15 Temmuz darbe girişiminin kilit ismi Adil Öksüz gündemden düşmüyor. O gece gözaltına alınan ve sonrasında serbest bırakılan, o günden bu yana da izine rastlanılmayan Öksüz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 'Yerini biliyoruz ama bizde" şeklindeki açıklamasıyla yeniden gündeme geldi, anca bu kez 'Yaşıyor mu?' sorusuyla...

Artı Gerçek'ten Ayşe Yıldırım ile Fehmi Koru, Soylu'nun açıklamaları sonrasında, söz konusu soruyu köşelerine taşıdılar.

Ayşe Yıldırım, "Adil Öksüz gerçekten yaşıyor mu?" başlıklı yazısında, gelişmeleri  "Eski MİT’çi Mehmet Eymür, iki yıldır ‘öldürülmüş’ olabileceğini söylüyor. Erdoğan ve Soylu’nun sözleri ise soru işareti taşıyor" diye değerlendiriyor. 

Yıldırım, Soylu'nun yanı sıra AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Belçika ile Almanya'yı işadet etmesini de yorumlayarak, şu görüşleri savunuyor:

"Size de garip gelmiyor mu? Öncelikle birisine yönelik bir operasyon yapacaksanız bunu önceden söylemezsiniz. Söylerseniz bunun ne anlama geldiği açıktır.

Ama sadece “ölmedi, yaşıyor” demek istiyorsanız o zaman kaldığı ülkenin adını verirsiniz. Önce “sır”mış gibi yapıp sonra “Almanya, Belçika” diye saymazsınız. 

Bir de şu var tabii.

Eğer gerçekten Adil Öksüz, bu ülkelerden birinde ve ülke yönetimin koruması altındaysa ona da öyle “karga tulumba” operasyon yapamazsınız. 

O halde soru hala ortada duruyor:

Adil Öksüz yaşıyor mu? Yaşıyorsa nerede?"

KORU: Almanya’da mı yoksa yerin altında mı?

Fehmi Koru da bugünkü yazısında, gazeteci Saygı Öztürk'ün, “İçişleri Bakanı’nın ‘Yerini biliyoruz ama açıklamam’ sözleri, hiçbir iz bırakmaması, sağ ise yerinin bir türlü belirlenememesi ‘Yeşil’ gibi Öksüz’ün de öldürülmüş olabileceğini akla getiriyor. ‘Çok şey bilen’ dahası darbe girişiminin bütün kritik konuşmalarının yapıldığı telefonlar da, flaş bellekler de kim bilir kimlerin elinde…” şeklindeki açıklamasını şöyle yorumluyor:

"Öldürülmüş olduğunu düşünüyor yazar… Yine de, hani “Bakan boş konuşmaz, yarın bakarsınız getirirler” diye düşünmüş olmalı ki, bu açıklamanın, Adil Öksüz’ü, “Demek yerimi öğrendiler” telaşıyla saklandığı yeri değiştirmeye zorlamak ve böylece izini bulmak amacıyla yapılmış olabileceğini de ihtiyaten yazısının sonuna eklemeyi ihmal etmemiş."