İklim krizine dikkat çekmek ve karar alıcılardan krize karşı etkili, somut ve acil adımlar talep eden iklim aktivistleri dünya ile eş zamanlı olarak Türkiye’de de 24 Eylül Küresel İklim Grevi’ne katıldı.

İstanbul, Ankara, Bodrum, Çanakkale, Bursa’da yüzlerce iklim aktivisti gençlerin çağrısına yanıt verdi ve bulundukları şehirlerde iklim grevleri düzenledi.

Seğmenler Parkı’nda iklim grevi

Ankara’daki iklim aktivistlerinin buluşma yeri Seğmenler Parkı oldu. İklim aktivistleri, “Ya sıfır karbon ya sıfır gelecek”, “İklim krizi gerçektir”, “İklimi değil sistemi değiştir”, “Ormansızlaşmayı durdur” ve “Hayvancılığı durdur” yazılı dövizler taşıdı.

Ancak iklim grevinin gerçekleştiği parka önce özel güvenlik sonra bekçi daha sonra da polis geldi. Eyleme izin verilmemesi üzerine aktivistler eylemlerini sonlandırmak zorunda kaldı.

Bursa: Gençlik gelecek istiyor

Nilüfer Gençlik Meclisi ise Bursa’da iklim grevi düzenledi. Basın açıklaması okuyan gençler, iklim krizine karşı hükümetlerden eyleme geçilmesini talep etti.

İklim aktivistleri, “Gençlik gelecek istiyor”, “Geri sayım”, “Bilimin arkasında birleş”, “Yaşamı savun” yazılı dövizler taşıdı. İklim grevi öğrenciler arasında gerçekleştirilen forum ve ileri dönüşüm atölyesi ile devam etti. Atölyede metal kapaklardan rozetler yapıldı.

Çanakkale: Kirazlı’yı rehabilite et

Kazdağları Ekoloji Platformu ise Çanakkale’de iklim için grevdeydi. Türkiye’deki artan orman yangınlarının ve sellerin hatırlatıldığı basın açıklamasında “Yaşadığımız ve gelecekte yaşanması öngörülen felaketler ekosistemin ögelerinin birer kaynak veya hammadde olarak görmekten vazgeçmemiz, doğayla uyumlu yaşam biçimlerini benimsememiz için bir uyarıdır” denildi.

Taleplerin dile getirildiği basın açıklamasında “Acilen iklim krizine karşı somut adımlar atılmalı. 350bin ağacıyla orman ekosistemi katledilen Kirazlı rehabilite edilmeli” ifadeleri kullanıldı.

Bodrum’daki greve İkizköy’den destek

Bodrum İklim Acil grubunun düzenlediği Küresel İklim Grevi eyleminde kömür madeni için kesilmek istenen Akbelen Ormanları için uzun süredir mücadele yürüten İkizköylüler de destek verdi.

İkizköy adına konuşan 15 yaşındaki Anıl Işık, “Ben İkizköy’ün Akbelen Ormanlarından geliyorum. Biz Akbelen Ormanının kömür madeni olmaması için mücadele ediyoruz. Kömür yakıldığında çıkan karbon dioksit gazı nedeniyle iklim değişikliğine yol açıyor. Bir de havadaki karbonu tutan ağaçlarımızı, ormanlarımızı kömür madeni yok ederek iklim değişikliğine yol açıyor” dedi.

‘Hayvanlarımız ölmeye başladı’

İkizköy’de iklim krizinin etkilerini hissettiklerini anlatan Işık, “Hayvanlarımız ölmeye, ağaçlarımız meyvelerini kesmeye, insanlarımız hastalanmaya ve derelerimiz kurumaya başladığında biz bu değişimi ciddi bir şekilde hissettik ve etkilendik” dedi.

Işık açıklamasının devamında “Geleceğimde doğayla bütün olarak yaşamayı istiyorum.  Bu ekosisteme ayak uydurarak, onun bize değil bizim ona ayak uydurduğumuz bir gelecek istiyorum. Küresel ısıtmanın, iklim değişimlerinin olmadığı, durdurulduğu bir dünya istiyorum. Bu sistemin değişmesi umuduyla sözleri size bırakıyorum. Ne geleceğimizi ne de Akbelen Ormanı’nı vermiyoruz! Herkese teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

‘Doğanın efendisi değil parçasıyız’

Bodrum İklim Acil adına Zeynep Casalini, alandaki çocuklarla iklim ve ormanlar hakkında konuştu. Bodrum TEMA’dan Rana Öztürk, Muğla’da ağustos ayında yaşanan orman yangınlarından etkilenen Mazı köyünde doğanın ve halkın nasıl etkilendiğini anlattı. Öztürk, insanlar olarak artık bencil olabilecek bir durumda olmadığımızın altını çizdi.

TEMA gönüllüsü lise son sınıf öğrencisi Deniz Kazmaz ise “Doğanın tercümana ihtiyacı yoktur. Biz insanlar doğaya nasıl davranırsak, doğada bize öyle davranır. Biz zarar verirsek veya korumazsak o da bize zarar verir ve korumaz. Biz doğanın efendisi değil, parçasıyız” ifadelerini kullandı.