Üç ABD’nin gözü / Avrupa – Amerika ve Arap Birleşik Devletleri / yıllardır yerimizin altında ve üstündedir.

Buna bir de “coğrafik” konumumuzu eklersek tadından yenilmeyecek helvaya benzeriz onların ölçeğinde.
*
Bu nedenle en az yüz yıldır üç ABD’nin ötesinde kuzeyden Rus, güneyden ise İsrail ajanları, devlet politikaları gereği Anadolu topraklarından bir türlü çıkmak bilmemiştir.

Pis sinekler gibi sürekli sirke atarak, sürekli kendilerini yenileyerek bu ülkede “istasyon” üzerine istasyon kurmuştur!
Tabii ki yerli işbirlikçileri, yerli “aptal ve yandaş” politikacıları, yerli ajanları da olmuştur bu Anadolu’nun kanını emmek için birbirinin üzerine çıkanların!
*
DÜNE BAKMAK!
Yazımız fazla uzamasın, dallanıp – budaklanmasın ve ana konudan uzaklaşmasın diye üstte söylediklerime dünden, yakın dünden küçük bir örnek vereceğim:
2001 yılının Ocak ayında Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, bir iddianame hazırladı ve Ankara 2 numaralı DGM’ye gönderdi.

Yüksel, Nur Cemaati Lideri Fethullah Gülen için; “Amacı Türkiye düşmanı ülkeler için dünyanın en iyi ajan borsasını oluşturmak!” diyor ve ekliyordu;
“Gülen, CIA ajanıdır!”
*
Nuh Mete Yüksel’i kim dikkate aldı?
Kimse!
Nereye geldik?
Buraya!
*
ÜZERİMİZDE ÖLÜ TOPRAĞI!
Türk halkını kör ettiler, sağır ettiler…
Türk aydınını, hukukçusunu, gazetecisini iğdiş ettiler…
Üzerimize ölü toprağı serpip bizi koyuna çevirdiler!
Dolayısıyla olayları algılamakta, yorumlamakta çok ama çok zorlanıyoruz!
*
BACI ve BAKLAVA!
Geçtiğimiz günlerde Netflix Türkiye’de yeni bir film gösterime girdi; "The Old Guard"
Başrolde Charlize Theron var ve “ÖLÜMSÜZ CIA AJANI”nı canlandırıyor.
Üçüncü sahnede yani dördüncü dakikada bir başka ölümsüz CIA ajanı, bacımıza küçük bir paket içinde BİR DİLİM BAKLAVA veriyor.
Bacı bunu kokluyor; “Offffff, Türkiye’nin doğusu!” diyor ve açıp afiyetle yutuyor!
Buraya kadar her şey tamam.
Eksik olan ne?
Bizim gazetecimiz de, televizyoncumuz da, politikacımız da ana fotoğrafı görmeden filme ve de baklavaya balıklama dalıyor.
Hep bir ağızdan; “Bacım sen Antep’e gel de biz sana bir tepsi baklava yidirek” diye bağırıyor.
*
Film de olsa, yani kitaptan uyarlama film de olsa şunlar sorulmuyor:
CIA ajanı hangi tarihte Doğu Anadolu’da görev yapmış?
CIA ajanı Anadolu’da hangi isyanı organize etmiş?
Bu isyanın Osmanlı İmparatorluğu’na ya da Türkiye Cumhuriyeti’ne faturası ne olmuş?

*
Yok!
Varsa, yoksa baklava!

CIA ajanı bacımız, feda olsun kanımız – canımız – baklavamız!
Üzerimizde ölü toprağı, kör ve sağır edilmişiz demedim mi!