Sakarya Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi, Roman kahramanları Festivali'nin ardından okul yöneticilerinin özellikle kız öğrencilere baskı uyguladığı, bir kalıba girmeye zorladıkları iddiasıyla gündeme geldi. Lisenin iki eski öğrencisinin sosyal medyadan yaptıkları paylaşım kısa sürede binlerce kişiye ulaştı.

Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi'nde 4 yıl öğrenim gördüğünü belirten Mutlu Merve Başkaya, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Şimdi Türkiye gündemine BOMBA gibi düşen İlber Ortaylı’nın dahi işin içine bir açıklama yaparak girdiği Roman Kahramanları Festivali hakkında Sakarya Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi’nde 4 sene okumuş bir insan olarak söyleyeceklerim var" diyerek, okul yöneticilerine suçlamalarda bulundu. 

Mutlu Merve Başkaya, paylaşımlarında şu iddialarda bulundu:

Öncelikle bu festival Sakarya CMSBL’ nin düzenlediği bir şey değil Şair Yazar Edebiyat Öğretmeni Ercan Yılmaz’ın düzenlediği bir şeydir. Neden bunu özellikle belirttin? Çünkü CML (biz öğrenciler okula böyle deriz) öğrencilerini gelişmesini entelektüel insanlar olmasını isteyen Bir lisedir evet kesinlikle AMA (çok önemli) yalnızca ve yalnızca onların istedikleri şekilde. Nedir onların istedikleri şekil?

Örnek1: RKF(roman kahramanları festivali ilerleyen zamanlarda böyle söyleyeceğim)‘nde Marla Singer evet hepiniz tanıyorsunuz Fight Club Marla Olduğum için okulun Müdür Yardımcısı tarafından cancellandım. Evet geçmiş fotoğraflara bakın Marla Singer’ ı bulamayacaksınız çünkü hiçbir fotoğrafta buna yer verilmedi. “Marjinal ol ama yalnızca benim izin verdiğim şekilde!” Yalnızca fular takabilirsin. İşte şimdi oldu.

Örnek2: Arkadaşlarım cinsel yönelimleri yüzünden okul müdürünce mobbinge ve hatta fiziksel şiddete uğradı.

BAKİRE OLMAYAN KIZLAR LİSTESİ

Örnek3: bir grup kadın öğrenci (içimde ben de varım) bütün ama bütün öğrenim hayatları boyunca özel hayatları yüzünden (ailevi ilişkiler, kiminle ne yaptığı) ayrımcılığa uğradı ve slutshaminge uğradı. Okulun erkek öğrencileri tarafından “bakire olmayan kızlar” listesi adında bir şey bile düzenlendi. Burada bir sürü kadın arkadaşımızın ismi vardı. Bu listede yer alan kadınlar yalnızca ve yalnızca okulun o sağ kültürüne uymayan mükemmel derecede zeki eşsiz ve başarılı isimlerdi. Şimdi bir daha bakıyorum da o listedeki bazı isimler ne yazık ki bu mobbinglere dayanamayıp ışıklarını söndürdüler.

Lütfen şu an okuyorsanız bunu (biz kendimizi çok iyi biliyoruz) lütfen şunu bil sen mükemmelsin, biliyorum çok korkunçtu bunları yaşamak, bazılarımız Bknz: Ayşin the queen, mutlu the queen bütün bunlara rağmen hayatta kaldık, onlar konuştukça biz başardık. Sen de hala yapabilirsin, yanındayım, yanındayız. Ve bu listenin mükemmel yazarları da okulun en çok sevdiği örnek olarak sunduğu ERKEKlerdi. “Entelektüel”lerdi. Okulun izin verdiği şekilde…

OKULA UYGUN ÖĞRENCİ PROFİLİ

Örnek4: yıllarca bir çok tiyatroda, sempozyumlarda başarılı bir şekilde yer almama rağmen son senemde okul yönetimi tarafından okulun öğrenci profiline uymadığım öne sürülerek hiçbir hiçbir etkinlikte yer almama izin verilmedi. VE o sırada yaşımız 16-17 Evdeydim ve Yağmurun Gelmesini Bekliyordum adlı tiyatro oyununu (normalde 5 kadın oyuncudan oluşuyor) aylarca üzerinde çalışıp, İstanbul’daki tiyatrolarla iletişime geçerek metni en başından sonuna 17 YAŞINDA üç kadın oyuncuya dönüştürdük. Metni tamamen.Ve okul yönetimi bu oyunu sahnelememize izin vermedi. Senelerce mobbinge uğradım bir hiç uğruna. Bunu herkes çok iyi biliyor. Öğretmenlerden yanıma gelip bana yardım etmek istediğini, bu durumun çok korkunç ve iğrenç olduğunu ama yönetimden korktuğunu söyleyenler vardı. Ve tabii ki bu öğretmenler KADINLARDI. Şu an bunu okuyorsanız (kendilerini çok iyi biliyorlar) merak etmeyin hepinizi affettim. Patriyarkayla böyle savaşılır çünkü.

BEN KİMİM?

Sen kimsin diye sorarsanız hadi birlikte bakalım, “entelektüel” miyim zeki miyim ben neyim? 17 yaşımda Dergâh Dergisi’nde 18 yaşımda Varlık Dergisi’nde şiirlerim yayımlandı. Bu dergilerin dışında Eliz Edebiyat, Lahitteki Baykuş, Petroleus dergileri’nde hala şiir yayımlıyorum. Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü’ nde ismim anıldı, Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’nde 209 dosyanın içinden son elemeye kadar geldim ve jüri dosyamı tartışmaya açtı. Ege Üniversitesi’ni kazandım ve ardından Amerika’ya taşındım. (Hayır ailem zengin filan değil, kendim çalıştığım şirket grubu tarafından Amerika’ya yollandım) Şu anda Amerika’ da yaşıyorum ve İngilizce şiirler yazıyorum, (çevirmiyorum, yazıyorum).

"ÖĞRETMEN ERCAN YILMAZ'IN BAŞARISI"

Bütün bu tartışmalarda beni deli gibi rahatsız eden şey şudur: Roman Kahramanları Festivali Sakarya Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi ve onların kokuşmuş yönetiminin başarısı DEĞİL hem benim için hem de Türkiye için çok değerli bir isim olan ERCAN YILMAZ’ın başarısıdır. Ercan Yılmaz bu hayatta tanıdığım en değerli insanlardan birisidir. Hocam bunları yazdığım için umarım kızmazsınız bana ama beni çok iyi tanıyorsunuz aklımda ne varsa söyleyen birisiyim işte hiç de susmam.

Hadi bakalım okuyup okuyup hatırlayın o günleri şimdi açıkça saldırdığım insanlar. Elinizi vicdanınıza koyup da gelin bana. Hiç diyebilecek misiniz ki mutlu Merve yalan konuşuyor? Hadi bakalım göreyim errrrkekleri 

"OKULDAN AYRILMAM İSTENDİ"

Bir ekleme yapalım: CML 5 senelik bir okul neden 4 sene okudum? SON SENEMDE devamsızlığım öne sürülerek sınıfta bırakıldım. Okul tarihinde bir ilk (ama bir dakika neydi? efsaneler tarih yazardı, neyse) sonrasında öğretmenler birliği toplanmış ve şöyle bir karar vermiş: Merve’nin okuldan gitmesi şartıyla onu sınıftan geçiririz. Hangi öğretmenler kurulu bu? Bütün öğretmenlerle konuştum HİÇBİRİNİN HABERİ YOKTU BUNDAN. ŞOK GEÇİRDİLER. Yalnızca yönetim toplanmış ve bana bu tefeci teklifiyle geldi. Ve bu dönemde Maddi olarak zor bir durumda olduğumu asla ama asla ailemin bir dershane ücretini karşılayamayacak durumda olduğunu öyle iyi biliyorlardı ki. Sırf bu durum yüzünden 460 puanla girdiğim liseden AÇIK LİSE’ye geçip bir yandan çalışıp bir yandan dershane paramı kendim ödemek Zorunda bırakıldım. Sonrasında Sakarya’daki terapistime ulaşıp günah çıkarmak isteyenler olmuş o bana öyle söyledi. Bu kadar acımasızlıktan sonra bir anlamı var mı? Ben sadece teşekkür eder bi yana çekilirim.

Okulda devlet tarafından ücretsiz bir şekilde sağlanan üniversite hazırlık kursundan dahi yararlanmama izin verilmedi ve kendi beynimle kazanarak girdiğim okul bu.

YKS'DE DERECEYE GİRDİ AMA ONUR LİSTESİNE ALINMADI

Mutlu Merve Başkaya'nın paylaşımlarında söz ettiği Ayşin adlı arkadaşı da, kendisini doğrulayan paylaşımlarda bulundu.

İşte o paylaşımlar:

Bakire olmayan kızlar listesine yazılan ismim türkiye yks derecesine girmeme rağmen onur listesine layık görülmedi. mun genel sekreteri olmak istediğimde tüm başarılarıma ve ödüllerime rağmen giyim tarzın bu işe uygun değil diyerek yok sayıldım. roman kahramanı olmak istediğimde omzu açık kıyafetlerle okulumuzu yanlış tanıtıyorsun diyerek fotoğraflarda yer alamadım. tante rosa'yı oyunlaştırıp tiyatro metni haline getirdiğimizde sümük kelimesinin üstü çizilip metnim bana iade edildi. erkek öğrenciler rahatsız olduğu için kıyafetimi değiştirmeye gönderildim.

kadın olduğum, onların yaşam tarzına, göstermek istedikleri öğrenci profiline uygun bir öğrenci olmadığım, kendi fikirlerim ve taviz vermeyeceğim onlara benzemeyen özgün bir kişiliğim olduğu için sürekli karşıma engeller çıktı. cmsbl'nin bana tek öğrettiği şey bu baskıcı cinsiyetçi, ayrıştırıcı zihniyetle nasıl başa çıkabileceğim, engelleri nasıl aşabileceğim ve kendimden nasıl vazgeçmeyeceğim oldu. internetteki binlerce insanın okumak için heveslendiği bu okul bazılarımız için sadece böyle duygularla var oluyor.

merve bana yalnız olmadığımı hissettirdi. orada olup güçlü kalmasına yardımcı olabileceğimiz birileri varsa bu kötü anıları hatırlamak bile endişe vermiyor. sizi yalnızlaştırmalarına ve ışığınızı söndürmelerine izin vermeyin.