Yoksulluk depremden korkutuyor

   Depremden ve yaşanacak yıkıntıdan en fazla kim etkilenir ?

   Bu soruya net yanıt arayarak başlarsak her şey daha iyi anlaşılır.

   Yanıt, tabi ki YOKSULLUK...

   Evet, daha çok yoksullar etkileniyor. Tabi ki, ölmeden kurtulmaları halinde.

   Bu durumu herkes çok iyi biliyor. Halkın kendisi de siyasal iktidarlar da. Ama, net ve sorun çözücü önlem alan bir mekanizma ne yazık ki yok.

   İktidar, depreme karşı önlem alındığına ilişkin tatmin edici bir yanit veremezken, bu yanıtı alamayan yurttaşlar da kendi başının çaresine bakıyor. 

   Tabi, imkanı olan güvenli evlere taşınınca bu evlerde kiralar uçuyor. Zayıf konutlar ise yoksullara kalıyor.

   Elazığ’daki 6,8 büyüklüğündeki deprem milyonlarca yurttaşın, hepimizin içini sızlattı. 

   Hayatını kaybeden onlarca yurttaşın acısı sürerken, halk oturduğu evin güvenli olup olmadığını düşünüyor, doğal olarak. 

   Ve, özellikle de büyük bir deprem felaketini bekleyen İstanbul’da yaşayanlar evinin güvenli olmadığından endişeleniyor. 

   Buna karşın hükümet ne yapıyor ?

   Bunu anlamak için, hükümetin sessizliģine bakmak yeterli. Bu ilimizde depreme ilişkin hangi önlemleri alındığı da bilinmezliğini koruyor. Kaldı ki, Deprem Hazırlıkları Araştırma Önergesi 2 Ekim 2019’da AKP ve MHP oylarıyla reddedilmişti.

   Bu gelişmeler yaşanırken, birden gündeme bomba düştü. Ve özellikle sosyal medya yoluyla, 21 yıldır toplanan deprem vergilerinin ne olduğu sorgulanmaya başlandı. Ama, hükümet cenahında yine büyük bir sessizlik.

   Peki, nedir bu deprem vergisi ?

   17 Ağustos 1999’da yaşanan deprem felaketinin ardından yaraların sarılması için 1 hafta içinde yeni bir vergi düzenlemesi getirilmişti. Kamuoyunda “deprem vergisi” olarak anılan, teknik adı ise Özel İletişim Vergisi (ÖİV) olan vergi, sözüm ona 'bir defaya mahsus' getirilmişti.

   26 Kasım 1999’da yürürlüğe giren 4481 sayılı ÖİV kanununun

31 Aralık 2000’de yürürlükten kaldırılması planlanıyordu. 

   ÖİV kanunu önce 4605 sayılı kanunla 31 Aralık 2002’ye kadar daha sonra yeniden 31 Aralık 2003 tarihine kadar uzatıldı. Tam süre bitme aşamasına gelmişti ki, 25 Aralık 2003’te 5035 sayılı kanun ile ÖİV artık vergi mevzuatının kalıcı bir vergisine dönüştü. 

   Veeeee, bu vergiden 20 yılda nominal olarak yaklaşık 70 milyar lira toplandı. Ortalama kur ile hesaplandığında de vergiyle toplanan tutar dolar cinsinden toplam 36 milyar dolardır. 

   Yoksulluğun depremden korkuttuğu ülkemizde, halktan özel bir statüyle 20 yılı aşkın süredir toplanan milyarlarca liralık vergi, havuza aktarılınca buharlaşıyor.

   Bu kaynağın ne olduğu sorulmasın mı ?

   Yoksulluğun depremden korkulmaması için halkin cebinden çıkanlarla oluşan bu tür kaynaklar, gerçek alanında harcanmalı.

   Gerisi, sadece aldatmacadır...