Sakarya'nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikası'nda 3 Temmuz 2020'de yaşanan ve 7 işçinin ölümü, 127 işçinin de yaralanmasıyla sonuçlanan davanın ikinci duruşmasında dördüncü gün geride kaldı. Mahkeme yarın ara kararını açıklayacak.

Ferizli ilçesindeki yeni cezaevi kampüsünde bulunan Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri Duruşma Salonu’nda yapılan duruşmaya fabrika sahibi Yaşar Coşkun'un tutuksuz yargılanan babası Ali Rıza Ergenç Coşkun katılmadı. Duruşmada, tutuklu, tutuksuz sanıklar ile müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Binası içinde ve çevresinde kolluk kuvvetleri geniş güvenlik önlemi aldı. Duruşmaya müştekiler, patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları ve diğer izleyiciler salgın tedbirlerine uygun olarak alındı. Yoklama ile birlikte başlayan duruşma, sanık ve avukatlarının, tarafların iddia ve ifadelerine ilişkin beyanları dinlenmeye başlandı.

KANSER TEDAVİSİ GÖRÜYORUM

Söz alan sanık Erşan Öztürk, suçsuz olduğunu belirterek tahliyetiini istedi. Sanık Asiye Engin de, fabrikadaki asıl sorunun, yoğun üretim baskısı nedeniyle, gereğinden fazla patlayıcı malzeme bulundurulması olduğuna işaret etti ve taçma şüphesi bulunmadığını belirterek tahliyesini talep etti. İş Güvenliği Uzmanı Aslı Bozkurt ise "Ben ihmalim ve kusurum olmadığını düşünüyorum, eğer bu yargılamada kusurum ihmalim olduğu ortaya çıkarsa cezamı çekmeye razıyım. Sadece tutuksuz yargılanmak istiyorum” dedi. Sanık Hasan Ali Velioğlu'nun avukatı da müvekkilinin tahliyesini talep etti.

Savcı'nın tutukluluğa ilişkin mütalasında "Delillerin toplanmamış olması, olayın oluş biçimi ve ağırlığı gerekçesiyle tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istemesi üzerine konuşan Aslı Bozkurt, "Ben kanser tedavisi gördüm ve görmeye devam ediyorum. Ali Rıza Ergenç hakkında tutuklama talep edilmedi ama üzerimde hiçbir mal varlığı olmayan benim kaçma şüphem olduğu düşünülemez. Bu sebeple tahliyemi talep ediyorum" dedi.

"İŞ KAZASI TUTUKLANMA SEBEBİ MİDİR?"

Fabrika sahibi Yaşar Coşkun, müşteki sanık Amhet Çağrıcı'nın ifadelerini işaret ederek,  "Bir sürü şey söyledi. Ben her gün Sağlık Bakanı ile konuştum, onun talimatıyla Ahmet'e bakıldı. Ahmet dikkatli konuşsun" dedi. Coşkun, şunları söyledi:

  • "Mahkemeye tavsiyem, birine söz verdiğinde cevap olarak bana da söz verilsin"
  • "Biz dört gündür buradayız. Burada bir senaryo var ve herkes bunun farkında. Burada sürekli kavga çıkarılıyor ve mahkeme uzatılıyor. Bunlara herkes şahit."
  • "Türkiye'de her gün iş kazası oluyor. Tutuklanma sebebi midir bu? Biz kamuoyu baskısı sebebiyle tutuklandık. Ayrıca Savcı delillerin karartılması dedi. Öyle bir şey yok." beyanı ardından Savcı "Ben delil karartılması demedim, deliller toplanması dedim."

"ÖRGÜTLENMEYECEKSİNİZ"

Yaşar Coşkun'un avukatı Abdurrahim Burak: 

  • "Umuyorum ve diliyorum ki iki buçuk ay önce başlayan savunma hakkımın kısıtlanması durumu söz konusu olmaz. Bu sebeple sözümün kesilmemesini istirham ediyorum. Meslek hayatımda savunmayı savunacağımı düşünmüyordum."
  • Delil karartmak ve kolluk kuvvetlerine yardım etmek arasında bir fark var. Benim müvekkilinin karısının delil kaçırdığını iddia edip buna ilişkin bir algı yaratmaya çalıştılar. Burada Savcılık talimatıyla yapılmış bir işlem vardır."
  • "Olası kast diyorlar.Kulaklarıma inanamıyorum.Böyle bir şey olabilir mi? Benim Müvekkilim kendi fabrikasının patlamasını ve insanların ölmesini mi isteyecektir. Ayrıca olası kast nedir? Hukuk öğrencileri bile bilir. Kahveye girersiniz Ahmet yerine Ali'yi vurursunuz"
  • "Yahu ben PKK'yı savunmuyorum, DHKP-C'yi savunmuyorum. Bun nedir böyle?"

Sanık Yaşar Coşkun müdafi, kamuoyunun duruşmaya ilgisinin savunma üzerinde baskı oluşturduğunu iddia ederek, "Sakarya Barosunun davaya katılması talebine verdiği karşı oyun herkes tarafından nasıl bilindiğini merak ediyoruz." dedi.

Sanık Müdafi Asena Aslan Burak müştekilere hitaben "Acınız var anlıyorum ama doğru tektir. Örgütlenmeyeceksiniz!" diye konuştu.

Duruşmaya yarın saat 14.00'e kadar ara verdi.  Yarın ara karar açıklanacak.