2021 başında brüt asgari ücret, yüzde 21,56'lık zamla 3 bin 577 TL'ye yükselse de Türk Lirası'nın yıl içindeki değer kaybı, alım gücünün azalmasına yol açtı.

2016 başında Türkiye'de brüt asgari ücretin karşılığı 518 euro'ydu. Bugün ise bu rakam 317 euroya kadar düştü.

Türkiye, Avrupa Birliği (AB) üyeleri ve birliğe aday ülkeler içinde asgari ücreti önceki yıllara göre daha düşük tek ülke. 
2016 başında Türkiye'deki asgari ücret 14 AB üyesi ve birliğe aday ülkeden daha yüksekti. Bugün ise Türkiye'deki asgari ücret yalnızca Arnavutluk'takinden ücretten daha yüksek.

Asgari ücretin Türkiye özelinde ayrı bir önemi de var: Çalışanların çoğu asgari ücret civarında maaş alıyor. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) verilerine göre bu, AB ortalamasından 6 kat fazla.

ORTALAMA MAAŞA DÖNÜŞTÜ
Türkiye'de 2013 yılında ortalama maaş asgari ücretin kadınlarda 1,77, erkeklerde 2 katıyken bu oran 2019'da kadınlar için 1,24'e, erkekler için de 1,49'a düştü.

Türkiye'de işçilerin çoğu her yıl enflasyon oranında maaş zammı alıyor. Asgari ücret ise son 19 yılda 2006, 2008 ve 2016 yılları dışında her zaman enflasyonun üzerinde zamlandı.
‘Genel tüketici enflasyonunu 
temel almak doğru değil'
Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde endüstri ilişkileri, emek tarihi ve çalışma hukuku üzerine çalışmalar yürüten Doç. Dr. Aziz Çelik, asgari ücrete zam yaparken genel tüketici enflasyonunu temel almanın doğru olmadığı görüşünde. 
Çelik asgari ücretle geçinen kişilerin harcamalarında gıdanın çok daha yüksek bir payı olduğunu ve gıda enflasyonunun yüksek olduğu dönemlerde enflasyon oranındaki zammın yeterli kalmayabileceğini söylüyor. 
Aziz Çelik'e asgari ücrete yapılacak zammın, düşük gelirlilerin enflasyon sepetini dikkate alması gerektiğini vurguluyor. Ancak Çelik'e göre bu da yeterli değil. Çelik, asgari ücret hesaplanırken ekonomik büyümenin de dikkate alınması ve işçilere bundan da pay verilmesi gerektiğini söylüyor.