Türkiye, 11 Mart'tan günümüze kadar Covid 19 Virüsü gündemiyle sıkıntılı ve bir o kadar da disipline edilmek istenen günler yaşıyor.

Sıkıntı olduğu kesin ama disipline edilme isteminde yüzde 100 başarı sağlandı mı, işte buna şimdilik 'Evet, sağlandı' demek pek mümkün değil.

Bu noktada, genelde 65 yaş üzeri olan emeklilerin bir de sokağa çıkma yasağı kapsamında olmaları, sorunu daha da büyüten psikolojik bir atmosfer oluşturuyor.

İşte, o emeklilerin yaşadıklarına işaret eden Tüm Emekliler Sendikası Sakarya Şube Başkanı Günay Şentürk, Coronavirüs salgınından sonra herkesin yaşamının alt üst olduğunu ifade edip, "Her şeye hazırlıksız yakalandık. Dolayısıyla sorunlarımız arttı. İlgililerin çözüm önerileri ve iletişim sistemleri de sorunlarımızı çözmeye yetmedi" demiş.

Bana göre de her kelimesi haklı bir tespit.

Emekliler ve yaşlılarin bugüne kadar yaşadığı sorunları, başkan Şentürk'un de dile getirdiğinden hareketle, birlikte gözden geçirelim...

60-65 yaş ve üstü emekliler ya da yaşlılar, evinde internet ve cep telefonu yoksa veya bunları kullanmasını bilmiyorsa;

Banka borçlarını dilediği gibi yönlendiremiyor. 3 aylık ertelemelerden faydalanamıyor. İnternet bankacılığına mahkum edilmekle ekonomik kayba uğrayıp faiz ödemek zorunda kalıyor.

Çoğu maaşlarını zamanında alamadı ve yardım çağrı hatlarına ulaşmayı da başaramadı. Bu nedenle, bankalardan, borçlarına ait ekstra bedel (faiz) ödemeden 3 aylık erteleme ve maaşların kuryeler aracılığı ile evlerine teslimini istiyorlar.

Haksız sayılmazlar, değil mi ?

Çünkü;

Borçlarına ilişkin faturalar evlerinin kapısina kadar gelmeye devam ediyor.

Elektrik, su, doğal gaz kesintisi yapılmayacak diyorlar ama, sonrası hakkında bilgi sahibi değiller.

AGDAŞ, SEDAŞ, SEPAŞ ve SASKİ’den en az üç ay fedakarlık yapmasını bekliyorlar.

Çok şey mi istiyorlar ?

Bir de soruları var tabi ki...

En başta maske diyorlar ki, "Bize evde kalın dediniz, kaldık. Ne var ki, aynı evde kalmak zorunda olduğumuz çocuklarımız ve torunlarımızla akşamları aynı sofrayı, aynı ortamları paylaşmak zorundayız. Hadi diyelim onların evde maskesi var, peki biz 65 yaş ve uzerinde olanların maske takamaması risk oluşturmuyor mu ?" diye sormayı ihmal etmiyorlar.

Haksızlar mı ?

Başka bir sorunları, devlet yardımları. Kaymakamlıklar çeşitli isimler altında ayni veya nakdi yardımlar yapıyor ama dediklerine göre bu yardımlardan da mahrum kalıyorlar.

Haklılar, düşünün 70-80 yaşında eşler ve de dışarıya çıkma yasağı kapsamındalar. Internetle de işleri yok.

Ne yapacakalar?

Kaymakamlığa nasıl gidecekler ?

Geriye kalan tek seçenek Alo Yardım Hattı'na ulaşmak bir eziyet. Hattın yönlendirme ve bekletmesi bir başka eziyet.

Ve daha nice sorun başlıkları...

Bir de, tabi ki, ilde yıllardır oturmasına rağmen nüfus kayıtları başka illerde olan sahipsiz ve kimsesiz ve adeta unutulmuş yaşlılara yardımlar nasıl ulaşacak ?

Bu da önemli bir sorun...

Günay başkanın da ifade ettiği gibi;

Bu süreçte, özellikle 65 yaş üzeri insanlara ve de emeklilere verilen değer ve öneme en yüksek düzeyde dikkat edilmeli, onur ve yaşam sevinçleri zedelenmemelidir.