Türkiye’de her dönem baskı altında olan gazeteciler, baskı,sansür politikalarıyla  ve cezaevinde 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü karşılıyor. TGS’nin internet sitesinde yer alan güncel bililere göre 108 gazeteci ve medya çalışanı 2020’ye cezaevinde girdi. Olağanüstü Hal (OHAL) Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) ile 2016 ve 2018 yılları arasında 6 haber ajansı, 18 televizyon, 22 radyo, 50 gazete ve 20 dergi olmak üzere toplam 116 basın-yayın kuruluşunun kapatıldı.

ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ

10 Ocak 1961’de basın çalışanlarına bazı haklar ve yasal güvence sağlayan kanun Resmi Gazete'de yayımlandı.

Bu yasa ile kendilerine yüklenen sorumlulukları kabul etmek istemeyen 9 gazete patronu, ortak bildiriye imza atarak gazetelerini 3 gün kapadıklarını duyurdu.

Sendika da o gün bir bildiri yayınlayarak şu açıklamayı yaptı:

“Bu kapanma kararı, gazetelerin tesis ve maddi imkanlarını ellerinde bulunduran gazete sahipleri tarafından verilmiştir. Basını Meydana getiren asıl ve büyük kütle olan biz yazı işleri müdürleri, sekreterler, istihbarat şefleri, muharrirler,muhabirler, foto muhabirleri, karikatüristler,ressamlar, musahhihler (düzeltmenler) ve diğer fikir işçilerinin böyle bir kararda oyumuz olmadığı gibi, bu hareketi asla tasvip etmemekteyiz.”

Gazeteciler, aynı gün sendikadan başlayan sessiz bir yürüyüş yaptılar. 

Ellerinde “Simidimiz ve hürriyetimiz için, Çalışan gazeteciye cop, patrona hazırlop” gibi dövizler taşıdılar.

“Dokuz patron olayı” olarak basın tarihine geçen bu gelişme üzerine gazeteciler bu 3 gün boyunca “Basın” adlı bir gazete yayımlamaya karar verdi.

Basın gazetesi patronların üç günlük kapatma kararı süresince düzenli olarak yayınını sürdürdü. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, bu olayın bir sonucu olarak ortaya çıktı.

10 Ocak, “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlanmaya başladı ve 1971’de “Çalışan Gazeteciler Günü” halini aldı.