HDP milletvekilleri Erkan Baş, Meral Danış Beştaş, Dilşat Cambaz, Oya Ersoy, Hüda Kaya, Serpil Kemalbay, Garo Paylan, Rıdvan Turan ve Zeynel Özen, 3. havalimanında çalışan işçilerin tutuklanması üzerine Metris Cezaevi önünde açıklama yaptı.

Gazete Duvar'ın aktardığı habere göre, işçilerin aileleriyle DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Kanber Saygılı'nın da katıldığı eylemde şu mesajlar verildi:

‘BAKANLIĞA HAREKETE GEÇİRMEK YERİNE JANDARMA GÖNDERİLDİ'

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, "Bizler 3. Havalimanı'nda yaşanan hukusuz operasyon sebebiyle Metris Cezaevi önündeyiz. AKP-Erdoğan iktidarı 3. havalimanı projesini dünyanın en büyük projelerinden biri olarak tanımlıyordu. Bu projede iş cinayetleri, işçi haklarının gasbı sürekli gündemdeydi. Geçen hafta işçilerin iş görmeme hakkını kullanmasıyla birlikte konu hepimizin gündemine girdi. İşçiler iş hukukuna uyulmadığını, can güvenliklerinin olmadığını beyan etmişlerdi. Bu talepleri üzerine işçilerle görüşmek, Çalışma Bakanlığı'nı harekete geçirmek yerine jandarma ile şantiye abluka altına alındı ve 600 işçi gözaltına alındı. Burada devlet ve şirketler işveren konumundadır, bu operasyon aynı zamanda işçileri susturma operasyonudur. Bizler işçilerin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz" diye konuştu.

'ŞANTİYE KAPATILIYOR ÇÜNKÜ ORADA SUÇ İŞLENİYOR'

HDP İstanbul Milletvekili Erkan Baş, havalimanı şantiyesinin topluma kapatıldığını, çünkü orada bir suç işlediğini belirterek, şöyle devam etti:

"Arka arkaya hiç durmadan devam eden bir dizi hukuksuz gayrı meşru sürecin sonucunda Metris Cezaevi'ne geldik. En başta söylenmesi gereken şudur: Havalimanı işçileri bütünüyle haklıdır. Havalimanı işçilerinin hak talepleri, milletvekillerinin müdahil olma talebi jandarma tarafından engelleniyor. Bu bir suç itirafı. Havalimanı şantiyesi bizlere kapatılıyor, topluma kapatılıyor, çünkü orada suç işleniyor. Talepleri son derece insani olmanın ötesinde, mevcut yasalarca da uygulanmak zorunda olunan şeyler. İşçilerin talepleri için suçlanması söz konusu olamaz. O şantiyeden sorumlu olan devlet ve tüm patronlar soruşturulmalı, yargılanmalı. Siz insanları yasa dışı koşullarda çalışmaya mahkum edemezsiniz. Doğrusu, savcıların, Çalışma Bakanlığı'nın işçileri bu koşullarda çalıştıranlar hakkında işlem yapması iken, işçi kardeşlerimize dönük saldırı hamlesi başlatıld. İşçiler de zaten büyük bir cezaevine dönen şantiyelerden Metris Cezaevi'ne getirildiler."

‘İŞÇİLER ÜZERİNDE TERÖR UYGULANDI'

"3. havalimanındaki gelişmeler bu memleketteki adaletsizliğin boyutlarını gösterirken işçilerin ne kadar insani olmayan koşullarda çalıştığını ortaya serdi" diyen DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Kanber Saygılı da şunları söyledi:

"Dünyaya mega proje olarak sunulan bu projenin arkasındaki durum şu: İşçi arkadaşlarımız 'iş cinayetleriyle, meslek hastalıklarıyla koyun koyuna çalışmak istemiyoruz' dediler. 'Biz bitle, pireyle, tahta kurusu ile, koyun koyuna yaşamak istemiyoruz' dediler. '6 aydır ödenmeyen ücretlerimizi istiyoruz' dediler. 'Sıcak su istiyoruz' dediler. Bu kadar basit. Bu bir isyan gerekçesidir. Ancak devlet buradaki insani talepleri göreceğine, bunu bir güvenlik sorunu haline getirdi, savcıları harekete geçirdi, işçiler üzerinde terör uyguladı. Evet, savcılar harekete geçmeli, buradaki hukuksuzluğu yaratan, insani olmayan koşullara işçileri mahkum eden patronlar için harekete geçmeli. Biz önümüzdeki günlerde metal sektöründen tekstil sektörüne, çok büyük işçi kıyımlarıyla karşılaşacağımızı biliyoruz. Bugün inşaat işçilerine yapılan saldırı gözdağı niteliğinde. İşçi kıyımıyla karşılaşacak olan işçi arkadaşlarımız, önümüzdeki günlerde bu gelişmelere tavır koyacak, isyan edecek. İsyan ettiren devlettir, patronlardır. Bugün inşaat işçilerine yapılan saldırı bir gözdağıdır. Ama biz DİSK olarak yaşamın her alanında adaletsizliğe uğrayan işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin, Kürtlerin, Türklerin, Çerkeslerin yanında olmaya devam edeceğiz."