Promosyon tutarının azami ölçülere çekilmesini ve her yıl düzenli olarak en az enflasyon oranında artırılmasını talep eden emekliler, ocak ayı gelmeden aylıklarında iyileştirilme yapılmasını ve sendikal haklarının da güvence altına alınmasını istedi. Ortak basın açıklamasını okuyan Tüm Emekliler Eşgüdüm Kurulu Dönem Sözcüsü İsmail Tutoğlu, "Sayıları 13 milyonu aşan biz emekliler için yaşam artık bir işkenceye dönmüş bulunmaktadır" dedi.

İstanbul Bakırköy’deki Tüm Emekliler Eşgüdüm Kurulu çatısı altında bugün bir araya gelen emekliler, enflasyon karşısında eriyen emekli aylıkları ve promosyonlarla ilgili ortak basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına, Bağımsız Emekliler Grubu, Bağımsız Emekliler Platformu, Birleşik Emekliler Platformu, Birlik Dayanışmacı Emekliler, Çağdaş Emekliler Gurubu, Emekliler Birleşin Grubu, Emekliler Grubu, Emekliler Birleşiyor Platformu (EBP), Emekli Demokrat Öğretmenler Grubu, Emeklerin Sesi Gurubu, Emekliler Türkiye Meclisi, Tüm Emekliler Bileşim Platformu, Tüm Emekliler Dayanışma Ağı (TEDA), Türkiye Emekliler Platformu (TEP), Tüm Sivil Emekliler Derneği katıldı.

“13 MİLYONU AŞAN EMEKLİLER İÇİN YAŞAM BİR İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ”

Ortak basın açıklamasını okuyan Tüm Emekliler Eşgüdüm Kurulu Dönem Sözcüsü İsmail Tutoğlu, şunları söyledi:

“Ülkemiz ekonomisinde var olan olumsuz gidiş; işçi, memur ve esnaf emeklileri olarak bizlerin yaşam koşullarını her geçen gün daha da zorlaştırmaktadır. Halkımızın, özellikle de emeği ile geçinen çalışanların ve biz emeklilerin yaşamı ve geleceği açısından büyük bir üzüntü ve kaygı duymaktayız. Büyük bir inatla sürdürülen ve iktisat biliminin gerçeklerinden uzak bu ekonomik düzensizliğin yarattığı yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında açlık sınırının altında kalan emeklilik maaşları, sayıları 13 milyonu aşan biz emekliler için yaşam artık bir işkenceye dönmüş bulunmaktadır.

İNSANA DEĞİL PARAYA DEĞER VEREN BU DÜZENİN KAZANÇLISI FİNANS KURULUŞLARI VE BANKALARDIR: Emekliler olarak, hak ettiğimiz insanca yaşamanın gerektirdiği koşulların çok ötesinde kaldığımız bir gerçektir. Yıllardır uygulanan üretimi, üreticiyi ve emeği dışlayan serbest piyasa ekonomisinin amacı açıktır. İnsana değil paraya değer veren bu düzenin kazançlısı, paranın ticaretini yapan finans kuruluşları ve bankalardır. ‘Bankalardan bu sıkıntılı devrede daha yapıcı olmalarını bekliyoruz. Tarihlerinin en büyük kârını ediyorlar’ diyen TOBB Başkanı’nın bu sözleri, inatla ve ısrarla uygulanan bu ekonomi politikalarının sonucunu göstermektedir.

13 MİLYON 722 BİN EMEKLİNİN MÜŞTERİSİ OLDUĞU BANKALAR HER AY 50 MİLYARA YAKIN BİR TUTAR KULLANIYOR: Hal böyle iken Türkiye Emekliler Derneği'nin araştırmasına göre, haziran ayı itibariyle Türkiye genelinde 8 milyon 615 bin işçi emeklisi, 2 milyon 718 bin esnaf emeklisi, 2 milyon 389 bin memur emeklisi olmak üzere toplam 13 milyon 722 bin kişi emekli aylığı almaktadır. Bu tablonun gösterdiği bir başka gerçek ise maaşlarını bankalardan alan 13 milyon 722 bin emeklinin bankaların müşterisi olduğudur. 13 milyon 722 bin emeklinin çok büyük bir bölümü 3 bin 500 TL ve üzerinde maaş almaktadır. Ortalama 3 bin 500 TL’den hesap yapılsa bile her ay 50 milyara yakın bir tutar bankalar tarafından kullanılmaktadır.

EMEKLİLERE DE BU PARADAN PAY VERİLMELİ: Yıllık 600 milyar TL’ye ulaşan böylesi önemli miktardaki bir tutarı değerlendiren ve doğal olarak kazanan bankaların, bu paranın sahibi olan biz emeklilere de pay vermesi gerekmektedir. Emekli maaşlarına yapılan artış sonrası bugüne kadar bazı bankalar tarafından emekli maaş hesaplarına promosyon verileceği açıklanmıştır. Bu bankalara duyarlılıkları nedeniyle teşekkür ediyoruz. Ancak görüyoruz ki her bankanın uyguladığı promosyon tutarı farklılık göstermektedir.

BEKLENTİ VE TALEPLERİMİZ KARŞILANSIN: Bu noktada, aşağıda isimleri yazılı olan ve yaklaşık 200 bin emekliyi temsil eden emekli grupları, sendika ve dernekler olarak bankalardan ve ilgili birimlerden beklentilerimiz şöyledir:

Biz emeklilerin pazarlık yaparcasına banka banka gezmekten kurtarılması ve promosyon süresi ve tutarı konusunda ortak bir karara ulaşılmasını, promosyon tutarının azami ölçülere çekilmesi ve promosyon uygulamasının her yıl en az enflasyon artışı kadar düzenli olarak artırılmasını talep ediyoruz. İsteklerimize olumlu yaklaşan bankalara yakınlık duyacağımızı ve üyelerimizi bu bankalara yönlendireceğimizi kamuoyunun ve bankaların yönetimlerinin bilgisine sunarız.”

"EMEKLİLİK MAAŞLARINA GERÇEK ENFLASYONA GÖRE ZAM YAPILMASI EN ACİL TALEBİMİZDİR"

Basın açıklamasının ardından ANKA Haber Ajansı’na konuşan Birlik Dayanışmacı Emekliler Sözcüsü Selim Dikel, iki temel taleplerinin olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Biz, emeklilerin bugün yaşadığı sorunların en temel nedeninin örgütsüz olmalarından kaynaklandığını düşünüyoruz. Çalışırken işçi ve memurların toplu sözleşmeyle belirlenen ücretleri ne yazık ki emekli olduktan sonra siyasi iktidar tarafından sendikal örgütlenmenin dışında, tek yanlı olarak belirleniyor. Dolayısıyla bunun yegane ve en acil çözümünün, emekli sendikalarının yasallaşması gerektiğine inanıyoruz. En temel iki talebimizi burada ifade etmek istiyorum. Öncelikli olarak en acil talebimiz, emekli maaşlarının ocak ayını beklemeden derhal ve ivedilikle halkın yaşadığı mutfaktaki gerçek enflasyon oranına göre derhal güncellenmesi ve seyyanen ek zam yapılması en acil talebimizdir. Nihai talebimiz, sorunlarımızı kökten çözecek olan talebimiz, Anayasa'nın sendika kurma hakkını belirleyen 51'inci maddesiyle toplu sözleşme hakkını belirleyen 53'üncü maddelerinin 'çalışanlar ve işverenler' ibaresine 'herkes' ibaresinin eklenmesi ve böylelikle emeklilerin sendikal haklarının anayasal güvenceye alınması gerektiğine inanıyoruz."

“BANKA PROMOSYONLARININ EŞİT HALE GETİRİLMESİ VE YÜKSELTİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ”

Bağımsız Emekliler Platformu adına konuşan Meliha Kaya ise şöyle konuştu:

"Emeklilerin bir araya gelmesi ve örgütlü bir çalışma yapabilmesi için sosyal ortamlarda bir toplantı yapıp tüm Emekliler Birleşik Eşgüdüm Kurulu’nu oluşturduk. Şu anda ilk talebimiz, gündem olan talebimiz, banka promosyonlarının hepsinin eşit hale getirilmesi ve yükseltilmesi. Emeklilerin parasını kullanan bankaların, emeklileri bir an önce görmeleri gerekiyor."

“ARTIK DİNLENME SÜRECİNE GEÇMEMİZ GEREKEN DÖNEMDE EN BÜYÜK SIKINTILARI YAŞIYORUZ”

Yaşamlarının 35-40 yılını bu ülkeye ve yurttaşlarına hizmet ederek geçirdiklerini belirten Tüm Emekliler Dayanışma Ağı temsilcisi Tevfik Kızgınkaya, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Artık dinlenme sürecine geçmemiz gereken dönemde en büyük sıkıntıları yaşıyoruz. Belki de yaşamımızın en yoğun ve sıkıntılı dönemini yaşıyoruz.

SAYILARI 13 MİLYONU AŞAN EMEKLİLERİZ. BUNUN BİR SİYASİ KARŞILIĞI MUTLAKA OLACAKTIR: Bu noktada ülkeyi yönetenlerin ve bizlerle ilgili karar mekanizmasında bulunanların, taleplerimize dikkat ederek emeklerin yaşamlarını kolaylaştırıcı, yaşam kalitelerini artırıcı önlemler almaları gerekmektedir. 13 milyonu aşan emeklileriz. Bunun bir siyasi karşılığı mutlaka olacaktır. Bu seçim dönemine giderken kimler emekçilere sahip çıkacaksa emeklilerin de ona sahip çıkacaklarını bilmeleri gerekiyor."