Yeni tip koronvirüs salgınının Türkiye'de görülmesinin ardından  en çok tartışılan konuların başında eğitim gündemi yer aldı. İlk öğretimden üniversiteye milyonlarca öğrenci uzaktan eğitime geçerken, sınava girecek öğrencilerin bu dönemdeki kaygıları da gün geçtikçe artıyor. 

Milyonlarca öğrenci ve veli hala 20 Haziran'da yapılacak Lise Geçiş Sınavı ve 27-28 Haziran'da yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın  (YSK) ertelenmesini bekliyor. 

Peki, salgın gerçekten kontrol altında mı? Uzmanlar, sınav tarihiyle ilgili ne düşünüyor, öğrencilere ve velilere ne gibi önerilerde bulunuyorlar?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi Psikiyatr Evidar Karabulut ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, bianet'ten Ruken Tuncel'e değerlendirdi. 

Karabulut ve Pala'nın ortak görüşü pandemiyle ilgili tüm verilerin açıklanmadığı ve şeffaf olunmadığı yönünde. Karabulut ve Pala, bu belirsizliğin öğrencilerde ve toplumda kaygıyı artırdığını vurguluyor.

Uzmanların değerlendirmeleri şöyle:

"Belirsizlik kaygıyı artırıyor"

İBB Bilim Kurulu Evindar Karabulut: "Belirsizlik normal şartlarda dahi insan ruh sağlığına iyi gelen bir şey değil. Hele böyle kriz döneminde bu kadar çok belirsizliğin olduğu bir dönemde kaygılar çok daha fazla oluyor.

"Türkiye pandemi sürecinde çok muğlak kaldı. bu durumda insanlardaki ve özelde sınava girecek öğrencilerle velilerdeki kaygıyı artırdı. Belirsizliğin olduğu durumlarda insanlar hep kötüsünü yorumlar. Veliler ve öğrencilerde en kötüsünü düşünüyor. Bu durumda öncelikli görev yetkililere düşüyor net olmaları gerekiyor.

"Sınav yerini bilmek kaygıyı gidermez"

"Milyonlarca öğrenci sınava geleceğini belirlemek için giriyor. Fakat o kadar çok konuşulması ve açığa kavuşturulması gereken durum varken, sadece sınav yerini bilmek öğrencilerin ve velilerin kaygılarını gidermeye yetmiyor.

"Öğrenciler, sınav zor mu olacak, sınav yerlerine nasıl gidilecek, adaletli bir sınav olacak mı, emeklerinin karşılığını alacaklar mı? kaygısını taşıyor. Bu kaygıları taşımakta da haklılar çünkü Türkiye'de buna dair geçmiş deneyimler var. Geçmiş yıllarda soruların çalınması gibi sınavlarda yapılan adaletsizliklere tanık olduk. Bur durum velilerde ve öğrencilerde 'her an bir şey olabilir' algısı yaratıyor.

"Bol bol nefes egzersizleri yapılmalı"

"YKS'yi önce ertelemek sonra da geriye çekmek öğrencilerde çok büyük kaygı ve korkuya neden olacak ve belki yeniden ertelenecek. Soru işaretlerine yer bırakmamak gerekiyor.

"Ayrıca sınava maske ile girmek konforu bozacak bir durum, rahat bir şey değil. Öğrenciler bu durumun üstesinden, 'maskeyi niçin taktığını' düşünerek baş edebilirler. Unutmasınlar: bu durum geçici bir şey, böyle bakarlarsa daha rahatlayacakladır. Bol bol nefes egzersizleri yapmalılar. Her şeyi son ana bırakmalılar.

 "Yeni bir normale geçiyoruz"

"Hakkım neyse onu alacağım duygusu öğrencileri rahatlatacaktır. Sınavdan önce Türkiye birincisi bile biraz kaygılıdır. O nedenle  kaygılarını abartmadıkları takdirde bu durumun normal olduğunu bilmeliler.

"Öte yandan salgın hala kontrol altında değil, sınavlar ertelenmeli. Artık yeni bir normale geçiyoruz. Tüm hayat buna göre planlamamız gerekiyor. Eski yöntemlere göre devam edemeyiz. Sınav belirsizliklerin azaldığı bir zaman diliminde yeni normale göre yapılmalı. Alınan tedbirleri uzun süreye yaydığımız takdirde salgını kontrol altına almış olacağız, bu gerçeği unutmamalıyız.

Pala: Ölümler devam ederken ve sınav yapılıyor

Prof. Dr. Kayıhan Pala: "Pandemi ikinci ayını doldurdu ama henüz salgınla ilgili verilere sahip değiliz. Sadece ölümler paylaşılıyor.  Epidemiyolojik, (toplumdaki hastalık, kaza ve sağlıkla ilgili durumların dağılımını) dağılımı bilmiyoruz.

"Sağlık Bakanı İstanbul için Wuhan demişti. Bu durumun ne kadar ciddi olduğunun göstergesidir. Bütün olguların il, yaş, cinsiyete göre açıklanması gerekiyor. Bu veriler hastalığın yayılma potansiyeli açısından önemli. Ne ölçüde yaygınlaştığını bilmiyoruz. Bu da hastalığın yeniden hızla yayılabileceği anlamına geliyor. 

"Normalleşme değil açılma durumu"

"Verileri açıklamaktan kaçınıyorlar. Bu da hepimizi tedirgin ediyor. Şu an yaşanılan durum normaleşme değil, açılma durumudur. İş yerleri kapatılmıştı ve şu an yeniden açılıyor olan durum bu. Böylesi bir dönemde sınavların ertelenmesi beklenirken, öne çekiliyor, doğal olarak da veliler ve öğrenciler kaygılanıyor. Hastalık var, ölümler devam ediyor ve bu süreçte sınav yapılmak isteniyor. 

"Veliler MEB'e çağrıda bulunmalı"

"Velilerin bu durumda yapması gereken, toplu şekilde Milli Eğitim Bakanlığı'na çağrıda bulunmalarıdır. Sağlık Bakanlığı tüm verileri açıklayana kadar ve salgın kontrol altına alınana kadar sınavın ertelenmesini istemeliler.

"Çocukların bağışıklık  sistemini ne kadar güçlü olduğunu bilmiyoruz. Bir tek çocuğun bir tek gencin dahi hastalanmasını göze alamayız. 

"Ayrıca sınav ne zaman yapılırsa yapılsın, koşullar yeniden değerlendirilmeli. En az iki metrelik mesafe kuralı konulmalı, sınav salon sayısı artırılmalı, salonlarda daha az öğrenci yer almalı, salonların ve  temas yüzeylerinin dezenfekte edildiğinden emin olunmalı."