Türkiye'de koronavirüse karşı yaygın aşılamanın sürdüğü son iki ay içerisinde, bugün itibariyle toplam 12 milyon 671 bin doz aşı yapıldı. Şu ana dek 8 milyon kişi birinci doz aşısını olurken, bu kişilerin 3,5 milyonluk bölümü ikinci doz aşılarını olmayı bekliyor.

Uzmanlara göre, Türkiye'de toplum bağışıklığının kazanılması için en az 60 milyon kişinin aşı olması gerekiyor. Peki, Türkiye bu hızla giderse aşılamayı ne zaman tamamlayabilecek?

Sağlıkçılar, Türkiye'nin son iki aydaki mevcut aşılama hızına göre 60 milyon vatandaşa 120 milyon doz aşı uygulamanın günde ortalama 500.000 doz aşılamanın yapılması durumunda 7-8 ay süreceğini ifade ediyor.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu üyesi Dr. Emrah Kırımlı, yaygın aşılamanın başladığı 11 Ocak'tan bu yana yaklaşık 12 buçuk milyon doz aşı yapıldığı düşünüldüğünde, günlük ortalamanın 200 bin doz civarında seyrettiğini belirtiyor. Kırımlı'ya göre bu rakam, Türkiye'nin gerçek aşılama kapasitesinin oldukça altında kalıyor.

15-19 Şubat arasında günde 400-600 bin doz arası aşı yapılarak beş günde toplam 2 milyon doza ulaşıldığını söyleyen Kırımlı, Türkiye'nin günlük 500 bin doz aşılama yapma kapasitesi bulunduğunu ifade ediyor.

Dolayısıyla Türkiye'nin elinde yeterli miktarda aşı bulunması halinde günde 500 bin doz aşı ile, 120 milyon doza 240 günde ulaşılabileceğini söylüyor:

"Yani en iyi şartlar altında bile 120 milyon dozluk aşılamayı tamamlamamız 7-8 ay sürecek. Sağlık Bakanı günde 1.5 milyon kişiyi aşılarız dedi ama gerçek hayatta böyle olmadı. Aşılamanın başladığı 11 Ocak'tan bugüne dek, günde ortalama 200 bin kişi aşılayabilmişiz. Bu şekilde giderse aylar, hatta yıllar sürecek gibi duruyor. Elimizde aşı olsa toplu aşı merkezleri kurulabilir ancak o da var mı yok mu bilmiyoruz."

Mevcut hız olan günde ortalama 200 bin aşı ile devam edilmesi durumunda ise 60 milyon kişinin her iki dozu da alarak aşılanması, 2022 yılı sonunu bulabilir.

'Aşılama süreci uzarsa yeni varyantlar ortaya çıkabilir'

BBC Türkçe'ye konuşan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Necmettin Ünal aşılamada esas sıkıntının sağlık sisteminin aşılama kapasitesinden değil, aşı temininde yaşanan sorunlardan kaynaklandığını belirtiyor.

Ünal'a göre gerekli aşılama hızla gerçekleştirilip toplum bağışıklığı kazanılmadığı takdirde, virüsün mutasyona uğrayıp yeni varyantlar oluşturma olasılığı bulunuyor:

"Şu ana dek Türkiye'de koronavirüsün üç yeni varyantı tespit edildi. Bunların dışında çeşitli varyantlar var ama hâkim duruma gelebilmiş değiller. Vaka sayılarının yüksek devam etmesi ve aşılamanın kısa sürede tamamlanamaması durumunda, her ülkede olduğu gibi Türkiye'de de kendisine özgü varyantların gelişmesi bir olasılık."

Ünal bu riski önlemenin iki yolu olduğunu ifade ediyor:

  • Çok hızlı aşı yaparsınız ve virüsün yayılmasına izin vermediğiniz için varyantların ortaya çıkmasına engel olursunuz.
  • Herkesi evine kapatırsınız, hastalık yayılamaz ve varyant oluşma olasılığı azalır.

Ünal "Bizim bulunduğumuz noktada her ikisine de ulaşamamış durumdayız" tespitini yapıyor ve mevcut aşıların yeni varyantlara karşı ne kadar etkili olacağının ise varyantın niteliğine ya da mutasyonun gerçekleştiği yerlere bağlı olarak değişeceğini ifade ediyor.

Ünal'a göre Türkiye aşı temininde zorlanan tek ülke olmadığı gibi, aşılama açısından dünya sıralamasında 'görece' iyi bir konumda yer alıyor:

"Türkiye'de yapılan aşı dozu açısından dünyadaki ilk on ülkeden biriyiz. Bu açıdan hiç fena bir konumda değil. Ancak nüfusa göre aşıladığımız kişi sayısı oranına baktığımızda çok düşük bir yüzdede kalıyoruz. Yani aşılamamız yetersiz ama diğer yandan, aşı teminindeki problem sadece bize özgü bir problem değil."