Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK) 17 Aralık’ta Ankara’da düzenleyeceği 'Seçim Bütçesi Değil Geçim Bütçesi Mitingi öncesinde, “Gelin; insanca yaşamaya yetecek bir ücret, adil bir vergi sistemi, halk için-emek için bütçe, güvenceli iş, güvenli gelecek için omuz omuza verelim” çağrısında bulunuldu.

KESK Sakarya Şubeler Platformu’nun Eğitim Sen Sakarya Şubesi’nde düzenlediği basın toplantısında konuşan KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher Koyun, hayat pahalılılığın her geçen gün arttığını, gelir adaletsizliğinin derinleştiğini, her dört kişiden birinin sosyal yardımlar olmadan yaşamını sürdüremediğini belirterek, “Her şey bir yana ülkemizin enflasyon ve işsizlik oranlarının toplamından oluşan Küresel Sefalet Endeksinde dünya liderliğine yükselmiş olması her şeyi zaten fazlası ile anlatıyor” dedi.

Türkiye’nin “Asgari Ücretliler Ülkesi”ne dönüştürüldüğünü ifade eden ve ‘Peki bu hale nasıl geldik?’ diyen Koyun, şöyle devam etti:

“Maaşlarımız, ücretlerimiz yıllardır hiç birimizin inanmadığı TÜİK sanal rakamlarına göre artırıldı. Yaşadığımız gerçek hayat pahalılığı ile ilgisi olmayan bu sanal rakamlar özellikle ücret zammı dönemlerinde daha da aşağı çekildi.

Seçim dönemleri öncesinde ise ağzımıza bir kaşık bal sürmek adına bu sanal rakamların birkaç puan üzerinde artışlar yapıldı.

Ama hem iğneden ipliğe her şeye hem de bizden alınan vergilere bu rakamların çok üzerinde zamlar yapıldı. Sonuçta dün aldığımızı bugün alamayacak hale geldik. Satın alma gücümüzü kaybettik, gittikçe yoksullaştık.”

“BİR KEZ DAHA AYNI OYUNU KURUYORLAR”

KESK toplu sözleşmesinin yenilenmesini istedi KESK toplu sözleşmesinin yenilenmesini istedi

“Yine bir seçim arifesizdeyiz.

Karşımızda yaklaşan seçimlerde koltuğu kaybetme tehlikesi gittikçe artan bir iktidar var. Bunun için yıllardır hayata geçirdikleri taktiğe bir kez daha sarılıyorlar. 2023 bütçesini halk için “kesenin ağzının açılacağı” bir bütçe gibi göstererek seçim yatırımına dönüştürmeyi hedefliyorlar.

Şimdi TBMM’de görüşmeleri devam eden bütçe ile yine bir kez daha aynı oyunu kuruyorlar.

Yirmi yıllık iktidarlarında büyütüp içinden çıkılmaz hale getirdikleri sorunları yarım yamalak düzenlemeler yaparak seçim yatırımı haline getirmeye çalışıyorlar.

Ancak,, 2023 bütçesinde kesenin ağzını işçiler, emekçiler, emeklikler, çiftçiler, küçük esnaflar için yani halkın yüzde 99’u için açmıyorlar. Kesenin ağzı her zaman olduğu gibi yine paradan para kazananlar, faizden, hazine garantisinden beslenenler, çalıştırdığı asgari ücretliler kadar bile vergi ödemeyenler için açılıyor.

Açlık sınırı altıdaki asgari ücretin %50 artırılması konusunda Çalışma Bakan’ın “Hayali değil gerçekçi bir rakam üzerinde durmak lazım” sözleri iktidarın kimden yana olduğunu fazlası ile ispatlıyor.

Yüzde 1’in çıkarı için yüzde 99’u yok sayan adaletsizliğe, haksızlığa karşı çaresiz değiliz.

Bunun için bir adım daha atıyoruz. Emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize sahip çıkmak için 17 Aralık Cumartesi günü Ankara’da “Seçim Bütçesi Değil, Halktan-Emekten Yana, Geçim Bütçesi İstiyoruz Mitingi’nde buluşuyoruz.

Çağrımız işçisi, kamu emekçisi, emeklisi, asgari ücretlisi, kadını, genci ile bu düzenin çarkları ile yoksullaştırılan, ezilen, ötekileştirilen herkesedir.

Gelin; İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret, Adil Bir Vergi Sistemi, Halk İçin-Emek İçin Bütçe, Güvenceli İş, Güvenli Gelecek İçin omuz omuza verelim.”

TALEPLER

Döne Gevher Koyun, talepleri ise şöyle sıraladı:

  • Temel tüketim maddelerine son iki yıl içinde yapılan zamların geri alınması,
  • Mali kayıplarımızın yaşanan gerçek hayat pahalılığı ve yoksulluk sınırında yaşanan artış temel alınarak telafi edilmesi,
  • Vergide adaletin sağlanması, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınması,
  • Tükettiğimiz her şeyden alınan dolaylı vergilerin düşürülmesi,
  • Gelir vergisi birinci dilim oranının %15 ten %10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesi,
  • Kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılması, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınması,
  • Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesi
  • Kamu hizmetlerinin tasfiyesine, özelleştirmelere, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine aktarılan hazine garantilerine son verilmesi,
  • Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılması,
  • Her türlü güvencesiz istihdama son verilmesi,
  • Engelli yurttaşların erişebilirlik sorununun çözülmesini, engellilere yönelik kamu hizmetlerinin geliştirilmesi,
  • Kaynaklarımızın savunmaya, güvenlikçi politikalara, silahlanmaya değil; adaletin tesis edilmesi, emek, barış ve demokrasi için kullanılması,