İnsan Hakları Merkezi’nden yapılan açıklamada, şu görüşler savunuldu:

"Dünyada ve ülkemizde yaşanan Pandemi sebebiyle tüm halkın Yaşam Hakkı ve Sağlık hakkı ciddi tehlike altındadır.  Ülkemiz bugün itibariyle en çok tutuklu barındıran ülkelerinden birisi olup, hapishaneler mevcut kapasitelerinin üzerinde mahkum barındırmaktadır.  Hapishane koşulları ve tutukluların temizlik maddesi ve benzeri ihtiyaç maddelerini ulaşmadaki kısıtlarda riski arttırmaktadır. Hali hazırda hapishanelerde;

780 bebek, 2 bin 500 çocuk, bin 333 hasta tutuklu. 457 ağır hasta ve binlerce kadın bulunmaktadır. 

Anayasanın “sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması” başlıklı 56. maddesinin ilgili fıkraları “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” şeklindedir. Yine Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Üye Devletlere     Avrupa Cezaevleri Kuralları Hakkında Rec (2006) 2 Sayılı Kararınca, özgürlüğünden yoksun bırakılan herkese insan haklarının gerektiği gibi saygılı davranılması ile hükümlü tutukluklara uygulanan rejimin hapsedilmenin doğasında var olan sıkıntıyı daha da ağırlaştırmaması gerekmektedir.

Öncelikle, hapishanelerde bulunan hamile, çocukları ile birlikte kalan, hasta ve 65 yaş üstü tutuklular ile dışarıda bakmakla yükümlü  olduğu çocuk ve yaşlısı bulunanlar derhal ve koşulsuz bir biçimde serbest bırakılmalıdır. Diğer tutuklu dosyalar yönünden bihakkın tahliye veya adli kontrol hükümleri, hükümlüler yönünden de infaz erteleme yoluyla hapishanelerdeki mevcut azaltılarak salgın riski önlenmelidir.

Bu süreçler tamamlanıncaya kadar hapishanelerde tüm önlemlerin alınması, detaylı dezenfekte çalışmalarının  yapılması, İnsan Haklarına  uygun şekilde tutuklu ve mahkumların aileleri ile iletişimlerinin sağlanması için gerekli çalışmalarının yapılması gerektiği kanaatindeyiz. 

Yapılacak tüm çalışmaların takipçisi olacağımızı  siz değerli halkımızın bilgisine sunarız."