Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) hafta sonunda düzenlediği “Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz?” başlıklı çalıştayın sonuç bildirgesi açıklandı.

CHP’nin Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, Meclis’te yaptığı açıklamada 18 Ocak'ta yaptıkları çalıştaya akademisyenler, sendikalar, eğitim dernekleri, öğretmenler, öğrenciler, veliler, yöneticiler ve Okul Aile Birliği temsilcileri gibi eğitimin tüm bileşenleri katıldığını söyledi.

Davet edilmesine rağmen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve bakanlık yetkililerinin çalıştaya katılmadığını söyleyen Kaya, "Onlar her zaman olduğu gibi çözümün değil sorunun bir parçası olayı tercih ettiler" dedi.

"Çözüm bekleyen sorunlar"

Kaya'nın açıkladığı, çalıştay sonuç bildirgesinde eğitimin sorunları şöyle sıralandı:

"Sınav merkezli eğitim yapısı, ikili öğretim, kalabalık ve birleştirilmiş sınıflar,
"Karma eğitim karşıtı uygulamalar,
"Fiziki altyapısı yetersiz okullar,
"Öğrenciler arasında ve öğretmenlere yönelik artan şiddet,
"Öğrencilerin MEB eliyle cemaat ve vakıfların siyasal istismarına açık hale getirilmesi,
"Sözleşmeli-ücretli öğretmenlik uygulaması, norm kadro ve tayinlerde yaşanan sorunlar,
"Ataması yapılmayan öğretmenler, eğitim kadrolarında liyakati dışlayan atamalar,
"Zorunlu ve seçmeli din dersleri
"Okulların zorunlu ihtiyaçlarının velilerden toplanan paralarla karşılanması,
"Sık değişen müfredatlar ve bu müfredatlarda öngörülen kazanımların tutarsızlıkları,
Eğitime yapılan yatırımların yetersizliği."

"Eşit eğitim haktır"

Çalıştayın sonunda dile getirilen öneriler ise özetle şöyle:

"Tüm vatandaşlarımıza eşit, parasız, nitelikli eğitimi sağlamak kamunun birincil görevidir. Bu nedenle kamu hizmeti olan eğitimin niteliğinin yükseltilerek evrensel standartları ulaştırılması gerekir. Devlet okullarının nitelikli ve niteliksiz okullar olarak sınıflandırılması Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Bu bağlamda tüm yurttaşlar için eşit ve demokratik bir eğitim sisteminin kurulmasını acilen gündeme alınmasını sağlayacağız. 

*Çocuklarımıza okul türü dayatmasından vazgeçilmelidir. Çocuklarımız ve gençlerimizin istedikleri okula ve mesleğe ulaşmaları için üzerimize düşen tüm sorumluluklarımızı yerine getireceğiz.

"4+4+4'ten vazgeçilmeli"

"Eğitim hakkından yararlanmanın önündeki en büyük engellerden biri olan ve kamuoyunda 4+4+4 şeklinde anılan kesintili eğitim düzenlemesinden acilen vazgeçilmesi, kesintisiz ve zorunlu temel eğitimi uygulamasına geri dönülmesi gerekmektedir.

"Zorunlu temel eğitim herkes için ortak bir müfredata dayalı olmalıdır. Ortaokul ve lise çağ nüfusu öğrencilerinin açık öğretime geçişi yasal olarak ortadan kaldırılmalı, çağ nüfusu öğrencilerinin tamamı örgün eğitim sistemi tarafından kapsanmalıdır. 

Suriyeli çocukların eğitimi

"Çocuk işçiliğinin önlenmesi ve mevsimlik tarım işçilerinin çocukları için onların ihtiyaçlarına uyarlanmış ve onlara özgü yeni okul modellerine ihtiyaç bulunmaktadır. Bu türden dezavantajlı toplum kesimlerinin eğitim gereksinimlerine öncelik vereceğiz. Okul yaşında olan Suriyeli çocuk ve gençlerin eğitim sorununun çözümüne yönelik ciddi adımlar atılmalıdır.    

"Okul öncesi eğitim kurumlarının yaygınlaştırılarak ve bilimsel temellere dayalı olarak yapılandırılarak tüm çocuklarımızın yararlanmasının sağlanması öncelikli bir konudur.  Bu konuda yerel yönetimlerimiz eliyle ivedi ve kapsamlı girişimlerde bulunacağız.

"Anadilin öğrenimi hakkından tüm yurttaşlarımızın yararlanabilmesi için gerekli yasal ve kurumsal altyapının oluşturulması için çaba göstereceğiz.

"Cinsiyet eşitliği gözetilmeli"

"Yerel yönetimlerimizde yurttaşlarımızın tüm öğrenme ve eğitim ihtiyaçlarına duyarlı toplumcu bütünsel bir belediyecilik anlayışıyla; demokratik, katılımcı-halkçı (halk için halkla birlikte), toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten, ayrımcılık karşıtı, iklim ve çevre sorunlarına duyarlı ve toplum kalkınması etrafında kurgulanan bir eğitim yaklaşımı benimseyeceğiz. 

*Çocuklarımız ve gençlerimizin sağlıklı gelişimi için her türlü vakıf, cemaat ve ticari işletmenin okullara girişi ve eğitime müdahalesi engellenmelidir. Çocuk ve gençlerimizin sağlıklı gelişimi için tüm olanaklarımızı seferber edeceğiz.

"Ders kitapları bilimsel bir anlayışla yeniden yazılmalı ve cinsiyet ayrımcı ögelerden ayrılmalıdır. Bu konuda iktidar partisinin yaptıklarını yakından takip ediyoruz. Yanlışlarına asla izin vermeyeceğiz.

"Köy Enstitüleri yeniden yükselecek"

*Yokluklar ve imkansızlıklar içindeki bir coğrafyadan halkevleri ve köy enstitüleri gibi mucizeleri yaratmış olan tarihimizden ilham alarak yeni eğitim olanakları yaratacağız. Cumhuriyetle birlikte eğitim alanında yapılan devrimlerin devamı, Finlandiya’nın da örnek aldığı Köy Enstitüleri modelimizin üzerinde yükselecek.

"Öğretmen Meslek Kanunu'nun çıkarılmalı"

"Öğretmen istihdamındaki eşitsiz uygulamalara son verilerek ataması yapılmamış öğretmenler istihdam edilmelidir. Türkiye’de 1924’ten beri öğretmenlik hukuken bir “uzmanlık” mesleğidir. 1926’dan sonra “eğitim hizmetlerinde asıl olan öğretmenliktir”. Dolayısıyla statü, kariyer ve saygınlık buna dayalıdır. 

"Öğretmen Meslek Kanunu’nun bir an önce çıkarılması gerekmektedir. Bu konuyu sürekli gündemde tutacağız. Öğretmenlerimizin hak ettikleri saygınlığa ulaşmaları için gerekli tüm girişimlerde bulunacağız."