Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye'de mevcut partilerden umut kesildiğini gördükleri için yeni parti kurma kararı aldıklarını belirterek, "Böyle bir baskı ortamında, böylesine özgürlüklerin sınırlandığı bir ortamda yeni bir siyasi hareket başlatmak ve bunca insanın adıyla soyadıyla, imzasıyla bu siyasi hareketin içinde yer alması ve çok daha fazla sayıda kişinin de yer alacak olması, aslında benim ve arkadaşlarım için ciddi bir risk. Ama biz her şeyi göze aldık, öyle başladık" dedi. 

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Babacan, BDDK'nın manüplatif işlem yaptığı gerekçesiyle önce 3 bankaya işlem yasağı getirip, 3 gün sonra kaldırmasını, "akıl tutulması" diye nitelendirdi. Babacan, " Özellikle finans piyasaları, hem teknoloji açısından hem bilgi açısından, düzenleyenlerin çok daha önünde koşar, yasaklarla yönetemezsiniz. Ha yasaklarsınız, ülkeyi küçültürsünüz, o mümkün. Ama ülkeyi büyüterek, zenginleştirerek, topyekün refahı artırarak yönetmek istiyorsanız, Türkiye ekonomisi ve finans yapısının dışarı açık olması lazım. Dışarı açık bir piyasanın da rasyonel yönetilmesi lazım" uyarısında bulundu.

BASKIN SEÇİM OLMAZ

Babacan, salgın sürecinden sonra seçime gidilip gidilmeyeceğine ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:

"2018 seçimlerinden bu yana, parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bu yana 2 yıl bile geçmedi. 

Arada yerel secimler oldu. İktidar partisi İstanbul'u kaybetti, Ankara, Antalya, Adana, Mersin belli başlı illerin tamamı muhalefete geçti. 

O tecrübenin üzerine iktidar, hem Meclis'teki çoğunluğunu, hem de sahip olduğu cumhurbaşkanlığı gücünü kolay kolay riske atmaz diye düşünüyorum ben açıkçası. 

Bugün bu gücün elden kayıp gitme ihtimali çok yüksektir ve zayıf bir noktada böyle bir şey yapacaklarını ben tahmin etmiyorum. 

Bir de 3 yıllık bir görev süresi var. Bu 3 yılda da belki destek toplanır, memleket toparlanır diye bir iyimser beklentiye de sahip olabilirler ki keşke öyle olsa, biz de çok mutlu oluruz. 

Ama olmayacak. Dolayasıyla benim apar topar bir erken seçim beklentim yok. Ama 2023 Haziran'a kadar Türkiye dayanır mı, sistem dayanır mı? O ihtimal de çok zayıf doğrusu.

Seçim ihtimalini 2021-2022'de biraz daha yüksek görüyorum."