Söğütlü Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu İspanyol Saica Pack işyerinde, sendikalı oldukları işten çıkartılan 6 işçiden 3’ünün işyeri önünde başlattığı direnişin 100’üncü gününde işverene, işçilerin geri alınması ve yeti itirazından vazgeçilmesi çağrısında bulunuldu.

Direnişin 100’üncü günü dolayısıyla düzenlenen basın açıklamasına Selüloz İş Sendikası Genel Başkanı Ergin Alşan, Selüloz İş Sendikası şube başkanları, Türk İş Sakarya Temsilcisi Cemal Yaman, Eğitim Sen Sakarya Şube Başkanı Ali Yavuz Köse, CHP Serdivan İlçe Başkanı Sebahattin Gülbaş, TİP Sakarya Örgütü, EMEP temsilcileri ve sendikaya bağlı işyeri temsilcileri katıldı.

Seüloz İş Sendikası Genel Başkanı Ergin Alşan, burada yaptığı açıklamada, sendikalaşma hakkını kullandıkları için işten çıkartılan Saica Pack işçilerinin başlattığı direnişin 100 günü dolduruğunu belirterek, “Bu direnişte onca şey yaşadık. Hem sendikamız hem de yağmur, soğuk, sıcak demeden direnen üyelerimiz çok şey öğrendi, çok da şey öğretti. En başta bu zor koşullarda nasıl hak mücadelesi verileceğini, işine ekmeğine nasıl sahip çıkılacağını, bir an bile umutsuzluğa kapılmadan başı dik bir şekilde her gün bu direniş çadırına nasıl durulacağını gösterdiler. Bunlar bile direnişimizin kazanımlarıdır” dedi.

Alşan, 29 Mayıs’ta direniş çadırını kurarak hakkına sahip çıkan Saica işçilerinin bugün de aynı kararlılıkla mücadeleye devam ettiğini belirterek, “100 gündür ne taleplerimiz değişti, ne de kararlılığımız. Bizim en temel talebimiz Saica Pack Sakarya Ambalaj işyerinin sendikalı bir şekilde çalışmasıdır. İster içerdeki işçiler olsun isterse de içeri girmek için mücadele veren işçiler olsun hiç kimse fabrikanın ne zarar etmesini ne de durmasını istiyor. Bizim tek istediğimiz; iş barışının sağlandığı, işçilerin yaşam ve çalışma koşullarının iyileştirildiği bir Saica Pack fabrikasıdır” diye konuştu.

İŞÇİLER MAKİNE YA DA HAMMADDE DEĞİLDİR

Alşan şöyle devam etti:

“İşleri elinden alınan işçiler birer makine ya da ham madde değiller. Hepsinin aileleri ve aileleri ile kurdukları bir hayat ve gelecek var. Onları işten atmak demek sadece onları maddi olarak zarar uğratmak demek değildir. Aynı zamanda aileleri ile kurdukları hayatın, gelecek planlarının da bozulması demektir. Bu nedenle 100 gündür burada verilen mücadele aynı zamanda bir yaşam mücadelesidir. Evet, hiçbir işçi hayatını işverenin iki dudağının arasına sıkıştırmak istemez. Ancak sendikasız çalışma bildiğiniz gibi bütün işyerlerinde işçilerin hayatlarını işverenlerin ellerine teslim etmektedir. O yüzden Saica işçileri hem sendikalaşma aşamasında gösterdikleri kararlılık hem de 100 gündür vermiş oldukları mücadele yaşam mücadelesi olduğu kadar insanca bir yaşam mücadelesidir.

Bizim taleplerimiz son derece net ve açıktır. Burada vermiş olduğumuz mücadele de bunun göstergesidir. Buradan bir kez daha işverene sesleniyoruz.

İşçilerin anayasal hakkın olan sendikalaşma hakkı tanınsın ve yetki tespitine yapılan itiraz kaldırılsın!

Sendikal haklarını kullandıkları için işten atılan üç Saica işçisi işe geri alınsın!”