TÜRK-İŞ'in “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırması, dört dişilik bir ailenin açlık sınırının asgari ücretin üzerinde olduğuna işaret ediyor.
 Özcesi, hükümet-işveren ittifakınca belilenen asgari ücretin 2020 TL'de kaldığı bir yılın son verilerine göre, açlık sınırı 2.103 TL oldu.
Bu rakamlara göre, asgari ücretlinin beslenme şansı bile yok...
İşin içine giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçları da katan zorunlu aylık harcamalar toplamı yani 'yoksulluk sınırı' 6.849,62 TL.
Emekçilerin çok önemli bölümü bu rakamı telafuz bile edemiyor.
Devletin resmi olarak tek bir işçi için hesapladığı aylık geçim maliyetinden yaklaşık 200 TL daha düşük.
İyi 'de, asgari ücretli ve ailesi nasıl sağlıklı yaşayıp beslenebilir ki ?
Asgari ücret belirleme çalışmalarının yeniden yapılacağı bu aşamada, TÜRK-İŞ'in hesaplamasında bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyetinin 2.578 TL olduğu da ortaya çıkıyor.
Yani, söz konusu rapor, bekar bir işçiye bile halen 558 TL eksik ödeme yapıldığını ortaya koyuyor.
Şimdi sormak gerek;
Ey emekçi halkım TOK MUSUNUZ ?
Biliyorum ki, her ailede 1 ya da 2 genç işsiz var.
Biliyorum ki, her ailenin ortalama aylık geliri sadece bu gıda harcamalarını karşılayacak noktaya çıktığında görece mutluluk yayıyor.
Biliyorum ki, ortalama aylık gelirle hemen hiçbir aile kültürel ve sanatsal etkinliklerden yararlanamıyor.
Ve yine biliyorum ki, hal böyleyken bile hiçbir aileden ses çıkmıyor.
Demek ki, başlıktaki soruyu sormanın nesnel zemini var. Sorduk ama maalesef bugüne kadar olduğu gibi gür sesle yanıt alamayacağız.
Her aile, bir dığer ailenin sesini yükseltmesini, kendi adına haklarını savunmasını ve en azından yaşam hakkını korumasını bekliyor.
Bunun mümkün olmadığını herkes çok iyi bilmesine rağmen, örgütlü ve güçlü bir ses çıkartma konusunda kimse de elinden geleni yapmıyor ya da yapamıyor.
Şimdi yeniden soruyorum;
TOK MUSUNUZ, MUTLU MUSUNUZ ?