Üniversite öğrencisi Şule Çet’in şüpheli ölümüyle ilgili davanın altıncı duruşması bugün Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya tutuklu sanıklar Çağatay Aksu, Berk Akand ve avukatları ile Şule Çet Ailesi’nin avukatları katıldı. Duruşmayı, çok sayıda kadın hakları savunucusu da takip etti.

Davanın bir önceki duruşmasında Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanıklardan Çağatay Aksu’nun “kasten öldürme” suçundan bir kez müebbet ve “cinsel saldırı” ile “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından 39 yıla kadar, Berk Akand’ın ise Aksu’nun işlediği suçlara yardımdan 31 yıla kadar hapsini istemişti.

Kadınlar duruşma öncesinde adliyedeydi

Duruşma öncesi adliye önünde toplanan Ankara Kadın Platformu, Kadın Meclisleri ile çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve üyeleri “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Şule Çet için adalet” yazılı pankart açtı.

Grup adına basın açıklamasını okuyan Aysun Gençtanır, şöyle dedi:

“Bugün bu duruşmadan çıkacak olan kararın takipçisiyiz. Bundan sonra bu salonlarda katledilen kadınların yaşam tarzı değil, katillerin kendisi yargılanıncaya kadar adliye salonlarını da sokakları da, ‘erkek adalet değil gerçek adalet’ diyerek doldurmaya devam edeceğiz.”

Aksu: Sosyal medya tepkisi nedeniyle tutuklandık

Gazete Duvar'dan Serkan Alan'ın haberine göre, duruşma başlarken Şule Çet’in babası İsmail Çet ve ağabeyi Şenol Çet sanıklardan şikayetçi olduklarını mahkeme heyetine belirtti.

Son sözü sorulan sanık Çağatay Aksu, şöyle dedi:

“Son savunmam olduğu için kesmeden beni dinlemelerini rica ediyorum. Olayda bilgisine başvurulurken tecavüz ve öldürmeyle suçlandık. Bu olaydan sonra çeşitli medyalarda haberler yapılmaya başlandı. 45 gün sonra halk baskısı ve sosyal medya baskısı nedeniyle tutuklandık. Raporlarımızı sunduk ama ben hala tecavüz ve öldürmeden yargılanıyorum."

Aksu suçlamaları reddetti. Aksu, şöyle dedi:

“Ben Şule’ye zarar vermiş olsam vücudunda hiçbir şey çıkmaz mı? Ben Şule’yi kopuk parmağımla mı atmışım. Şule hiç mi direnmemiş. Ben inanın neden yargılandığımı bilmiyorum. Sinir krizleri geçiriyorum. Biri kafama silah dayasa ben kimseyi öldürmem ırzına geçmem. Benim Şule’ye dokunmuşluğum yok. Ben o süreçten terk eder giderdim ülkeyi."

“Biz başından beri doğruyu söyledik. Tecavüzden bahsediyoruz dünyanın en aşağılık şeyinden. Mümkün olmayacak şeylerle suçlanıyorum. Delillerde bir şey varsa beni asın. Müebbetle tecavüzle nasıl yargılanırım. Yalan makinesi varsa beni ona sokun. Allah rızası için karara geldik ama benim ve ailemin burasına kadar geldi. Takdir sizin. Gerekirse bir daha videoları izlemenizi, Berk’le mektuplarımızı okumanızı rica ediyorum. Bir tane yalan söylemedim. Ailesinden sonra benim kadar Şule’nin ölümüne üzülen yoktur” d

Akand:"Çağatay'a yardım etmedim"

Sanık Berk Akand savunmasında şöyle dedi:

“Bana neden bardak yıkadığım ya da çöpleri attığım soruldu. Bunun sebebi ortak kullanılan alan olması. Berk dahi kapı olduğunu bilmiyor. Ofis sadece bizim kullanım alanımız değil ki. Ramazan günü viskili bardakları mutfağa koyabilir misiniz efendim?”

Aksu’nun ardından sanık Berk Akand’ın son sözü soruldu. Akand, “Ben bir size bir de savcılığa yardım ettim. Çağatay’a yardım etmedim. Kendime bile yardım etmedim” dedi.

Sanıkların ifadelerinin ardından savcılık, “Sanıkların tutukluluklarının devamı ve sonlandırılması hakkında takdir mahkemenindir” dedi.

Aksu'ya iyi hal indirimi

Sanıkların avukatları her iki sanık için de beraat talep etti. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Çağatay Aksu hakkında cinayetten müebbet ve 12 yıl 6 ay hapse karar verdi. Berk Akand’a 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Aksu'nun "ağırlaştırılmış müebbet" hapis kararı mahkemedeki duruşu nedeniyle indirildi. Mahkeme iyi hal indirimi uyguladı ve müebbet hapis cezasına düşürdü. Karar oy çokluğu ile alındı.

Şule Çet Ailesi'nin avukatı Umur Yıldırım, kararı olumlu bulduklarını ancak takdir indirimi uygulanmasının uygun olmadığını belirterek istinafa gideceklerini açıkladı.

Ne olmuştu?

Şule Çet, 29 Mayıs 2018'de Ankara'daki bir plazanın 20. katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybetmişti. Olayın intihar olduğu iddia edilmişti.

Olayın ardından gözaltına alınıp serbest bırakılan Çağatay A. ve Berk A. soruşturma kapsamında daha sonra tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Çağatay A., ilk ifadesinde Şule Çet'in intihar ettiğini öne sürerek, "Kendisine engel olmaya çalıştım, atlarken tutmaya çalıştım ama başaramadım. Atlamasın diye tutuğum sırada parmaklarımda sıyrıklar oluştu" demişti. Diğer zanlı Berk A. ise "Olay sırasında başka bir odadaydım. Neler yaşandığını bilmiyorum" ifadelerini kullanmıştı.

İddianamede, iki sanık için "cinayet", "ırza geçme" ve "hürriyeti tehdit" suçlarından ceza istenmişti. Davanın ilk duruşması 6 Şubat 2019'da görülmüştü.

Duruşmadan sonra, Adli Tıp'a gönderilen bazı delillerin kaybolduğu öğrenilmişti.

Görsel: Bilgesu Yaprak