Dava kapsamında hazırlanan 3 bin 908 sayfalık iddianamede grup, 'Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü' olarak tanımlanıyor. 

226 şüpheli hakkında 24 ayrı suçlama yer aldığı dava kapsamında toplam 125 mağdur-müşteki bulunuyor.

İstanbul'da, Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki büyük salonda yapılacak duruşmaların haftalarca sürmesi bekleniyor.

Adnan Oktar kimdir?

1956 yılında Ankara'da doğan Oktar, 1979'da İstanbul'a giderek Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü'ne kaydoldu.

Faaliyetlerine dini sohbetler üzerinden bu okulun Fındıklı'daki kampüsü ile yakınlardaki cami ve evlerde başladı. Yavaş yavaş çevresinde bir cemaat oluşturdu. 

Kendisinin mehdi olduğunu ima eden, evrim ve masonluk karşıtlığını öne çıkaran Oktar, özellikle maddi durumu iyi ailelerin lise ve üniversitede okuyan çocuklarını gruba katmaya başladı. 

1980'ler İstanbul'unda onun adı, orta ve üst sınıf aileler arasında tedirginlik yaratan bir şehir efsanesine dönüştü. 

O yıllarda Oktar basında da görülmeye başlıyor ve "Adnan Hocacılar" ismi alttan altta yayılıyordu. 

1987'de, daha sonra da kullanacağı Harun Yahya takma adıyla 'Yahudilik - Masonluk' isimli bir kitap yazan Oktar tutuklandı ve dokuz ay cezaevinde kaldı.

Cezaevi sonrasında ise "şizofreni" teşhisi ile Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde 10 ay kalan Oktar, Adli Tıp Kurumu'nun teşhisi "İdealist Pasoni"ye (liderlik hezayanına sahip) çevirmesiyle tahliye oldu.

1990 yılında kurduğu Bilim ve Araştırma Vakfı'yla grup faaliyetlerine vakıf çalışması görüntüsü verildi. 

Akit ve Milli Gazete'de yazıları yayımlandı. 

"İslami yaratılış" adını verdiği teoriyi savunan ve Darwin'in evrim teorisini çürüttüğünü öne süren Oktar 1990'larda ve 2000'lerin başında evrim teorisine karşı başlattığı kampanya kapsamındaki yazıları, konferansları ve ücretsiz dağıtılan kitaplarıyla gündemdeydi.

1999 yılında bir kez daha tutuklanan Adnan Oktar hakkında o dönemde başlatılan Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) yargılaması iki yıl sürdü.

Özellikle kalın ciltli, renkli 'Yaratılış Atlası' kitabının okullara dahi gönderilecek ve yurtdışında da yabancı dillere çevrilip üniversitelere yollanması dikkat çekici bulunuyordu. 

Daha küçük kitaplar ise caddelerde, okul kapılarında, alışveriş merkezlerinde bedava elden dağıtılıyordu. 

Grup tarafından 2011 yılında kurulan A9 TV kanalı, Oktar'ın kamuoyunda daha fazla tanınmasının ve tartışılmasının önünü açtı. 

Özellikle medyada 'kedicikler', grup içinde ise 'bacılar' olarak tanınan; kimi zaman erotik giyimli ve yoğun makyajlı kadın grup üyeleriyle programları tartışma yarattı. 

Bu dönemde yine bu TV'de mason diplomasını aldığını iddia etti ve İsrail'le bağlantısı olduğunu düşündürten konuşmalar yaptı.

'Adnan Hocacılar' kimlerdir? 

Adnan Hoca grubu üyeleri, Oktar'a bağlılık üzerinden bir araya gelmiş ve kapalı bir kült sistemi içinde yaşayan insanlardan oluşuyor. 

Bu kişilerin dışarıdan evlenmelerine izin verilmiyor, evlilik yapılırsa grup içinde yapılıyor. Dışarıdan evlenmiş olanlardan boşanmaları isteniyor. 

Yoğun cinsel istismarın yaşandığının belirtildiği grup içinde birçok kadının Oktar ile dini nikah kıydıkları da biliniyor. 

Kamuoyunun gözü önündeki erkeklerin yakışıklı, kadınların güzel olması; şık giyimli ve bakımlı olmalarına dikkat ediliyor. 

Üyeler ağırlıklı olarak grubun evlerinde kalıyor. Bunların en önemlisinin 2018'de operasyon yapılan Kandilli'deki köşk olduğu aktarılıyor.

Erkek üyelerden askere gitmemeleri isteniyor ve üniversite öğrencisi olanların genelde okullarını bıraktığı belirtiliyor. 

Grup üyelerinin hem ailevi malvarlıklarını gruba vermeye hem de grup için mali çalışmalar yapmaya ikna edildiği belirtiliyor. 

Zaten hem mevcut hem de eski üyeleri arasında bazı varlıklı ailelerin mensupları da yer alıyor.

Oktar ve grup üyeleri ne ile suçlanıyor?

  • Oktar ve diğer şüphelilere toplam 24 ayrı suç isnat ediliyor. Bu suçlar şöyle:
  • Siyasal veya askeri casusluk suçuna teşebbüs etme
  • Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme
  • Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma
  • Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme 
  • Cinsel istismar 
  • Cinsel saldırı
  • Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkındaki kanuna muhalefet 
  • Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi
  • Şantaj
  • Eziyet
  • Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
  • Suçtan kaynaklanan mal varlığını değerlerini aklama
  • Hakaret
  • 3628 sayılı yasaya uygun mal varlığı bildiriminde bulunulmaması
  • Rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele kanununa muhalefet
  • Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması
  • Dolandırıcılık
  • Tehdit
  • Kişisel verilerin kaydedilmesi
  • Kasten öldürmeye teşebbüs
  • Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme
  • Kaçakçılık kanununa muhalefet
  • Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek
  • Resmi belgede sahtecilik ve suçluyu kayırmak