Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu,  dört yıldır girilmesi yasak olan Diyarbakır’ın Sur ilçesinin yeni mimarisini ve tescilli yapıların tahrip edilmesini Meclis gündemine taşıdı.

Tanrıkulu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği önergede, “Diyarbakır Mimarlar Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, Şehir Plancıları Odası Diyarbakır Şubeleri ve UNESCO Dünya Miras Alanları eski yönetiminden oluşan teknik bir heyetin özel izinle dört yıldır girişi yasak olan Sur’da inceleme yaparak hazırladığı rapora göre, tescilli yapıların yerinde olmadığı, yıkımların iş makinalarıyla yapıldığı ve Sur’un özgün kent mimarisi yerine yabancı, kimliksiz bir kent inşa edildiği; bazı bölgelerde define avcılarının kazı yaptığı ve ayrıca 100’e yakın tescilli sivil mimari örneği yapının büyük tahribata uğradığı ağır hasarlı halde olduğu tespit edilmiştir.” dedi.

Tanrıkulu’nun Oktay’a yönelttiği sorular şöyle:

 *Sur içi bölgesinde Savaş, Hasırlı, Fatih Paşa, Dabanoğlu Mahallelerinde kentsel dokuyu yansıtan 49 tescilli yapının kalıntılarının dahi yerinde olmadığı ve onlarca sivil mimari örneği yapının yıkıldığı; yıkılan yapılara ait tekrar kullanılabilecek orijinal yapı malzemelerinin alanda bulunamadığı ifadeleri göz önüne alındığında, Kültür Bakanlığı tarafından ivedi olarak Sur’da gelişen tahribat daha fazla büyümemesi  ve Sur’un özgün kimliğine yaraşır çalışmaların yürütülmesi için önlem alınarak gerekli uygulamalar yapılacak mıdır? 

 *Sur bölgesindeki yapıların yıkımlarının Kültür Bakanlığı uzmanları gözetiminde yapılmadığı ve yıkımı gerçekleştiren kurumların kontrolsüz, özensiz, koordinasyon ve iletişim eksikliğiyle bu çalışmaları yürüttüğü iddiaları doğru mudur?

*İddialar doğru ise, tarihe utanç vesikası olarak geçecek olan bu yıkımla ilgili olarak Kültür Bakanlığı kamuoyuna ivedi açıklama yapacak mıdır?

"Arkekolojik katmanlar tahrip mi edildi?"

*Bazı tescilli sivil mimari örneği ve korunması gerekli çevresel değerli yapıların bir bölümünün yıkılarak fiili araç yolu olarak kullanıldığı, Yenikapı Sokak olmak üzere birçok sokağın Sur’un geleneksel kent planına aykırı bir şekilde genişletildiği ve sonuç olarak birçok tescilli ve çevresel değerde korunması gerekli yapının yıkıldığı iddiaları doğru mudur?

*Alanda yeni yapıların alt yapısı için iş makineleri ile ciddi derinlikte kazıların yapıldığı ve Sur’un arkeolojik katmanlarının tahrip edildiği iddiaları doğru mudur?

 *Yapıların orijinallerinde yer almayan rögar ve telekomünikasyon müdahale kapaklarının bazı yapı avlularına yerleştirilerek avlu döşemesine aykırı yapılarak yapılara zarar verdiği iddiası doğru mudur?

 "Mimari dokuya aykırı evler"

*Alanda yapılan yeni yapıların özgün geleneksel Diyarbakır mimari dokusuna aykırı, tamamen bazalt kaplı betonarme yapılar olduğu; cumba, bazalt taş, geniş avlu, sokağa cephe veren kapı pencere açıklıkları, avlu duvar detayları, süs havuzu gibi geleneksel Sur mimari evlerinin belirgin özelliklerini taşımadığı ve aynı zamanda yeni yapıların cephesinde yapıştırma yöntemiyle kullanılan bazalt taşın Diyarbakır’ın özgün bazalt taşı olmadığı, yapıların cephelerinde sokak dokusunu bozan geniş boyalı sıvalı bölümler yapıldığı iddiaları doğru mudur?

*Anılan iddialar doğru ise, Kültür Bakanı görevden el çektirilecek midir?

*Dönemin Başbakanının Sur'u yeniden inşa ederken Toledo örneği verdiği göz önüne alındığında, yaşanan bu yıkımlar sonrası Sur'un özgün kimliğini kaybederek sivil mimari örneği yapıların yıkılması ile ilgili kamuoyuna bir açıklama yapacak mıdır?