Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu ile birlikte Kocaeli Adliyesi'ne giderek savcılığa suç duyurusunda bulunan Suriye Çatak Tek, "Bir kadın hakları savunucusu ve gazeteci olarak bu duruma daha fazla kayıtsız kalmam mümkün değildir. Bu nedenle Kocaeli Adliyesi’ne gelerek suç duyurusunda bulundum" dedi.

Suriye Çatak Tek, suç duyurusuna ilişkin yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti:

"Sevgili meslektaşlarım;

Hepimizin çok iyi bildiği ve yaşadığı gibi biz gazeteciler çok büyük mesleki sıkıntılar içinde görevlerimizi yapmaya çalışıyoruz. Bu sorunların çözümünün çatısı ise birlikte ve güçlü olabildiğimiz Gazeteciler Cemiyeti’dir. Bu inançla son kongrede yönetim kurulu üyeliğine aday oldum. Tek amacım, özlük hakları, ekonomik koşullar ve saha çalışmalarında yaşadığımız sorunlara çözüm üretebilmek için çaba sarf edebilmekti. Ama ne yazık ki en korunaklı olduğumuzu düşündüğümüz kurumun tepesinden gelen haksız- ağır ithamlar ve hakaretlerle karşı karşıyayım.

Kongre gününden başlayan bu süreçte mesleki dayanışmaya zarar vermemek adına sustum. Ancak haklarımızı savunması gereken bir makamda oturan kişinin hem cinsiyetçi hem mesleki ağır hakaretleri devam etti. Bir kadın hakları savunucusu ve gazeteci olarak bu duruma daha fazla kayıtsız kalmam mümkün değildir. Bugün Kocaeli Adliyesi’ne gelerek suç duyurusunda bulundum.

Değerli arkadaşlar; tekrar etmekten hoşlanmasam da yaşananları size kısaca hatırlatmak isterim. Kongre günü divan başkanı seçilemeyen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Federasyon Başkanı Yılmaz Karaca, “Terbiyesizler” diyerek salonu terk ederken kendisine tepki gösterdiğim için şahsıma yönelik olarak “Terbiyesiz, ahlaksız kadın” diyerek hakaret etmiştir. Başta da söylediğim gibi asıl amacımız olan mesleki mücadelemize bir zarar gelmesin diye susmama rağmen Karaca, geçtiğimiz hafta telefonla bağlandığı bir internet televizyonunda şahsıma yönelik cinsiyetçi ve mesleki hakaretlerine devam etmiştir."

'Kadın mı? Gazeteci bile değil"

"Hakkımda “kadın mı?”, “Gazeteci bile değil”, “Yaptığım araştırmada yasaklı olan gazeteci kisvesi altına girmiş bir kişi” gibi ifadeler kullanarak ayrımcılık ve nefret suçu işlemiştir.
Beni iyi tanıdığı adımı bildiği halde sürekli “kadın” vurgusu yapmaktadır. Cemiyet yöneticisi olmama, 2006’dan bu yana fiilen ve aktif gazeteci olduğumu iyi bilmesine rağmen “gazeteci bile değil- yasaklı olan kişi” ifadelerini kullanarak da itibarımı zedelemeye çalışmaktadır.

Yılmaz Karaca’yı biraz önce yargıya şikayet ettim. Burada huzurlarınızda da siz meslektaşlarıma şikayet ediyorum. Karaca’nın haklarını savunması gerektiği bir üyesini aşağılayan hakaret eden, cinsiyetçi ayrımcılık yapan biri olduğunu herkes bilsin istiyorum."