Türkiye’de çevresel etkileri nedeniyle altın madenlerinden nükleer santrallere birçok proje tartışılırken, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçleri de tartışma konusu olmaya devam ediyor. Tartışmanın odağında kamuoyunda tepki çeken birçok proje için 'ÇED gerekli değildir' yönünde kararlar çıkması yer alıyor.

ÇED, bir projenin çevre üzerinde yaratacağı etkilerin masaya yatırılması anlamına geliyor. Bu değerlendirmede amaç, tasarlanan projenin gerçekleştirilmesi halinde çevreye yapacağı olumsuz etkilerin belirlenmesi ve bu etkilerin asgariye indirilmesi ya da önlenmesi.

Değerlendirmede çevreye etkilerinin yönetilebilir düzeyde olduğu belirlenen projeler için 'ÇED olumlu' kararı veriliyor. Bunun yanında yapılan incelemeler sonucu bazı projeler de çevreye etkileri bakımından değerlendirme dışı tutuluyor. Bu projeler için de 'ÇED gerekli değildir' kararı çıkıyor.

Kamuoyunda konuyla ilgili en çok tartışma da bu kategorideki kararlardan çıkıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ÇED kararları ile ilgili verilerine göre son 25 yıllık süreçte 5 bin 288 'ÇED olumlu' raporu çıkarken, bunun karşısında 'ÇED gerekli değildir' karar sayısı 60 bini aştı. ÇED ile ilgili son yıllık verileri içeren 2018 rakamlarına bakıldığında da 'ÇED gerekli değildir' yönünde alınan karar sayılarının 'ÇED olumlu' karar sayılarına göre oldukça yüksek olduğu görülüyor.

2018’de 432 'ÇED olumlu' kararı alındı, buna karşın 'ÇED gerekli değildir' karar sayısı 3 bin 62 oldu. Böylelikle ÇED’e gerek duyulmayan karar sayısı olumlu sonuçlanan çevresel etki değerlendirmelerinin yedi katı oldu.