Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in haberine göre, Ekim, kasım ve aralık ayını kapsayan raporda tutuklu ve hükümlülerin ailelerinden uzak şehirlerde tutulduklarını, tedavi haklarını kullanamadıklarını, üst aramalarının amacı dışına çıkılarak taciz boyutuna vardığı ve ağır fiziksel şiddete maruz kaldıkları bilgisi yer aldı. Bolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Nurullah Semo 18 aydır Bolu’da tecrit altında olduğunu, kendisine çıplak arama odasında aralıksız işkence yapıldığını iddia etti. Tokat T Tipi Kapalı Cezaevi’nden Mustafa Akkuş ise ailesinin Ağrı’da yaşadığını, onları senede bir yada iki defa gördüğünü belirterek bu durumun mevcut hastalıklarını olumsuz etkilediğini ifade etti. 

Komisyonun raporu, derneklerine yapılan başvurular, tutuklu ve hükümlülerle yapılan birebir avukat görüşleri ile mektuplardan oluşuyor. Üç ay boyunca İHD Ankara Şubesi’ne 73 başvuru yapıldığı belirtilerek bu başvurulardan çoğunun tedavi haklarını kullanamadıklarına ilişkin olduğu ifade edildi. Ayrıca raporda kitap sayılarının sınırlandırıldığını, süreli yayınların düzensiz verildiğini, mektuplarının engellendiğini, kantinden aldıkları radyoların verilmediğini, kantinde satılan ürünlerin pahalı olduğu ve yemeklerin az verildiğine değinildi. 

‘İŞKENCE BAŞVURULARI ARTTI’

Raporda üst aramalarında taciz boyutuna gelindiğine değinilerek giysi ve diğer eşyalarının tahrip edildiğini ifade edildi. Raporda, “Gene bu dönemde mahpusların hapishanelerde hakarete uğradıklarına, tehdit ve darp edildiklerine, işkence gördüklerine dair başvurularda artış mevcuttur. Şikâyetler için etkili ve etkin soruşturma yapılmamaktadır” ifadeleri yer aldı. 

‘5 YIL BABASINI GÖRMEMİŞ’

Avukatların bire bir görüşmelerinden bazıları ise şöyle; Bolu F Tipi Cezaevi’nde görüşülen Halil Dağ kantinden alınmış olan radyoların iki yıldır kendilerine verilmediğini, hücrede bulundurulabilecek kitap sayısının 10 ile sınırlı olduğunu ancak 15 günde bir yapılması gereken değişimin aylarca yapılmadığını ve yeni kitap verilmediğini belirtti. Dağ, 26 yıldır cezaevinde olduğunu ve 24 yılını ailesinden yüzlerce kilometre uzakta bulunan cezaevlerinde geçirdiğini, bu cezaevlerine kendi isteği dışında nakledildiğini belirtti. Dağ, yaklaşık 5 yıldır babasını görmediğini bu süreç içerisinde babasının vefat ettiğini söyledi. 

‘SEVK TALEPLERİNE RET’

Bolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Nurullah SEMO 18 aydır Bolu’da tecrit altında olduğunu, kendisine çıplak arama odasında aralıksız işkence yapıldığını, doktorun rapor tutmak yerine, “gereğini yapacağız” deyip kendisini gönderdiğini belirtti.  

‘GÖREVE DAVET EDİYORUZ’

Raporun sonuç kısmında ise, “Cezaevi rejimi, fiziki koşullar ve uygulanan muameleler hakkında etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanması gerektiğini tespit etmiştir. Hapishanelerde yaşanan tüm hak ihlallerine ve sağlığa erişim engelllerine karşı Adalet Bakanlığı’nı, İç İşleri Bakanlığı’nı, Sağlık Bakanlığı’nı, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nu, Kamu Denetçiliği Kurumlarını ve ilgili tüm kurum ve kuruluşları göreve davet ediyoruz” ifadeleri yer aldı.