İSİG gönüllüsü, Kimya Mühendisleri Odası üyesi Prof. Dr. Veli Deniz,  Hendek'teki havai fişek fabrikasında 3 Temmuz'da meydana gelen patlama için “Hendek olayı 2020 Susurluk kazasıdır” benzetmesini yapmıştı. 9 Temmuz'da nakil sırasında meydana gelen patlamanın bu benzetmenin haklılığını gösterdiğini ifade eden Deniz, "Ortaya çıkan fotoğraf siyaset ve sermaye arasındaki ilişkinin ikinci perdesidir"  diyor.

İlk patlamadan sonra birartibir.org'tan Anıl Olcan'ın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Veli Deniz, ikinci patlama sonrasında da bu akıl almaz olayla ilgili izlenimlerini anlattı. Deniz'in açıklamalarından bazı bölümler şöyle:

1987’den beri endüstriyel kazalarla ilgileniyorum. Bugüne kadar, endüstriyel kazalardan kalan tehlikeli maddelerin devlet tarafından taşındığı hiçbir olay hatırlamıyorum. Yaşanan bir yangının sonrasında, özel sektör tedbirini alır, riskini azaltmaya çalışır. İtfaiye ve diğer kurumlar şirketlere kaza sırasında yardım eder. İdare daha sonra yaptığı masrafı fabrikadan talep eder ve bu masraf sigortadan karşılanır. İlk defa bir patlama ve yangın sonrası, devletin özel sektörün mülkiyetinde bulunan bir alandan malları taşıma ve imha etme görevini üstlendiğine şahit oluyorum. Burada olağanüstü bir müdahale var. Bunu açıklamak çok güç. 

İlk patlama olduğunda, İçişleri Bakanlığı üç savcıyı görevlendirdi ve cezai soruşturma devam ediyor. Çalışma Bakanlığı’nın iş müfettişlerini göndererek idari soruşturma başlattığını duyduk. Patlamanın kök nedenlerini öğrenebileceğimiz delillerin toplanma işleminin iki-üç günlük sürede bitebileceğini sanmıyorum. Patlamaya neden olan ihmalin araştırılması için ciddi bir süre gerekir. Olay mahalline bu kadar hızlı müdahale edilip fabrikadan bu patlayıcıların çıkarılması tıpkı “suç mahalline” girilip delillerin yok edilmesine benziyor. Siyasetin bu müdahalesi işverenin lehine olabilecek, yapılmaması gereken bir girişim bence.

CHP Grup başkan Vekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç bir TV kanalında yaralı bir askerle konuştuğunu söyledi ve ondan aldığı bilgileri açıkladı. Patlayıcı malzemeleri damperli kamyonlarla taşıyorlarmış. Taşımaya anlaşılan hemen ikinci gün başlanmış, zira üç gündür sürüyormuş. Patlayan kamyonun yan kasaları açılmadığı için yetkili kişi kamyonun taş ocağındaki derin bir uçurumun kenarına geri geri getirilip, damperin kaldırılarak arka kapak açılıp malzemenin uçuruma dökülmesi talimatını vermiş. Araç geri geri yanaşmış. Damperin kasasının kaldırılmasıyla malzeme kaymaya başlayınca patlama olmuş. Patlayıcı malzeme metal üzerinde nasıl kaydırılır? Bu ne kepazeliktir! 

Teknik açıdan doğru olan, bu patlayıcıların fazla hareket ettirilmeden, özel giysili ve teknik donanımlı, konuya hakim insanlar tarafından imha edilmesidir. Patlayıcıların daha küçük ölçeklere ayrılarak imha edilmesi en uygunudur. 

Söyleşinin tamamını okumak için tıklayın