CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Parti Meclisi Üyesi Ayça Taşkent’in de katıldığı toplantının basına açık bölümünde, Engin Özkoç ve İl Başkanı Erdoğan Isır partililere hitap etti. Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.

İl Başkanı Erdoğan Isır konuşmasına, tüm ülkede nefretle karşılanan Emine Bulut cinayetine değinerek başladı. Isır, bu konuda şunları söyledi:
"Ülkemizde birileri her geçen gün bağırarak toplumu eleştirmeleri, bir kişiyi tek adam haline büründürmeleri; son 4 ila 5 yıl içinde yaşadığımız olayların  müsebbibidirler. Dün gördük ki bir anne ‘ölmek istemiyorum’ diyor, bir evlat ‘anne ölme’ diye bağırıyor, anne ölüyor, evlat ölmekten beter oluyor, bizler ise izliyoruz. Konuşacak kelime  bulamıyorum. Artık birilerinin nefret tohumlarını ekmekten vazgeçmek lazım, o tohumların inanın nereden fışkıracağını bilmiyoruz, Artık sokaklarda insanların birbirine dokunmadan, teğet geçtiği bir ülke konumuna geldik. Lanetle kınıyorum, kadınlarımızın her zaman yanındayız. Hele Cumhuriyet Halk Partisi kadınları, her zaman olduğu gibi bizim önümüzden yürüyorlar, onlarda çok teşekkür ediyorum”

Ozan’a hıyanet edenler

Birlik beraberlik çağrısı yapan Erdoğan Isır, geçmişte partide gaflet ve delalet içinde olanlar olduğunu öne sürdü. “Hatta hıyanet edenler de oldu” diyen Isır, şöyle devam etti:
“Rahmetli Ünal Ozan'ı her zaman anlamaya çalışıyoruz, anarken de ‘maddi manevi bize her şeyini verdi’ diyoruz ama unuttuğumuz bazı şeyler var. Ona seçim kaybettirenler var. O mikrofonu eline alıp da ‘yalana - talana son’ diyenler de var. Bugün de o gaflet içinde olanlar var ama bizler sizler hep beraber olursak,  kol kola girersek, yürek yüreğe verirsek, Erzurum’da ki, Sivas’ta ulu önderin yaptığı gibi gücümüzü kongrelerden  alırsak, metropollerdeki değişimi mutlaka Sakarya’ya  bir gün getiririz. Buna ben inanıyorum, sizlerin de inandığını biliyorum" 


Hükümete eleştiri 

CHP Grup Başkan Vekili Engin Özkoç da, Isır gibi sözlerine kadın cinayetlerine değinerek başladı. Özkoç, “Bu ülkede 18 yıldan beri artan çok şey oldu ama en çok kadın cinayetlerinde oldu, fuhuşta ve  uyuşturucuda oldu, yoksullukta oldu” dedi.

AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana çocukların ilkokul yaşlarında uyuşturucu kullanır hale geldiğini, insanların geleceklerini kredi kartları ile yok ettiğini, ülkenin, cumhuriyetin zenginliklerinin tek tek satıldığını anlatan Özkoç, şunları kaydetti:

“Şeker fabrikaları, TÜPRAŞ, bütün fabrikalar satıldı. Sıra iki şeye geldi; bir sömürge ülkelerde olduğu gibi o ülkenin yeraltı zenginlikleri, bir de askeriyenin teslim edilmesi…Yeraltı zenginliklerinde ilk önce Cerattepe’yi kendi yandaşlarına peşkeş çektiler, sonra da Kaz Dağları’nda çıkarılan altının yüzde 96’sını Kanadalı bir şirkete, yüzde 4 de Türkiye'ye bırakacak şekilde anlaşma yapıp, altını peşkeş çektiler. Daha sonra Tank Palet Fabrikasını, Türkiye'de tek palet üreten fabrikamızı, optik cihazları silahlı kuvvetler için fabrika top üreten tank üreten obüs üreten fabrikayı özelleştirdiler.

CHP Şemsiyeli Park’ta yağmur altında eylem yaparken ASFAT  yöneticileri  eski Elmas Otel’in üst katlarında, yarın öteki gün yapılacak sözleşmenin evrakları ile beraber  seslerini çıkarmadan, orada olduklarını kimseye beli etmeden kimseye sezdirmeden orada korku ile sabahı beklediler. Cumhuriyet Halk Partisi’nin eylemi tüm Türkiye'de sabahın ilk ışıklarında yankılanırken, onlar fabrikaya gidip, görüşmelere başladılar.”

PARALI’DAKİ VURGUN

Karasu Paralı’da geçen hafta tabancayla vurulan tarım işçisiyle ilgili aldığı bilgileri de paylaşan Özkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Diyarbakırlı 15 yaşında genç, Karasu’nun Paralı köyüne fındık toplamaya gelmiş  Yağmurlu havada yanındaki arkadaşına demiş ki, “Sakaryalı Gaffar var ya, o komiser o rahmetli olan… Hendek’e gidelim, hava da yağmurlu  hiç olmazsa dua okuyalım.” Gitmişler, dualarını okumuşlar ve tekrar Paralı köyüne gelmişler. Bundan 4 gün önce 6 kişi bunlara laf atmış, bunlar da ne istiyorsunuz deyince içlerinden bir tanesi çıkarmış silahını kafasından vurmuş Şimdi komada, 4 günden beri uyutuluyor. Anası, babası yanında… İnsanlar kan ağlıyor.


Bir kadın çıkıyor, “ben bilmem kimin torunuyum” diyor, millete kanını içirip, 15 milyon soyuyor. Adamın bir tanesi gelmiş Taraklı’da tavuk çiftliği açmış, ‘siz merak etmeyin hepinizi zengin edeceğim’ demiş Türkiye’yi soyup soğana çevirmiş. Bir mafya babası Türkiye'ye sesleniyor, “Eğer bu iktidardan yana tavrınızı koymazsanız kanınız içeriz diyor”  Türkiye’de sesi çıkan yok.


Türkiye'de CHP’nin sesi çıkmazsa  tıpkı İstiklal Savaşı’nda olduğu gibi bizlerin sesi çıkmazsa, 2023 yılında bunlar Atatürk'ün kurduğu rejimi yok etmek için harekete geçecekler.  Kanla beslenerek, savaşla beslenerek yine insanların duygularını kandırarak, duygularını sömürerek  ‘Acaba Türkiye’de seçimin olmadığı eski Ortadoğu ülkelerindeki sistemi Türkiye’ye nasıl yerleştirilir, bunun hesabını yapıyorlar. Asıl şimdi Cumhuriyet Halk Partisi’nin mücadele dönemi başlıyor.”