Erhan Tanta'nın Sapanca Gazetesi'ndeki köşe yazısında, tahsisi yapılan 258 bin 200 metrekare alanın yanı sıra Mahmudiye sınırları içerisinde girişimcilerin Sakarya Orman Bölge Müdürlüğü'ndan 497 bin metrekare ormanlık, 48 bin metrekare de mera alanının mesire olarak tahsis edilmesini talep ettiğini yazdı.

Tanta'nın kişisel blog sayfasırda da yer alan yazı şöyle:

Sevgili Sapancalılar bir kırılma, bir ayrım, bir dönüm noktasındayız. Teleferikle başlayan sürecin boyutu kaşla göz arasında ormanlara kadar sıçradı. Turizm kılıfı adı altında binlerce yıllık miras bilinçsizce yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya. Adeta bir kültür buhranı yaşıyoruz. Ne olup bitiyorsa gözlerimizin önünde cereyan ediyor. Nemelazımcılık, şehrine yabancı kalma, asosyal, vurdumduymaz, aldırmaz, bananeci, bahaneci, enaniyet tutkunluğu, uyuşukluluk, fikirsizlik, üretkensizlik ve tembellik hastalığı toplumumuzun üzerine adeta karabasan gibi çökmüş vaziyette. Yaşadığınız sokağın bir köşesinde durun ve gözlerinizi iyiden iyiye silip şöylece bir etrafı baştan aşağı kolaçan edin. Aşağıdan yukarıya merhale merhale yitip giden değerleri fark etmeyi başarabildiyseniz geleceğe dair hala bir umut var demektir. Eğer kıymet ölçülerinizin ekserisinde bir değişim söz konusu değilse, dünya’ya bakış açımızdaki öncelikler arasında ciddi farklılıklar olduğunu söylememem gerekir.

Sizlere belgelerle sabit istatistiki bilgiler vermek istiyorum. Bir milyonun üzerinde nüfusa sahip olan Sakarya’mızın toplam yüzölçümü 4.824 km². 42.000 nüfusa sahip Sapanca’mızın yüzölçümü ise sadece 140 km². Sakarya’mızın en düşük yüzölçümlü ilçelerinden biri olmamıza rağmen 17 ilçe arasında ormandan tahsisi yapılan mesire alanlarında liderliği kimseye kaptırmaya niyetli değiliz. Sakarya’da ormandan tahsisi yapılan mesire alanlarının yaklaşık % 45’i Sapanca sınırları içerisinde. Yanlış anlaşılmasın, bugünkü istatistik bu. Yarın farklı değerlerin karşımıza gelmesi ise an meselesi. Kulağımıza gelen duyumlara göre şu günlerde tahsis talebi furyasında patlama yaşanıyor. Vatandaş ister ve talep eder, bundan daha doğal ne var ki?
Vatandaşların ormanlardaki gelişmelerle alakalı bilgi istediği dilekçeye, Sakarya Orman Bölge Müdürlüğü 30/01/2020 tarihinde E. 211396 sayılı verdiği cevapta; Mahmudiye İncebel Mevkiinin 10 km çevresinde 258.200 m² ormanlık alanın halkın rekreasyon ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla tescillerinin ve resmi tahsislerinin yapıldığını net olarak bildirdi. Ayrıca, Sapanca Mahmudiye Mahallesi Muhtarlığı’nın verdiği bilgilere göre sadece Mahmudiye sınırları içerisinde girişimcilerin müdürlükten talep ettikleri tahsis başvuruları 497.000 m² ormanlık, 48.000 m² mera alanına ulaşmış durumda.
Sapanca Belediye Başkanımız yakın zamanda basın mensuplarına bir beyanat verdi. Orman Bakanlığı’nın A – B - C tipi mesire alanı tahsislerinin içeriğiyle alakalı imar müdürüne talimat verdiğini ve günü birlik politikalardan uzak duracaklarını beyan etti. O halde başkanımıza soralım?

Seçim beyannamenizde ormanlık alanlar ile ilgili geniş çaplı projeleriniz var mıydı?

Orman Bakanlığı’nın bu tür tahsisleri yaptığını ne zaman öğrendiniz?

Mevcut personel kadronuz bu tahsisler hakkında nasıl bir tecrübeye sahip?

Tahsislerin yapıldığı veyahut da yapılacağı alanların altyapısını (yol, su, kaldırım, kanalizasyon, elektrik, wifi, yağmur kanalı, çevre temizlik) hazırladınız mı?

Tahsisi yapılan alanlarda yapılacak ticari faaliyetler Sapanca’nın turizmine nasıl bir çeşitlilik ve farkındalık kazandıracak?

Örneğin ormanlık alanlardan yapacağınız tahsislerle Sapanca’daki turizmi 12 aya yayabileceğinizi düşünüyor musunuz?

Bu konu hakkında yeterli düzeyde bir brifing aldınız mı?

Seçim beyannamenizde olmamasına rağmen, bir kayak merkezi çalışmanız var da ilçe halkı bundan habersiz mi!

Basın kuruluşlarına ifade ettiğiniz gibi günübirlik politikalardan uzak durulması ile alakalı demecinizin samimi olarak ne kadar arkasındasınız?

Sayın başkan şuan Sapanca’da yeme, içme, konaklama, alışveriş, trekking, doğa sporları, safari, yürüyüş, günübirlik tesisler gibi ticari ve sosyal faaliyet alanlarında yeterli düzeyde hizmet verilebilmektedir. Aynı tarz, birbirinin tıpa tıpı işletmeler için ormanlardaki ağaçları doğramaya sizce gerek var mı? Bugün Sapanca’nın hangi noktasında olursanız olun 60 - 70 rakıma çıktığınızda gölü netlikle görebilir ve çayınızı kahvenizi keyifle yudumlayabilirsiniz.

Karagöl’de, İkramiye’de, Uzunkum’da, Nailiye’de, Kuruçeşme’de, Ünlüce’de, Yanık’da, Balkaya’da, Dilekli’de, Dibektaş’da, Akçay’da, Fevziye’de hatta ve hatta Sapanca’nın her köşesinde vatandaşa ait tapulu araziler ya tarım kapsamında ya da plan dışında tutulmaktadır. Kendi haline terk edilmiş, ottan dikenden geçilmeyen, bakımsızlıktan kullanılmayan binlerce dönüm arazi beyhude şekilde durmaktadır. Turizme katkı sağlamaksa hedef yerli halkın elindeki bu sorunlu arazilere A tipi mesire alanı imarını ivedilikle verebilirsiniz! Doğayı koruyarak kullanmaksa niyet her yere turistik tesis yapılmasının önünü de açmış olursunuz! Böylelikle ormanlık alanlara kayan gözlerde de ciddi derecede bir eksilme olur. Bahsettiğim binlerce dönümlük alanda vatandaş kendi arazisi olmasına rağmen bahçesine resmi olarak bir çivi çakamazken, ormanlık alanlarda içerisinde beton barındıran turizm planlamak nasıl bir yaman çelişkidir!

Belediyemiz seyir terasını hizmete açarken dönemin belediye başkanı basına servis ettiği haberlerde, tesisin halka hizmet için belediye tarafından çalıştırılacağı sözünü manşetlere taşıtmıştı. Gelin görün ki tesis açıldıktan birkaç ay sonra apar topar elden çıkarıldı! Halka hizmet! Kurum adına bir açıklama yapılıyorsa sözün arkasında durulmalıdır, değil mi? Devleti güçlü şekilde ayakta tutan unsur, verdiği sözü mutlak suretle tutabilme kabiliyetidir. Devlet her zaman onsekiz yaşındadır söyleminin kaynağı buradan gelir! Unutulmamalıdır ki, yönetici gömleğini giymek ağır bir sorumluluk taşımak demektir!

İlçe sınırlarımız içerisinde Belediye’ye, Milli Emlak’a ve Hazine’ye ait nitelikli araziler elde avuçta kalmayınca gözler şimdilerde Ormanlık alanlara kaymış gibi gözüküyor! Çaresizlik!

Yöneticiler tarafından plansız, projesiz, stratejisiz yapılan işlerin bugün elimizi kolumuzu nasıl bağladığını hep birlikte görmekteyiz. Sapanca’yı diğer sayfiye yerlerinden farklı kılan elle tutulur iki zenginliği var. Doğası ve suyu. Başka hiçbir şeyi yok! Kimse, Sapanca’nın kara kaşına kara gözüne hasret değil!

Süreçleri denetleyebilecek, kontrollerini yapabilecek, yön gösterebilecek, bilinçli müdahale edebilecek, sürdürebilir hale getirebilecek, altyapıyı kuvvetlendirebilecek bir yönetim tarzı halen hayata geçirilebilmiş değil!

Sapanca ormanlarının A – B – C tipi mesire alanları adı altında parsel parsel kullanıma açılması, Sapanca’nın var olan zenginliklerinin bütünüyle tüketilmesi anlamına gelmektedir. Yetkili merciler artık buna dur demeli! Sağlıcakla kalın.