Yİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Yerel Yönetimler Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada bu ay üç şirketten anket sonuçları aldıklarını ve anketlerin birinde yüzde 54, birinde yüzde 64, birinde yüzde 63 oranında parlamenter sistem talebi olduğunu söyledi. Akşener “Başkanlık sistemini savunanların oranı sadece yüzde 35” dedi.

Akşener'in konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Biz İYİ Parti’yi kurmasaydık Türkiye bugün hangi şartlar altında yaşıyor olurdu. Onun için iyi ki bu yola çıktı. Bu yolda elimi tutan, yan yana yürüdüğümüz her bir arkadaşıma teşekkür ediyorum.

'KILIÇDAROĞLU'NDAN DEMOKRASİ İÇİN YARDIM İSTEDİM'

Biz partiyi kurduğumuzda hemen seçime girip hukuksuz bir şekilde seçime girmemizi engellemek için her şeyi yaptılar. Buradan sayın Kılıçdaorğlu’na teşekkür ediyorum. Ben kendisine gittim, demokrasi için yardım istedim. Kendisi 15 milletvekili arkadaşımızla konuştu, geçici olarak partimize katılmalarını sağlayarak seçime katılmamızı sağladılar. O arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. O arkadaşlarımızı rencide etmemek için grup kararıyla değil, 100 bin imza ile cumhurbaşkanı adayı olduğumu ifade ettim. İlginçtir ki YSK iki madde ile seçme girmemizi onayladı.

Biz yatay bir hiyerarşide herkesin fikrini söylediği, tartışıldığı ve oylama yapılarak karar verilen bir organizasyonuz.

Biz sayın Kılıçdaorğlu’na ve CHP’ye ekim ayında ittifakla seçime girmek için teklifte bulunduk. Bazı şeylerde çırak çıkmak pahasına Türkiye’yi tercih ettik. Sonuçta İstanbul, Ankara ve Antalya gibi büyükşehirlerdeki çoğunluğunda 25 yıllık hegemonyanın kırılmasını sağladık. Muş’tan belde belediyesi kazandık. Benim için çok önemliydi çünkü 24 arkadaşımın manşetlerde terörist olduğunu iddia ettiler. 

'SİZ YETMEZSENİZ BİZ ÇÖZECEĞİZ'

Bu millet pek çok şeye sabreder ama oyunun yok sayılmasını affetmez. İktidara en büyük ders İstanbul’da verildi. Aramızda belediye başkanları belediye meclis üyesi arkadaşlarımız var. Çok büyük bir göreviniz var. İYİ Parti’nin iyi belediyecilik anlayışını anlatacaksınız. İyi işlere evet, kötü işlere hayır diyeceksiniz. Önemli bir iş yapıyorsunuz. Sizler teşkilatımızdaki çok önemli uç beylerisiniz. Hırsızlığın, kötülüğün karşınızda, iyi işlerin fakirin, fukaranın mağdurların yanında olacaksınız. Siz yetmezseniz biz çözeceğiz ama bize bilgi vereceksiniz.

'ERDOĞAN SARAY'A ÇIKTIĞINDAN İTİBAREN VATANDAŞTAN KOPTU'

Bir başka şey yapıyoruz şu anda: Türkiye’de insanlar dini inançları, mezhepleri etnik kökenleri üzerinden politika aracı oldu. Biz politikaya başladığımızda seçmen velinimetti. Özellikle ANAP-DYP rekabeti açısından söylüyorum. Seçmen, baktı ki vaatler yerine getirilmiyor o zaman ANAP’a oy veriyorum derdi.

2002’den sonra asgari müştereklerin ortadan kaldırılmasına yönelik pis bir siyasi dille insanların korkutulduğu bir siyasi atmosferde geçti. İnsanlar arasındaki iletişim azaldı, insanlar arasında duvarlar oluştu. Biz bunu reddederek yola çıktı. Verilerin ışığında bir şey fark ettik. İktidar partisi canı istiyor, hakaret ediyor. Vatandaşın gerçek gündemiyle alakası olmayan özellikle sayın Kılıçdaorğlu’nun cevap vermesine neden olan siyasi bir atmosfer. 

Sayın Erdoğan Saray’a çıkığı andan itibaren vatandaşından koptu. Bir futbolcu, aldığı cezayı Sayın Erdoğan’ın aldırdığını düşündü. Şaka gibi bir ülke.

'BAŞKANLIK SİSTEMİNİ SAVUNANLARIN ORANI YÜZDE 35'

Eğer kutuplaşma meselesini çözemezsek asıl beka meselesi o zaman başlayacak. Biz milletimizi dinlemeye devam edeceğiz. Bu ay, çeşitli firmalardan gelen anketlere göre, birinde yüzde 54, binde yüzde 64, birinde yüzde 63 oranında parlamenter sistem talebi var. Başkanlık sistemini savunanların oranı sadece yüzde 35."