Demiştik, diyoruz ve de demeye devam edeceğiz. Bu kent halkının anasının ak sütü kadar helali olan tren, buraya gelecek, gelmelidir.

Neden on yıllarca kullanılan gar işlevsel olmaktan çıkartılıp kent insanı tren yolu ulaşımından mahrum bırakıldı ki ?

Bir bilen bunu yanıtlarsa seviniriz…

TCDD yönetimi, trenin gelip gelmeyeceğinin kararı için yaptığı üst düzey toplantıda yine HAYIR kararı vermiş.

İyi de, niye ? Hangi gerekçeyle ?

O tren seferleri kimi rahatsız etti ki, kaldırıldı ?

O trenler, Adapazarı’na kadar gelmiyor da, Arifiye’ye kadar insan taşıyor ?

Yıllardır yanıt bekleyen bu sorular üzerinden insanlara vaatlerde bulunup yerine getir(e)meyen siyasetçiler acaba ne düşünüyor ?

Bu konuda çok yazı yazıldı, çok şey söylendi, çok yanıtlar verildi. Ama, hiçbiri trenin kent merkezine yeniden gelmesini sağlayamadı.

Gelelim sürecin nereye evrildiğine…

Birileri, ‘tren Adapazarı merkezine gelebilir’ raporu hazırlıyor. İyi de, neye dayanarak hazırlıyor ?

Hadi diyelim ki olumlu rapor hazırlandı, o zaman neden dikkate alınmıyor ?

Madem bu tren gelmeyecekti, neden insanlarla dalga geçer gibi önce gelebilir raporu verip ardından da gelmeyecek deniliyor ?

Kent halkı ve biz ‘o tren bu kent merkezine gelecek’ dedikçe, birileri gelmemesi için adeta insanüstü gayret gösteriyor.

TCDD, trenin kent merkezine gelmemesi için ‘yeterli talep yok’ gerekçelendirmesine dayanarak hareket ediyormuş.

Pes doğrusu, inanılır gibi değil, şaka gibi…

31 Mart seçiminin şimdiden sürpriz sonucu gibi sanki, yani 1 nisan şakası gibi.

TCDD yönetimi, elinde bu kadar bilet satışı ve yolcu talebine ilişkin veri olmasına rağmen nasıl ‘yeterli talep yok’ değerlendirmesi yapabilir ki ?

Bu değerlendirme, kent halkını ve ulaşımdaki bu talebini ciddiye almamaktır. Bu kent insanının, çağdaş bir ulaşım hakkını yok saymak, hiçbir siyasetçiye ve de bürokrata yarar getirmez. Aksine tepkiler çoğalır.

Bu ulaşım yolu, bu kent halkının en haklı taleplerinden biridir. Bu talebin arkasında durma kararlılığı da vardır. Hal böyleyken, bu talebe evet diyerek gerçekleştirilmesi yolunda adım atmayan siyasetçi ya da bürokrat neye hizmet ediyor dersiniz ?

Bir iktidar anlayışı, böylesi doğal hak için neden kılını kıpırdatmaz *

Bu sorulara verilecek yanıtları var mı, varsa nedir bilemiyorum. Ama, bildiğim bir şey var ki, bu konuda bütünüyle yanlış yapıldığıdır.

Kent halkıyla alay edildiğidir.

Her şeyin olduğu gibi, bu davranış ve yaklaşımların da elbet bir bedeli vardır ve de olacaktır.

Ken halkına bu müjde verilmedikçe, sağlıklı bir ilişki kurulamayacak, en temel sorunlardan biri sürüncemede bırakılacak ve yeni seçimler için siyasi malzeme yapılmaya devam edilecektir.

Oysa, istenen şey kent halkının anasının ak sütü gibi helal bir hakkı içeriyor. Kimse lütufta bulunmayacak, kimse cebinden bir bağış yapmayacak, kimse birilerine herhangi bir şeyi peşkeş çekmeyecek.

Tank palet fabrikasının satışı (iktidarın dediği gibi işletme hakkının devri) konusundaki kararlılık ve seri davranışları unutmadık.

Aynı kararlılık ve seri davranışları halkın bu talebine karşı gösteremeyen siyasiler ve bürokratları hiç unutmayacağız.

Dedim ya, o tren bu gara gelecek. Gelmemesi halinde, bir şeyler ya da birileri gidecek. Ne de olsa etki-tepki ilişkisi belirleyicidir.