüzde 16,9 iken Türkiye’de bu oran yüzde 22,2’dir. Fransa ve Almanya’da ise oran AB ortalamasının altındadır. Fransa’da yüzde 13,4 ve Almanya’da ise yüzde 16,’dir. 

TÜRKİYE’DE ÇALIŞAN YOKSULLUĞU BİR YILDA %11 ARTTI

 Türkiye’de kriz döneminin ortaya çıkardığı sonuçlar çalışanları daha da yoksullaştırmıştır. Türkiye’de çalışan yoksulların oranı bir yılda yüzde 11 artmıştır. 2017 yılında Türkiye’de toplam istihdam içerisinde yoksulluk oranı yüzde 12,8’den 2018 yılında yüzde 13,9’a yükselmiştir8 . Toplam istihdam içerisinde yoksulluk sınırının altında çalışanların sayısı 2017 yılında 3 milyon 493 bin kişi iken bu sayı bir yılda 396 bin kişi daha artmış ve 2018 yılında 4 milyon kişiye yaklaşmıştır (3 milyon 889 bin kişi).

2018 YILINDA NÜFUSUN YÜZDE 32’Sİ BESLENME, YÜZDE 30’U BEKLENMEDİK HARCAMALARINI VE YÜZDE 19’U ISINMA İHTİYAÇLARINI KARŞILAYAMADI

Yoksulluğun artması toplumun temel ihtiyaçlarının karşılanmasını da kısıtladı. Nüfusun büyük bölümü en temel ihtiyaçlardan olan sağlıklı beslenme, ısınma gibi ihtiyaçlarını karşılayamadı. 2018 yılında nüfusun yüzde 32,2’si iki günde bir et, tavuk veya balık içeren yemek ihtiyacını karşılayamadı. Yine nüfusun yüzde 30,4’ü beklenmedik harcamalarını karşılayamazken yüzde 19,1’i de 2018 yılında ev içinde ısınma ihtiyaçlarını karşılayamadı. 

İŞ ARAMA SÜRELERİ UZADI, BİR YILDAN FAZLA SÜREDİR İŞ ARAYANLARIN SAYISI YÜZDE 31 ARTTI

Küçülen ekonomi ve daralan sektörler iş arama sürelerinin uzamasına da neden oldu. 2018 yılı Temmuz ayında 6 ay-1 yıl arasında iş arayanların sayısı 439 bin kişi iken bu sayı 2019 yılı Temmuz ayında 236 bin kişi (yüzde 53) artarak 675 bine çıkmıştır. 

Gençlerde 1 Yıldan Fazla Süredir İş Arayanların Sayısı Yüzde 54 Arttı

 Gençlerde ise 1 yıldan fazla süredir iş arayanların sayısı artmaktadır. Temmuz 2018’de 6 ay ile 1 yıl arasında iş arayan genç sayısı 112 bin kişiden, 2019’da 166 bin kişiye çıkmıştır. Yine aynı dönemde bir yıl ve üstü iş arayan genç sayısı 2018’de 159 bin kişi iken, 2019’da 86 bin kişi artarak 245 bin kişiye çıkmıştır. 2018 Temmuz ayından 2019 Temmuz’a bir yıl ve üstü sürede iş arayan genç sayısı yüzde 54 arttı. Gençlerde istihdam düşüklüğü ve işsizlik yüksek olduğu gibi iş bulma süresi de uzuyor. 

İŞSİZLİK SİGORTASI BAŞVURULARI YÜZDE 48,8 ARTTI

Krizin etkisi ile küçülen sektörler işsizliği ve dolayısıyla işsizlik sigortasına başvuran kişi sayısını da artırmıştır. 2019 Ocak-Ağustos ayları arasında işsizlik sigortasına başvuran kişi sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 48,8 artmıştır. 2018 Ocak- Ağustos ayları arasında 903 bin 759 işsiz, işsizlik sigortasından faydalanmak için başvuruda bulunmuşken, 2019 yılı Ocak-Ağustos aylarında bu sayı 441 bin 300 kişi artmış ve 1 milyon 345 bin 59 olmuştur.