Sakarya Kadın Platformu adına basın açıklamasını okuyan Yüksel Coşkun, “Biz tüm duyarlı insanlar çocuk istismarı ve kadın tacizine karşı susmuyoruz, korkmuyoruz, tepkimizi dile getirmek için alanlardayız. En son Küçükçekmece’de yaşanan olay gösteriyor ki; yetkililer hala çocuklarımızı korumak için gerekli tedbirleri almamakta direniyor. Olayların hemen ardından gizlilik kararının verilmesi insanın aklına ‘’Kimden, neyi gizliyorsunuz?’’ sorusunu getiriyor” dedi.
 

KAYGILIYIZ-ÖFKELİYİZ

Olayı protesto etmek isteyen mahalleliye uygulanan gücün kabul edilemez olduğunu ifade eden Coşkun, “Şimdiye kadar gerçekleşen tüm olaylarda zanlı ve suçluların delil yetersizliği bahane edilerek salıverilmeleri benzer olayların tekrarlanmasına ve bu şahısların cesaret bulmasına sebep olmaktadır. Kadınlar ve çocuklar her an şiddet görme riskiyle karşı karşıyayız. Kaygılıyız, öfkeliyiz! Temel haklarımıza sistematik biçimde tecavüz ediliyor. Yani aslında tecavüzü çeşitli biçimlerde yaşıyoruz. Tecavüz sadece bedenlere yapılmıyor, ruhumuza, aklımıza yapılıyor. Zihinlerimiz zapt edilmeye çalışılıyor” ifadelerini kullandı.

İNSANA, DOĞAYA, HAYVANA SAŞ AÇAN ZİHNİYET

Basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“İnsana, hayvana, doğaya değer vermeyen, insani değerlere savaş açmış bir zihniyetin dışa vurumuna tanık oluyoruz; her cinayette, her taciz ve tecavüzde… Akıl ve vicdan gibi insani değerlerin ayaklar altında olduğu; bilimin, sanatın itibarsızlaştırıldığı sadece dürtülere indirgenmiş yaşama biçimi sorgulanmadan sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, güveni hissedemeyeceğiz.

İnsanlık olarak egemen sistemin beslediği ve beslendiği kötülüklere karşı durmalıyız. İnsani değerlere sahip çıkmalıyız. Çocuklarımıza istismar edilmeyecekleri güvenli bir hayat sunmalıyız.

Çocukların, güvenilir bir ortamda büyümelerini sağlamak hükümetin en öncelikli sorumluluğuyken, her gün yeni bir çocuk istismarı haberi ile uyanıyoruz. Küçük yaşta evliliklerin önünü açan yasa tasarısı, çocukları vakıfların denetimsiz yurtlarına mecbur etmesi, bilimsel eğitimden uzak sübyan mektepleri ile mevcut uygulamalar, ‘’Çocuk istismarı’’ mücadelesi konusunda inandırıcılığını yitirmiştir.

Bilinmelidir ki biz kadınlar ve duyarlı tüm insanlar, çocuklarımız için güvenli ortamlar oluşturuluncaya kadar, çocuklarımızın korunması için konulmuş yasal çerçeve yeniden düzenleninceye kadar, çocuklarımızın istismar edilmesine zemin hazırlayan kurumlar kapatılıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz.

Bu suçu işleyenler, siyasi görüş inanç ve düşünce ayrımı yapmaksızın, sorumluluğu olan tüm kişi ve kurumlar soruşturulmalı ve cezalandırılmalıdır.”

ÖNCELİK ÇOCUĞUN YARARIDIR

“Çocuğun olduğu her alanda öncelik çocuğun yararıdır. Hedef çocuk istismarının önlenmesi olmalıdır. Bu nedenle çocuk istismarının hiçbir mazereti ve gerekçesi olamaz. Toplumun tamamı ve çocuklar çocuk istismarına karşı bilinçlendirilmeli, çocukla çalışan kişi ve kurumların denetimi son derece sıkı ve düzenli bir biçimde gerçekleştirilmelidir. Alanda çalışan kurumların uzmanlarca düşünce ve inanç ayrımı yapmaksızın objektif denetiminin yapılması zorunludur. Çocukla çalışan kişilerin öncesinde çocuklara zarar verip vermediği araştırılmalı, çocuklarla uzman kişilerin çalıştırılması sağlanmalı, sivil toplum kuruluşları ve meslek kuruluşları tarafından bağımsız denetim sağlanmalıdır. Mağdurların tedavisi ve destek hizmetleri ile sorun alanlarının tespiti konusunda raporlama ve izleme önemlidir.

Biz suç ortağı olmayacağız. Takipçi olacağız, denetçi olacağız, önleyen olacağız. Kirli zihniyetlerin bilinçsizce hareket ederek çocuklarımızı incitmesine izin vermeyeceğiz. Onların çıkaramadığı ses olacağız.”

TALEPLER

“Bu nedenle;

1.Çocuk istismarı ile ilgili kanunlar, mahkemelerin iyi hal indirimi ya da ceza indirimine imkan vermeyecek şekilde yeniden düzenlemelidir.

2.Çocuklarımıza yurt hizmetinin vakıflardan alınarak, devlet eliyle ve denetimli, kontrollü bir şekilde verilmesini talep ediyoruz. Tüm yurtlar ve özel eğitim kurumlarının düzenli olarak çok sıkı denetim ve kontrollere tabi tutulmasını talep ediyoruz.

3.Çocuk istismarını öven ‘’6 yaşında çocukla evlenilebilir’’ gibi çocuk istismarını öven, teşvik edenlere, küçük yaşta evliliği özendirenlere de ağır cezai yaptırımların getirilmesini talep ediyoruz.

Hükümeti acil olarak bu tedbirleri almaya çağırıyoruz.”

ÇOCUK GELİN YOKTUR

“Koruyamadığımız her çocuk bizim suçumuzdur. Göstermelik kurulan komisyonlar, kapatılan dosyalar, iyi hal indirimleri ve boş laflar istemiyoruz artık. 9-10 yaşındaki çocuklara evlenebilir fetvaları, bir kereden bir şey olmaz söylemleri ve 12 yaşı çocuk olma sınırı kabul eden demeçleri sapık zihniyetler söylemiştir. Çocuk gelin yoktur. Bu iki kelime yan yana bile insan olanı rahatsız eder. Çocuk saflığın ifadesidir, tecavüz gibi iğrenç bir olayın içinde olamaz. Olsa olsa sapık insan, hastalıklı ruh, susan toplum, göz yuman ahlak, çanak tutan sistem vardır! Bizler her şeyden önce çocukları için endişe duyan anneler ve babalarız.

Bizler Sakarya Kadın Platformu ve burada toplanan tüm duyarlı insanlar olarak çocuk istismarında sorumluluğu olan denetim görevini yerine getirmeyen, gereken özen ve yükümlülüklerine aykırı davranan, düşünce ve inançlara göre ayrımcılık yapan her türlü düşüncenin, uygulamanın, kararın karşısında olacağımızı belirtir, bir kez bile olsa çocuk istismarının ve kadına yönelik her türlü şiddetin cezasız kalmaması için tüm gücümüzle karşı duracağımızı ilan ederiz.

Çocuklarımızın çıkaramadığı ses, kullanamadığı güç olmaya söz veriyoruz!”