Delisi, velisi ve kedisinin eksik olmadığı Rozinante, Nart Sahaf Kitabevlerindeki dostlarla sahaflık mesleği ile ilgili konuştuk. Bu yazımda sizlere onlardan aldığım bilgiler ışığında mesleğin zorluklarını, insanı motive eden pozitif yanlarını aktarmaya çalışacağım.

Sahaf bilgiyi arayana rehber olur. Literatüre hakimdir; çalışma alanına göre kitap önerir. Elinde yoksa kimde olacağını bilmesi itibariyle de yönlendiricidir.

Rozinante Sahaf’ın sahibi Kadir Balçın, sahaflığı Suhuflar Mahallesi’ne muhtarlık etmeye benzetiyor. Geçmişten günümüze sahaflık mesleğini ise şöyle anlatıyor:

“Suhuf Arapça’da sayfalar demek. Sayfalar formaları formalarda ciltlenerek kitabı oluşturuyor. Sümerler ’de taş tabletlere yazılan ilk yazılı metinlerin zaman içinde insanlığın tecrübelerinden süzülüp kağıtlara nakşedildiği zamanlarda el yazısının sanatlı ki hat sanatı denir adına, hattatın türlü sabırla en güzel yazıyı yazma, tezhipçinin en güzel süslemeyle yazıya elbisesini biçme, mücellidin en güzel cildi yaparak metni korumaya alması bir bütün olarak kitabın değerini artırıyor.“

Kitap okuma oranının yüzde 0.1 olduğu ülkemizde sahaflara olan ilgi de günden güne azalıyor. Kitabı gerek yazımı gerek baskı kalitesi ile bir sanat eseri minvalinde satışa sunan sahaflık mesleği bu anlamıyla icra edilemediği için sahaflar ikinci el kitap alım ve satımı ile ayakta durmaya çalışıyor.

Sosyal medya kullanımı yaygınlaştıkça insanlar kitabı bir obje olarak nitelendirdiği için kitabın içeriğinden çok kapağı satışı için önemli oluyor. Popüler edebiyat kitaplarının ilgi görmesi sahaflık mesleğinin anlamını, var olma amacını gölgeliyor.

Öte yandan ülkemizde çalışma koşulları göz önüne alındığında sahaflık mesleği rekabetin değil iyi kitabın peşinde olan sahaflar için oldukça motive edici özelliklere sahip. Sahaflar rekabetin getirdiği hırs duygusundan ve zamanla yarışmaktan, mesai saatlerinden kendilerini her zaman muaf tutuyorlar.

İşin belki de en önemli zorluğu maddi yönü… Okuma oranının düşük olması, geçim derdine düşen insanların kitap ile ilgilenecek vaktinin ve maddi imkanının olmaması da tuzu biberi.

Korsan kitap basımı, internetten kitap alımı, elektronik kitap okuma araçları da sahaflara olan ilgiyi azaltıyor. Ancak hangi okuma aracı bir kitabı elimize alarak incelememizdeki, koklamamızdaki hazzı bize yaşatır? Elimizdeki kitap ile ilgili bize ek bilgi yanında taze çay ikram eden hoş sohbet bir sahafın yerini internet alışverişindeki bir tık doldurabilir mi?

Duruşu kendinden eski kokan kitaplar sisteme dahil olmamak için direniyor olsun sahaflara göre sorunun bir diğer sorumlusu yayınevleri. Değeri ve tarihi gerçekliği olmayan çalakalem yazılmış kitapları sadece ticari bir amaç güderek basıyorlar. Etrafta var olan bilgi kirliliğinin sebebi de sanırım bu.

Öte yandan nitelikli bir okuyucu kitlesi de var Sakarya’nın. Mesela iyi kitaplar çok durmuyormuş raflarda. Kısa zamanda bir alıcısı çıkıyormuş kitaptan anlayan.

Bu hafta bitmeden bir sahafı ziyaret etmenizi öneririm. Anlatacak hikayeleri bitmez; mutlaka taze çayları ve tavsiye edecekleri iyi kitapları bulunur.