Tüm Emekli Sler Sendikası Sakarya Şube Başkanı Günay Şentürk, 2021 bütçesini 'sağlıksızlığın bütçesi' ve 'emeklileri açlığa mahkum etmenin bütçesi' olarak nitelendirdi ve emeklilerin taleplerinin karşılanmasını istedi.

Günay Şentürk, yaptığı yazılı açıklamada,2021 bütçe tasarısının adeta kaçırılırcasına hazırlanıp, görüşüldüğünü belirterek, "Bizlerin görüşlerine başvurulmamakta, temsil ettiğimiz kesimler yok sayılmaktadır." dedi. Şentürk, "Bunun yanı sıra emekliler için uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan sendika kurma hakkımız mahkemeler vasıtasıyla elimizden alınmaya çalışılmakta, devletin uluslararası sözleşmelere uygun iç hukukta düzenlemeler yapmak yerine emeklilerin 25 yıllık sendikal geçmişini yok saymaya çalışmakta, sendikaları kapatmakla tehdit etmektedir.

Bu çerçevede, Sendikamız Tüm Emekli Sen 2021 Bütçe tasarısını ve emekli sendikalarına yönelik baskı ve kapatma girişimlerini değerlendirmesini basın aracılığıyla kamuoyu ile paylaşmayı ve TBMM’de bulunan ya da bulunmayan siyasi partilere görüş ve değerlendirmelerini iletmeyi bir görev olarak kabul etmektedir." ifadelerini kullandı.

SAĞLIKSIZLIĞIN BÜTÇESİ

Şentürk, 2021 bütçe tasarısına ilişkin görüşlerini ve emeklilerin taleplerini şöyle dile getirdi:

"2021 Bütçe tasarısı mart ayı başından bu yana yaşadığımız coronavirüs salgını ortamında görüşülmeye başlanmıştır. Haziran ayı başında kısıtlamaların kaldırılması ile birlikte kısa zamanda salgının yaygınlaşması gündeme gelmiş, eylül ayından itibaren de günlük ağır hasta sayısı ve can kaybı her geçen gün artmaktadır. Salgını önleyici tedbirler yerine yaşlıları, kronik hastaları tecrit edici önlemler onur kırıcı bir şekilde tekrar yürürlüğe sokulmuştur. Bu tedbirler yerine halk sağlığı önlemlerinin, koruyucu hekimliğin, sağlığın bütünüyle kamusal ve parasız bir hizmet olmasının koşulları yaratılması gerekirken, sağlıkta özelleştirmenin simgesi olan şehir hastaneleri yapımına hız verilmiştir. Oysa çoğu şehirlerde pek çok hastane binası boşaltılmış, işlevsizleştirilmiş, yıkılmaya terk edilmiştir. Bu bütçede de emeklilerin sağlık haklarını iyileştirici ne bir madde ne de böyle bir niyet vardır. Açlığa mahkum edilen emeklilere bir de salgının yükü eklenmiş, sağlık hizmetlerinden parasız olarak yararlanması gereken kesimler adeta para kazanmanın yolu gibi görülmüş ve görülmeye devam edilmektedir.’’Evde kal’’ kal yasaklarını haklı bulmuyoruz. Artık bu tecritide taşıyamıyoruz.Çünkü ihtiyaçlarımız karşılanmıyor,sağlık sorunlarımız kronikleşiyor,sosyal hayatla iletişimimiz kopuyor ve yeni bir sosyo- psikolojik sorunlarla baş başa bırakılıyoruz.

BU BÜTÇE EMEKLİLERİ AÇLIĞA MAHKÜM ETMENİN BÜTÇESİDİR

8 milyon emekli asgari ücretin altında ücret almaktadır. Hazine katkısı ile aylık ödemeler 1500 tl ye çekilmiş olsa da zamlar gerçek ücretlerine yapılmakta gerçek ücretleri hazine katkılı düzeye gelinceye kadar aldıkları aylık sabit kalmaktadır. Bu uygulama emeklileri açlığa mahkum etmenin başka bir yoludur.

Yine bu bütçe ile 2021 yılı için emeklilere reva görülen zam oranı 3+3 ve enflasyon farkıdır. Zam oranlarının vicdansızlığı ve komikliği bir tarafa, enflasyon oranlarının siyasi iktidarın işine geldiği gibi hesaplanıp açıklandığını bilinmektedir. Dolayısıyla 2021 bütçesi emekliler açısından sefalet ve yoksulluk demektir.

2021 bütçesinde başka bir eşitsizlik ve yoksullaştırma kalemi vergi adaletsizliğidir. Sermayenin vergilendirme kaynağı olan kurumlar vergisi oranı azaltılırken, başta emekliler olmak üzere sabit gelirliler için gelir vergisi bir kaynak olmaya devam etmektedir. Aynı şekilde gelirler arasında ÖTV, KDV gibi dolaylı vergilerden sağlanan gelirlerin artırılması eşitsizliği ve yoksulluğu artıran, emekçilerden sermayeye kaynak transferi sağlayan bir unsur olarak durmaktadır.

EMEKLİLERİN TALEPLERİ

Bu değerlendirmelerin ışığında taleplerimiz:

-Emeklilerin sendikalarına karşı açılmış kapatma davaları geri çekilmeli, Valilikler bu davalara taraf olmamalıdır.

-Uluslararası sözleşmeler ve 25 yıldır emeklilerin zorluklarla baş ederek sürdürdüğü kazanımlar ve sendikal örgütlenmesi tanınmalı, anayasal güvence altına alınmalıdır.

-En düşük emekli aylığı brüt asgari ücret tutarına yükseltilmelidir.

-Yılda 4 sefer aylık tutarında ikramiye verilmelidir.

-Sağlık hizmetleri tamamen kamusal olmalı, kamu eliyle yürütülmelidir. Özelleştirmeden vazgeçilmelidir.

-Emeklilerden sağlık ve tedavi katkı payları alınmamalıdır.

-Ekmek, et, su, elektrik, doğalgaz gibi temel ihtiyaç ürünlerine zam yapılmamalıdır.

-Salgın koşullarında yaşlılara, kronik rahatsızlığı olanlara yerel ya da merkezi yönetim tarafından destek verilmeli, ihtiyaçları karşılıksız olarak karşılanmalıdır.

-Yerel yönetimler tarafından yaşlılara ve emeklilere sosyal alanlar ve yaşam alanları hizmeti verilmelidir.

-Her türlü ulaşım araçları ücretsiz hizmet vermelidir.