Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Sakarya Şube Başkanı Yücel Kaçar, sendikaların itirazına rağmen yasalaşan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, ş güvencesini ortadan kaldırarak, ayrıştırıcı ve yarışmacı yeni bir öğretmen istihdam rejimini inşa etmeyi amaçladığını belirterek, bu yasanın iptal edilmesini istedi.
Yücel Kaçar, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, bu günün Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO ve ILO tarafından Dünya Öğretmenler Günü olarak ilan edildiğini ve 1966 yılından bu yana 100’den fazla ülkede kutlandığını belirtti.
Dünya Öğretmenler Günü’nün, 5 Ekim 1966 tarihinde ILO ve UNESCO tarafından alınan “Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararına dayandığını vurgulayarak, “Öğretmenlerin sadece okul içinde değil, toplum içinde de yerine getirdikleri görevin taşıdığı önemi, uluslararası düzeyde belgeleyen, öğretmenlerin tüm sorunlarını ele alan ve durumlarını tüm ayrıntıları ile düzenleyen kararın yıldönümü olması nedeniyle 5 Ekim tarihinin öğretmenlik mesleği açısından evrensel bir önemi ve değeri vardır” dedi.
ÖMK iptal edilsin
“Bu yıl 5 Ekim, aylardır sözde ÖMK ( Öğretmenlik Meslek Kanunu) düzenlemesinin iptal edilmesi için mücadele eden Türkiye’deki Öğretmenler için çok daha anlamlı bir hal almıştır” diyen Kaçar, şöyle devam etti:
“Öğretmenler uzun yıllardır “Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararları” uygulansın diye mücadele ederken; yeni düzenlediği ÖMK ile hükümet iş güvencesini ortadan kaldıracak, ayrıştırıcı ve yarışmacı yeni bir öğretmen istihdam rejimini inşa etmeye çalışmaktadır.
Öğretmenlik Meslek Kanunu İptal Edilsin!
Öğretmenlik Meslek Kanunu, sendikalar başta olmak üzere, eğitim iş kolundaki meslek örgütlerinin bütün eleştiri ve itirazlarına rağmen TBMM’de kabul edilmiş, kanun yargıya taşınmış olmasına rağmen, yargı süreci beklenmeden kanuna ilişkin olarak “Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği” yayınlanmış ve tüm öğretmenlerin karşı çıktığı “sınav-seminer” süreci başlatılmıştır.
Ülkemizde bulunan bütün meslek kanunları, kamu özel ayrımı yapmaksızın ilgili mesleğe ilişkin ayrıntılı düzenlemeler içerirken, Öğretmenlik Meslek Kanunu sadece kamuda çalışan öğretmenlere yönelik olarak ve dar bir çerçevede düzenlenmiştir.
Özel sektörde çalışan öğretmenlere kariyer sınavına katılma hakkı tanınması bu eksikliği gidermediği gibi, öğretmenlerin temel haklarını, ekonomik talepler ve iş güvencesi başta olmak üzere sosyal, demokratik, mesleki ve özlük haklarını güvenceye almayan düzenleme son derece sığ ve yetersizdir.
Öğretmenleri kariyer basamakları üzerinden ayrıştıran “eşit işe eşit ücret” ilkesine aykırı bir içerikte hazırlanan bu düzenlemenin öğretmenlerin yaşadığı sorunları çözmek bir yana daha da karmaşık hale getireceği açıktır.
Söz konusu düzenleme gerçek anlamda bir “öğretmenlik meslek kanunu” değildir. Aday öğretmen, öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen gibi ayrışmalara tabi tutarak; hem öğretmenleri birbirleriyle hem de öğretmenlerle velileri karşı karşıya getirecek, sağlıkta olduğu gibi eğitimde de şiddeti doğuracak bir düzenlemedir.
SORUNLARIN GÖLGESİNDE EĞİTİM
2022-2023 eğitim öğretim yılının, Türkiye’de eğitimin karşı karşıya olduğu ve geçtiğimiz yıllar içinde birikerek büyüyen sorunlarının gölgesinde başladığına işaret eden Kaçar, şunları kaydetti:
►Yıllardır okulların fiziki altyapı ve donanım eksiklikleri giderilmemişken, kalabalık sınıflar, ikili öğretim ve taşımalı eğitim sorunu 2022/23 eğitim öğretim yılı başında da varlığını sürdürmektedir.
►15 Temmuz sonrasında tüm kamuda olduğu gibi eğitim alanında da sözlü sınav/mülakat üzerinden kullanılarak sözleşmeli öğretmen atamaları yapılmaya başlanmıştır. Öğretmen atamalarında mülakat uygulamasında ısrar, liyakatin adım adım terk edilerek, yerine sadakatin gelmesine neden olmuştur.
►Sözleşmeli, ücretli ya da başka bir ad altında yapılan öğretmenlik uygulamalarının tamamına son verilmelidir. Hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen öğretmenler başta olmak üze tüm KHK’lı kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidir.
►Eğitim Sen Kayıtsız şartsız haklarını arayan öğretmenlerin yanındadır. Öğretmenlerin sesine sesimizi katarak bir kez daha söylüyoruz; AKP’nin Öğretmen Düşmanı politikalarına boyun eğmeyeceğiz!
