Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, mühendis, mimar, şehir plancılığı mesleklerinin itibarsızlaştırılarak iktidarca görmezden gelinmesine karşı haklarını ve geleceğini savunmak için 'Boşuna mı Okuduk' kampanyasını duyurdu. 

Koramaz, 19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancısı Dayanışma Günü'nde TMMOB'un tüm illerde sokağa çıkacağını ve mücadeleyi büyüteceklerini bildirerek yurttaşları dayanışmaya çağırdı. Yapılan açıklamada "Ekim ayında 'Boşuna Okumadık!' diyeceğiz ve Cumhuriyetin 100., TMMOB’nin 69. Kuruluş yıldönümünde mühendis, mimar ve şehir plancılarının Cumhuriyetin ikinci yüzyılını yeniden kurma iradesini ortaya koyacağız." denildi.

TMMOB'un açıklamasında "Ülkemizin okumuş çocukları olarak Cumhuriyetin ikinci asrında, eşitlik ve özgürlük temelinde, üreten, sanayileşen, gelişen ve hakça bölüşen bir ülkeyi inşa etmek için seferber oluyoruz" ifadesine yer verildi.

Açıklama şöyle:

Cumhuriyet kazanımlarının birer birer tasfiye edildiği piyasacı dönüşümden tüm yaşam alanlarımızın yanı sıra mühendislik-mimarlık uygulamaları, mühendislerin, mimarların ve plancıların sosyal konum ve koşulları da doğrudan olumsuz biçimde etkilenmiştir.

Meslek alanlarımızda büyük bir yıkım yaşanmıştır. Bu yıkıma bağlı olarak bir dönemin gözde meslekleri olan mühendis, mimar ve şehir plancılarının itibarı neredeyse sıfırlanmıştır. Bir afet ülkesi olmamıza rağmen, daha fazla önem verilmesi gereken mühendislik, mimarlık ve planlama hizmetleri birer prosedür haline getirilmiştir. Merkezi politikalardan yerel uygulamalara kadar birçok alanda bilim ve teknik dışlanmış, mesleklerimiz yok sayılmıştır. Ülkemizin temel sorunlarının çözümünü de afetlere karşı dirençli kentleşmenin, tarımsal ve sınai üretimin, tarihi, kültürel ve doğal alanların korunmasının, toplumsal kalkınmanın anahtar gücü olan mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı meslekleri âdeta gözden çıkarılmıştır.

Mühendis, mimar ve şehir plancıları açlık ve yoksulluk sınırı altında düşük ücretlerle, kötü koşullarda çalışmaya mecbur bırakılmıştır. Ücretli çalışan meslektaşlarımızın yaklaşık %60’ı asgari ücret düzeyinde ücretlere çalıştırılmaktadır. Kamuda çalışan meslektaşlarımızın hakları erimiş, kamuda istihdam giderek daralmıştır.  Emekli meslektaşlarımız, üstlendikleri tüm önemli ve kritik görevlerden yüz akıyla çıkmayı başarmışken, mesleklerini bir ömür boyu ifa etmişken bugünlerini yoksulluk ve geçim sıkıntısı teslim almıştır.

Mühendis, mimar ve şehir plancısı adayı pek çok genç, ülkemizin geleceğine dair umutlarını kaybetmek üzeredir. İşsizlik oranı %40’ları aşmıştır. Yeni mezun meslektaşlarımızın iş bulma süreleri 18 aya kadar uzamıştır. Çok sayıda meslektaşımız iş bulamadığı için yurtdışına çıkmaktadır. Ülkemiz, yetişmiş değerli mühendis, mimar ve şehir plancılarını kaybetmektedir.  Meslektaşlarımız yoğun işsizlik sonucu geçimlerini sağlayabilmek için meslek dışı işlere yönelmekte, tezgâhtarlık, garsonluk, kuryelik gibi işlerde çalışmaktadır.

Bu acı tablo bizlere kaybedilmekte olan bir geleceği işaret etmektedir. Yüzbinlerce mühendis, mimar ve şehir plancısının bilincinde “boşuna mı okuduk!” sorusu belirginleşmektedir.

Tüm bu olumsuzlukların üzerine siyasi iktidarın TMMOB ve bağlı Odalarımıza karşı düşmanca tutumu da eklendi.  Bilindiği üzere TMMOB’nin yetkileri yıllar içerisinde parça parça koparıldı, elimizden alındı. Geçtiğimiz aylarda açılan davalarla ücretli çalışan üyelerimizin asgari ücretini belirleme yetkimiz de elimizden alındı. SGK ile yapılan ücret denetimi protokolü gereği 2012 yılından bu yana belirlemekte olduğumuz mühendis, mimar ve şehir plancısı asgari ücreti, belli ki sermaye çevrelerini ve iktidarı rahatsız etmiştir. Gelişen baskılar sonucu SGK önce protokolün içini boşaltmak istemiş ardından da 2017 yılında protokolü tek taraflı olarak feshetmiştir.

Bu müdahaleye rağmen TMMOB ve Odalarımız ücretli çalışan meslektaşlarımızı korumak amacıyla yönetmeliklerimiz gereği asgari ücret belirlemeye devam etmiştir. En son geldiğimiz aşamada siyasi iktidarın müdahalesi sonucu açılan davalarla ve siyasal güdümlü yargı kararlarıyla ilgili yönetmeliklerimiz geçtiğimiz aylarda iptal edilmiş, bu yetkimiz de elimizden alınmıştır. Böylece, ücretli çalışan mühendis, mimar ve şehir plancıları serbest piyasanın acımasız sömürüsü karşısında korumasız bırakılmıştır.

Bir asırdır ülkemizin kalkınması, ilerlemesi ve halkın refah koşullarında yaşaması için emek harcayan mühendis, mimar ve şehir plancıları bu tabloyu hak etmemektedir.

Tüm emekçi halk kesimlerinde ülkemizin geleceği için kaygılar her geçen gün artmaktadır. Bitmek bilmeyen ekonomik krizler, enflasyon, işsizlik, hayat pahalılığı ve yoksulluk milyonların âdeta kaderi haline getirilmiştir. Daraltılan meslek alanlarımız ve mesleki itibarımız erozyona uğradıkça ülkemizin ve yurttaşlarımızın uğradığı yıkım da artmaktadır.

Bizler, bu ülkenin mühendis, mimar ve şehir plancıları: Sorunlarımızın, ülkemizin ve halkımızın sorunlarından bağımsız olmadığının bilincindeyiz. Mücadele etmezsek yaşadığımız sorunların daha da büyüyeceğini çok iyi biliyoruz.

Ülkemizin okumuş çocukları olarak Cumhuriyetin ikinci asrında, eşitlik ve özgürlük temelinde, üreten, sanayileşen, gelişen ve hakça bölüşen bir ülkeyi inşa etmek için seferber oluyoruz.

Bir dönemin en itibarlı, gözde mesleklerinin Cumhuriyetin 100. yılında ne hale geldiğini, nasıl ve neden gözden çıkarıldığını, hangi sorunları yaşadığını ortaya koymak ve sorunlarımızın çözümü için sesimizi daha fazla yükselteceğiz. Mühendis, mimar ve şehir plancılarını görmezden gelenlere ve yok sayanlara karşı haklarımız ve geleceğimiz için ayağa kalkıyoruz.

Hekimlerin yurt dışına göçü artarak sürüyor Hekimlerin yurt dışına göçü artarak sürüyor

19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancısı Dayanışma Gününde tüm illerde kitlesel basın açıklamalarıyla sorunlarımızı halkımız ile paylaşacak ve devamında örgütlü gücümüz ile mücadeleyi büyüteceğiz. “Boşuna mı Okuduk!” sözünü Eylül ayı boyunca ülkenin her karışında seslendireceğiz.

Kitlesel eylemler, sempozyumlar, kongreler, paneller, forumlar ve geniş katılımlı toplantılar ile mühendis, mimar ve şehir plancılarının sorunlarını ve bu sorunların nedenlerini kamuoyu gündemine taşıyacağız. TBMM’den siyasi partilere ve demokratik kitle örgütlerine kadar ziyaretler, görüşmeler ve temaslar gerçekleştireceğiz. SGK’ya ücret protokol teklifimizi ileteceğiz ve takipçi olduğumuzu göstermek için tüm illerde SGK il müdürlüklerinin önünde olacağız.

Ekim ayında “Boşuna Okumadık!” diyeceğiz ve Cumhuriyetin 100., TMMOB’nin 69. Kuruluş yıldönümünde mühendis, mimar ve şehir plancılarının Cumhuriyetin ikinci yüzyılını yeniden kurma iradesini ortaya koyacağız.

Depremin 8. Ayında Hatay başta olmak üzere deprem bölgelerinden mühendislik, mimarlık ve şehir planlamanın yok sayılamayacağını göstereceğiz.

TMMOB’nin kuruluş yıldönümü olan 18-22 Ekim Mühendislik ve Mimarlık Haftasında, kitlesel eylemlerimiz ile TMMOB ve Odalarımızın ülkemiz ve mesleğimiz için ne kadar önemli olduğunun altını güçlü bir şekilde çizeceğiz. Tüm meslektaşlarımızı ve halkımızı omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz! Yaşasın TMMOB, yaşasın örgütlü mücadelemiz!