Engelliler ve Aileleri ile Doğru İletişim Danışmanı Adem Kuyumcu, görme engellilerin kendilerine "kör" denmesinden değil, insanların bunu hakaret amaçlı olarak kullanılmasından rahatsız olduklarını söyledi

Türkiye nüfusunun yüzde 12.29’u engellilerden oluştuğu ifade ediliyor.

Bu iddianın sahibi Engelliler ve Aileleri ile Doğru İletişim Danışmanı Adem Kuyumcu’nun verdiği bilgiye göre görme engellilerin oranıysa yüzde 1,5.

Yani ülkemizde tahminen 1 milyon 200 bin civarlarında görme engelli var.

Ancak günlük yaşama pek karışmadıklarından ya da karışamadıklarından bu sayının farkına varmak pek mümkün olmuyor.

"Kör" kelimesinden değil hakaret gibi kullanılmasından rahatsızlar

7 - 14 Ocak Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası’nda kapsamında görüşünü aldığımız Kuyumcu, görme engellilerle ilgili toplumda yanlış bilinen yargılar olduğunu belirterek, birçok görme engellinin kendisini “Kör” olarak tanımlamaktan rahatsız olmadığını söyledi.

Bu konuda ifadelere takılınmaması gerektiğini kaydeden Kuyumcu, sözlerini şöyle devam ettirdi:

Kör veya âmâ ifadelerini kullanmak ayıp değildir. Görme engelliler de bunu sorun olarak görmüyor. Ama kör kelimesinin diğer insanlar arasında birbirlerine hakaret amaçlı 'Kör müsün?' denilerek kullanılmasından rahatsız oluyorlar. Sonuçta körlük bir kültürdür. Kabul edilmesi gerekir. Ancak kör müsün, sağır mısın, sakat mısın, spastik misin ifadelerini hakaret ifadesi olarak kullananlar bunların sevdiği ya da saygı duyduğu bir kişi için kullanılmasını istemez ve bunu sorun olarak kabul eder. Oysa ifadelere sıkışmanın hiçbir önemi yoktur. Ayıp olan bu ifadeleri hakaret ifadesi olarak kullanmaktır.

Yasa var ama uygulama yetersiz

Kuyumcu, 5378 sayılı Engelliler Yasası’nın çıkmasının üzerinden 14 yıl geçmesine karşın yolların engellilere uygun yapılmamasından dolayı halen hayata katılım engellerinin devam ettiğini belirterek, “Yerel yönetimler yaya yolları, kamu binaları, spor, sanat ve sosyal alanları görme engelliler için güvenli hareket alanına dönüştürmedikleri sürece engel yaratmaya devam etmiş olacaklardır” diye konuştu.

Bireysel olarak görme engelliler için ne yapabilirsiniz?

Kuyumcu, görme engellilerin sosyal yaşama daha fazla karışması için diğer insanların bireysel olarak yapabilecekleri olduğunu belirterek, önerilerini şöyle sıraladı:

- Görme engellilerin sosyal hayata güvenle katılımı için lütfen araçlarınızla yaya yollarını, yaya geçitlerini işgal etmeyiniz. Yaya yollarına görme engelliler çarpabileceği şeyler koymayınız.

- Görme engelli bir kişiyle karşılaştığımızda (ihtiyaç olduğunu düşündüğümüz durumlarda) öncelikle yardım isteyip istemediğini sormalıyız. Görme engelli bir kişiyi karşılarken her zaman kendimizi tanıtalım ve orada bulunan diğer kişileri de takdim edelim.

- Eğer görme engelli bir kişiyle belli bir yere kadar birlikte yürüyecekseniz onun sizin kolunuza girerek yürümesi doğru olacaktır. Onu kolundan, omzundan, belinden, elbisesinden çekiştirerek yardım etmeye çalışmayınız. Bir adım önünde yürüyünüz. İniş çıkışlarda her defasında “İniyoruz, çıkıyoruz” demenize gerek yoktur. İniş çıkışlara bir adım kala yavaşlamanız yeterlidir. Bu şekilde iniş veya çıkışa geldiğini kolayca hissedebilir.

- Görme engelli bir kişiyi yabancı olduğu bir alanda yalnız bırakmayalım. Yanından ayrılırken bunu belirtelim. Kalabalık konuşma ortamında, hitap ettiğimiz kişiye ismi ile hitap edelim. Görme engelliler ile konuşurken normal bir ses tonu kullanalım. Bir araca binmesinde yardımcı olurken de aracın kapısının ön veya arka kapı olduğunu belirtmeniz yeterlidir.

- Görme engelli kişiler hâkim oldukları alanlarda bağımsızca dolaşıp gezebilirler. Görme engelli bir kişinin oturmasına yardımcı olurken “Şuraya oturun, buraya oturun” şeklinde tarif etmeyin. Mümkünse elinden tutarak oturacağı sandalyenin arka kısmına dokunmasını sağlayın.

- Görme engelli bir kişiyle yürürken önüne çıkan engeller hakkında ona bilgi verelim, çevremizi betimleyelim. Günlük konuşmanın bir parçası olan ‘Bak!’, ‘Gördün mü?’ ‘Görüşürüz.’ gibi ifadelerin kullanılması gayet normaldir. Görme engelli bir kişinin eline verdiğiniz objeyi tarif edin.

- Çalışma alanlarında sosyal alanlarda görme engellilerin en sık karşılaştığı kazalardan biri yarım açık bırakılan kapılara çarpmaktır. Kapıları kesinlikle yarım açık bırakmayalım. Kapıların ya tam açık ya da tam kapalı olmasına dikkat edelim.

- Görme engelli bir kimseye herhangi bir içecek ikram ederken eliyle çarpıp dökmemesi için “Çayınızı veriyorum, suyunuzu veriyorum” şeklinde önceden söyleyelim. Mümkün ise fincanı eline değdirelim. Çay, kahve, su gibi içecekleri masanın kenarına çok yakın yerlere koymayalım.