Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu hakkında suç duyusunda bulunan Eğitim Sen Sakarya Şube Başkanı Yücel Kaçar,  “Elbette Ebubekir Sofuoğlu'na ilişkin durumun sembolik olduğunu, o sussa bile aynı zihniyetteki insanların benzer konuşmalar yapacaklarını biliyoruz” dedi.

Yücel Kaçar, suç duyurusunun ardından Sakarya Barosu'nun önceki başkanı Av. Zafer Kazan ile birlikte açıklamada bulundu. Kaçar, "Daha önce duyurduğumuz üzere laik yaşam tarzı karşıtı sözleri nedeniyle Ebubekir Sofuoğlu hakkında suç duyurusunda bulunduk. Elbette Ebubekir Sofuoğlu'na ilişkin durumun sembolik olduğunu, o sussa bile aynı zihniyetteki insanların benzer konuşmalar yapacaklarını biliyoruz" dedi.

Kaçar, açıklamasında şu görüşleri savundu:

"Sofuoğlu'nun her ne kadar "fuhuş" sözcüğünü kullanmış olsa da sözcüğün karşılığı, kabaca "insan bedeninin (çoğunlukla kadınların) cinsel nesne olarak alınıp satılması" olarak tanımlanan kavramından öte insanların yaşam tarzlarını hedef aldığı görülmektedir.

Biz biliyoruz ki bu söylemle Sofuoğlu laik yaşam tarzını halkın gözünde "ahlaksızlıkmış” gibi göstermeye çalışmaktadır.

İşte asıl mücadele edilmesi gereken bu zihniyettir. Bu yaklaşım, saçma, absürt denilerek görmezden gelinemeyeceği gibi düşünce/ifade özgürlüğü vb saiklerle mazur gösterilemeyecek kadar da tehlikelidir.

Sofuoğlu farkında mıdır bilinmez ama bu yaklaşımın günlük yaşamda somut sonuçları olacaktır. Söz gelimi,Türkiye'de kadına yönelik şiddet,taciz ve istismar davalarında sıkça görülen; "O da onu giymeseydi, Onun o saate ne işi vardı vb." anlayışına hizmet ederek, kadına yönelik şiddeti, tacizi, istismarı meşrulaştırmaktadır. Belki de üniversitede hâli hazırda yaşanan mobbing, şiddet ve taciz olaylarının üstünü örtmektedir.

İkincisi ve daha da somut olanı, bu yaklaşım öğrencilere barınma sorunu olarak geri dönecektir. Sakarya'da kamu yurdunun yetersiz olması nedeniyle barınma ihtiyacını apart evler yoluyla karşılayan öğrenciler, halkın kendilerine ev kiralamaması halinde tamamıyla özel yurtlara ve şehirde oldukça yaygın olarak bulunan tarikat/cemaat evlerine mecbur kalacaklardır.

Bu nedenle bu zihniyetle mücadele edilmelidir.

Yanı sıra bunlardan bağımsız olarak nitelikli bilim insanları hukuksuz KHK'larla üniversitelerden uzaklaştırılırken bu kafa yapısına sahip olan kişilerin hızla unvanlar kazanarak üniversitelerde söz sahibi olması da mücadele edilmesi gereken hususlardan biridir.

Sonuç olarak Eğitim Sen, laik yaşam tarzına ve özgür akademiye saldıran bu zihniyetle mücadele etmeye devam edecektir."