Tuna Tan Tesisleri’nde toplanan Sakarya Kent Şurası’nın açılış konuşmasını Başkan Yavuz Deniz yaptı. Yıkılan AFA Kültür Merkezi’ne değinerek, “Neden yıkılı, şimdi neden taş duvar halinde duruyor, neden yeni kültür binası yapımı başlatılamıyor” diye sordu. Sakarya Kadın Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastanesi inşaatının neden durduğunu da soran Deniz, “Sakarya vilayeti 7 senedir bir doğum evi hastanesi inşaatını tamamlayamadı” dedi.

SURİYELİLER KONUSU 

Yavuz Deniz şöyle devam etti:
“Yenicami önünde 25-30 Suriyeli delikanlılar cami önünde ayarlını uzatmışlar istedikleri gibi hareket ediyorlar, hiçbir Allah’ın kulu siz burada neden dikiliyorsunuz diyen yok. Ben sordum etraftakilere bunlar neden bekliyor diye… İş için bekledikleri söylendi. Ben çocukluğumdan beri bilirim Adapazarı’nın Karaağaç bölgesinde iş için toplanılan yer var; oradan işçi lazım olan kişiler alıp bu noktadan götürürlerdi. Soruyorum şimdi Sakarya’da belediye yok mu? Bilhassa Adapazarı belediyesi hiç mi yok? Vilayet nerde?  Neden bunlarla ilgili bir önlem alınmıyor, bu durum ile nereye gidiyoruz? Cami önünde bekleyen Suriyeliler oradan geçen bacılarımız laf atıp bir durum ortaya çıkar olaylar meydana gelirse, bu duruma kim sahip çıkacak?”

GARA NEDEN GELMİYOR?

“İstanbul’dan Adapazarı’na 12 bin kişiye yakın üniversiteye okumaya gidip gelenler var. Söğütlü Çeşmeye kadar teren çalışıyor. Neden bizim Adapazarı Garımıza kadar tren çalışmıyor gelmiyor? Neden tren gara gelmiyor, bunun altında başka bir şeyler mi aramalıyız? Yerel seçimlere 6 ay var şehrin çözülmesi gereken sorunlar bir an evvel süratle ele alınıp çözülmesi gerekir.” 

CANLI TABUT 

Şura üyesi Kentsel Dönüşüm Uzmanı Hasan Kargün ise İmar Barışı uygulamasını eleştirdi. Kargün, şunları kaydetti:
 “İmar affı tamamen paraya dayanan yani devletin hazinesine para akması için bir kaynak. İmar Barışında kimler yararlanabiliyor tamamen ruhsatsız kaçak yapılar. Projesi olup da projeye uymayan yapılar, kat İrtifakı kuramamış iskân almamış yapılar. Projesi olup da kaçak kat çıkanlar, yapı izin belgesi olup da sonradan ekleme yapanlar, daire ve dükkâna çevrilen bodrum katları, düşün salonları ahır, eğitim binaları, bunların hepsi imar affından faydalanıyor.”

Şura üyesi eski belediye meclis üyesi Nuri Paker de “İmar affında münacat eden kişiler binanın sorumluluğunu alıyor, hiçbir teknik eleman almıyor, yarın öbür gün o bina yıkıldı, yandı sorumlusu sensin, devlet sana gel diyecek tazminatımı ödeyeceksin hapis mi yatacaksın o zaman sorumlusun. Bugüne kadar sorumluluk ortaktı hem senin sorunluluğun vardı hem de resmi kurumların, yani belediyelerin. Şimdi sorumlu benim diyorsun ”dedi. 

“ŞEHİRDE OLAĞAN ÜSTÜ HAL Mİ? VAR”

Kent Şurası Kurucu Başkanı Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu gördüğü aksaklıkları şöyle dile getirdi:

 “Önümüzde mart ayında seçim var. 17 belediye başkanı ve meclis üyesi seçimi yapılacak liyakatla bu şehri ayağa kaldıracak kişilerin göreve getirilmesi için taleplerimiz seslendirmeliyiz. Şehir çok dağınık bir şekilde hiçbir ilde böyle bir dağınık şehir görmek mümkün değil. Şehrin girişinde halen sıkıyönetim var, olağan üstü hal kaldı mı? Ama bu şehirde olağan üstü hal var biz şehrin eşrafları gideceğiz valiye, diyeceğiz ki sayın valim olağan üstü hal uygulaması kalmadı mı? Şehrin girişlerinde polis noktaları var, bizim şehirde anarşist mi? var yoksa orta doğuda bir şehir mi burası? Belediyecilik son safhada 10 aydır şehrin girişi kapalı,10 aydır şehir girişi kapalı olur mu? Kasım ayına kadar süreceği söyleniyor. Bu bölgedeki esnaflar zor durumda bunların arasında benim iş yerimde var ayda 3 yüz araç gelirken şimdi 30 araç zor gelmiyor. Bizi batırdılar biz konuşmasak derdimizi kime anlatacağız.”