Sinan Can Kılıç / MEDYAYAZAR - “Malzeme yok” denilerek evlerine gönderilen işçiler, kısa bir zaman sonra hak edişlerinin yarısını bile karşılamayan tutarda hesaplarına “tüm istihkakınız ödenmiştir” notuyla yatırılan “kıdem ve ihbar tazminatıyla işten çıkarıldılar. Malzeme yok diye şantiyeden gönderilen ardından işe gelmedikleri gerekçesiyle işten çıkarılan işçiler haklarını almak amacıyla önce yüklenici firmaların İstanbul’daki ofisleri önünde, sonrasında Serdivan Cadde 54 şantiyesi önünde eyleme başladı.

Cadde 54 inşaatı işçilerinin hak arama mücadelesi tüm baskılara rağmen sürüyor. Daha önce iki kez gözaltına alınıp karakola götürülen işçilerin yüklenici firma avukatlarının şikayetleri üzerine ifadelerine başvurulmuştu. Polisin çeşitli düzeylerde direnişin sonlandırılmasına ilişkin ikna çabalarına ve tutuklama tehditlerine boyun eğmeyen işçiler bugün yine alandaydı. “İşçi düşmanı Türk-Mall, Yu-Group”, “İşçiler sizin köleniz değil”, “Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla seslerini duyurmaya çalıştılar.

Direnişteki işçilerden Zafer Hezer, “Yasal haklarımızı alamadan işten çıkarıldık. Firma, hesaplarımıza gönderdiği eksik para miktarının altına ‘kıdem ve ihbar tazminatı’ diye not düşmüş. Bu, evrakta sahteciliktir. Bizim 4 aylık maaşımız, yaptığımız mesailer, yıllık iznimiz, sosyal haklarımız olan kıdem ve ihbar tazminatımız yok sayılmak istenmiştir. Ana firmalar Türk-Mall, Yu-Group ve proje ortağı Serdivan Belediyesi’nden muhatap arıyoruz fakat bulamıyoruz. Belediye başkanı bizden kaçıyor, ayağına kadar gittik, ama önemsemiyor” dedi.

Şantiyedeki işçilere yaradı

Hak arayan direnişçi işçilerin, taleplerininin yanı sıra şantiyedeki çalışma koşullarının kötülüğüne ilişkin yaptığı açıklamaların ardından gözle görülür bir iyileşme yaşandığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre şirket dünden itibaren işçilerin barındığı, yemek yediği, temel ihtiyaçlarını karşıladığı alanları iyileştirmek için düğmeye bastı. İşçilerin kaldığı konteynırlar temizlendi, şantiyenin içinden kamyonlarla atık çıkarıldı.
İşçiler bunun sebebinin yarattıkları kamuoyu ve atmosferle ilgili olduğunu söylüyorlar. Zira Cadde 54 günlerdir gündemden düşmüyor. Yüklenici firmalar da göz hapsinde olduklarını bilerek iş güvenliği ve insani barınma koşullarına dikkat kesildiler. Direnişi sürdüren Burhan Abi şöyle konuşuyor: “Valla, yattığımız konteynırlar sıkış tıkıştı. Pisti, hamam böcekleri, tahta kurularıyla beraberdik. Valla birini kulağımdan çıkardım. Tek bir banyo vardı. 80 kişi bir banyoyu kullanıyorduk. Bazen gece 2’de, 3’te kalkıp banyoya girerdik. Bazen sabahın 5’inde bile sıra olurdu.”

Zafer Abi de, “Bizim burada günlerdir beklememiz elbette işe yarıyor. Hakkımızı alamasak da, baksana, nasıl gözleri korkmuş, herhangi bir denetim ihtimaline karşı bu zamana kadar yapmadıkları temizliği yapıyorlar. Yav, ben şantiyede çalışırken kaç kere söyledim, ‘bu böyle olmaz, bir çeki düzen verilmeli’ dedim. Ana firmalara gittim, şikâyet ettim, dediler ki, ‘Barınma yerlerinden taşeron şirket sorumludur, biz bir şey yapamayız.’ Taşeron da topu başkasına atıyor, hey allahım” diyor.

Şantiye Atıkları Çevreyi Kirletiyor

“Malzeme yok” denilerek evlerine gönderilen işçiler, kısa bir zaman sonra hak edişlerinin yarısını bile karşılamayan tutarda hesaplarına “tüm istihkakınız ödenmiştir” notuyla yatırılan “kıdem ve ihbar tazminatıyla işten çıkarıldılar. Malzeme yok diye şantiyeden gönderilen ardından işe gelmedikleri gerekçesiyle işten çıkarılan işçiler haklarını almak amacıyla önce yüklenici firmaların İstanbul’daki ofisleri önünde, sonrasında Serdivan Cadde 54 şantiyesi önünde eyleme başladı. 

Cadde 54 inşaatı işçilerinin hak arama mücadelesi tüm baskılara rağmen sürüyor. Daha önce iki kez gözaltına alınıp karakola götürülen işçilerin yüklenici firma avukatlarının şikayetleri üzerine ifadelerine başvurulmuştu. Polisin çeşitli düzeylerde direnişin sonlandırılmasına ilişkin ikna çabalarına ve tutuklama tehditlerine boyun eğmeyen işçiler bugün yine alandaydı. “İşçi düşmanı Türk-Mall, Yu-Group”, “İşçiler sizin köleniz değil”, “Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla seslerini duyurmaya çalıştılar.

Direnişteki işçilerden Zafer Hezer, “Yasal haklarımızı alamadan işten çıkarıldık. Firma, hesaplarımıza gönderdiği eksik para miktarının altına ‘kıdem ve ihbar tazminatı’ diye not düşmüş. Bu, evrakta sahteciliktir. Bizim 4 aylık maaşımız, yaptığımız mesailer, yıllık iznimiz, sosyal haklarımız olan kıdem ve ihbar tazminatımız yok sayılmak istenmiştir. Ana firmalar Türk-Mall, Yu-Group ve proje ortağı Serdivan Belediyesi’nden muhatap arıyoruz fakat bulamıyoruz. Belediye başkanı bizden kaçıyor, ayağına kadar gittik, ama önemsemiyor” dedi.

Şantiyedeki işçilere yaradı

Hak arayan direnişçi işçilerin, taleplerininin yanı sıra şantiyedeki çalışma koşullarının kötülüğüne ilişkin yaptığı açıklamaların ardından gözle görülür bir iyileşme yaşandığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre şirket dünden itibaren işçilerin barındığı, yemek yediği, temel ihtiyaçlarını karşıladığı alanları iyileştirmek için düğmeye bastı. İşçilerin kaldığı konteynırlar temizlendi, şantiyenin içinden kamyonlarla atık çıkarıldı.
İşçiler bunun sebebinin yarattıkları kamuoyu ve atmosferle ilgili olduğunu söylüyorlar. Zira Cadde 54 günlerdir gündemden düşmüyor. Yüklenici firmalar da göz hapsinde olduklarını bilerek iş güvenliği ve insani barınma koşullarına dikkat kesildiler. Direnişi sürdüren Burhan Abi şöyle konuşuyor: “Valla, yattığımız konteynırlar sıkış tıkıştı. Pisti, hamam böcekleri, tahta kurularıyla beraberdik. Valla birini kulağımdan çıkardım. Tek bir banyo vardı. 80 kişi bir banyoyu kullanıyorduk. Bazen gece 2’de, 3’te kalkıp banyoya girerdik. Bazen sabahın 5’inde bile sıra olurdu.”

Zafer Abi de, “Bizim burada günlerdir beklememiz elbette işe yarıyor. Hakkımızı alamasak da, baksana, nasıl gözleri korkmuş, herhangi bir denetim ihtimaline karşı bu zamana kadar yapmadıkları temizliği yapıyorlar. Yav, ben şantiyede çalışırken kaç kere söyledim, ‘bu böyle olmaz, bir çeki düzen verilmeli’ dedim. Ana firmalara gittim, şikâyet ettim, dediler ki, ‘Barınma yerlerinden taşeron şirket sorumludur, biz bir şey yapamayız.’ Taşeron da topu başkasına atıyor, hey allahım” diyor.

Şantiye Atıkları Çevreyi Kirletiyor 

Öte yandan, inşaat içerisinde arka tarafta bulunan yemekhane, tuvalet, banyo gibi alanlardan dışarıya kirli sıvılar, çöpler sızıyor. Kimi zaman birikip küçük çaplı bir bataklığa dönüşüyor. Bu pisliğin hemen yanında iki adet çocuk parkı bulunuyor. Parka gelen çocukların ve ailelerin şantiye karmaşasından ziyade inşaat kaynaklı atıklardan da etkilenmesi işten bile değil.

CHP’nin Hamlesi

Geçtiğimiz günlerde CHP kadroları Cadde 54 işçileriyle dayanışmak amacıyla direniş mahalline ziyarette bulunmuşlardı. Bugün, iddiaya göre taşeron firma Deniz Mimarlık ve CHP İl Başkanı Ecevit Keleş arasında bir görüşme yaşandı. Eski bir tanıdık olarak nitelendirilen Keleş ve Deniz Mimarlık’ın sahibi arasında işçilerin durumu hakkında bilgi alışverişi yapıldı. Firma sahibi, iddiaya göre, işçileri işaret ederek, “mahkemeye gitsinler, dava açsınlar, dava sonucunda gerekeni yaparız” dedi.

Diğer taraftan işçiler mahkeme yoluna pek olumlu bakmıyor. Hâlihazırda zaten büyük geçim sıkıntıları çektiklerini söyleyen işçiler, patrona, “davalar uzadıkça uzar. Benim elektriğimi kim ödeyecek? BEDAŞ mahkemeyi beklemiyor elektriği kesmek için. Haklarımızı müzakere ederek acilen almak istiyoruz” sözleriyle karşılık verdi.

Öte yandan, inşaat içerisinde arka tarafta bulunan yemekhane, tuvalet, banyo gibi alanlardan dışarıya kirli sıvılar, çöpler sızıyor. Kimi zaman birikip küçük çaplı bir bataklığa dönüşüyor. Bu pisliğin hemen yanında iki adet çocuk parkı bulunuyor. Parka gelen çocukların ve ailelerin şantiye karmaşasından ziyade inşaat kaynaklı atıklardan da etkilenmesi işten bile değil.