İçişleri Bakanlığı, son bir haftadaki sokağa çıkma kısıtlamalarına uymayan 35 bin 544 kişi hakkında adli/idari işlem yapıldığını açıklamıştı.

Hem sokağa çıkma kısıtlamasını hem de maske yasağını ihlal edenlere 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282. Maddesi uyarınca genellikle 3 bin 180 lira ceza kesiliyor. Oysa kanuna göre para cezasının alt sınırı Vergi Usul Kanunu’na göre 789 TL.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gökmen Yeşil bianet’e yaptığı açıklamada, idarenin, yani polisin de Valiliğin de böyle bir ceza kesmek için yetkisi olmadığını söylemişti. Ankara, Adana ve Bolu’dan örnek mahkeme kararları da kesilen cezalar konusunda hukukçuları doğruluyor.

Bolu: Yükümlülükler kanunla konulur, yasada yok

Bolu'da maskesiz şekilde köpeğini gezdirdiği gerekçesiyle Elif Nihan İ.'ye verilen idari para cezası, mahkemece ifade edildi.

20 Mayıs’ta Bolu İzzet Baysal Caddesi'nde kesilen cezayı ödeyen Elif Nihan İ., daha sonra maske cezasının iptali Bolu Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurdu.

Mahkeme, itirazı haklı bularak para cezasını iptal etti.

Kararın gerekçesinde, maske takma zorunluluğunun kanunla düzenlenmediği ifade edildi, ayrıca bir zorunluluk halinde devletin maske dağıtma yükümlülüğüne dikkat çekildi:

“Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 64. maddelerine göre, salgın hastalıklara ilişkin tedbirleri düzenlenmiştir. Bu tedbirlerin hiçbirinde maske takma zorunluluğu yoktur. Kaldı ki böyle bir zorunluluğun olduğunu kabul etmesek bile, Anayasamızın 2. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, sosyal devlet olma ilkesinin ise ekonomik olarak bir yükümlülük getirdiğinde, bu yükümlülüğün devletçe karşılanması gerektiği açıktır.

“Maske takmanın, maskenin amacına uygun olarak kullanılması halinde, 4 saat süre ile aynı maskenin kullanılabileceği, dolayısıyla ortalama bir insanın ev dışında 3 tane maske değiştirmesi gerektiği, bunun da kişiye belirli bir mali külfet getirdiği, yine Anayasamızın 73. Maddesi gereği, mali yükümlülükler ancak kanunla konulur, kanunla kaldırılır.

“Hem sosyal devlet olma ilkesi hem de getirilen zorunluluğun mali külfet getirmesi gereği, devletin kişi başına her gün 3 tane maske sağlama zorunluluğu gereği olduğundan yasaya uymayan idari para cezasının kaldırılmasına karar verilmiştir.”

Adana: Polis sadece tutanak tutabilir

Adana’da da para cezasına yapılan itiraz sonucu Adana 5. Sulh Ceza Hâkimliği, “Polis sadece tutanak tutabilir” diyerek cezanın geçersiz olduğuna karar verdi.

Sözcü gazetesinden Asuman Aranca'nın haberine göre, Adana 5. Sulh Ceza Hakimliği, salgın dolayısıyla maske, sosyal mesafe ve 65 yaş sokağa çıkma yasaklarının ihlali üzerine polisin kestiği cezaların “geçersiz” olduğuna karar verdi.

Mahkeme, “İdari yaptırım kararı ancak mülki amir tarafından verilebilir. Polis tarafından sadece ihlale ilişkin tespit tutanağı tutulabilir” hükmüne vardı, cezayı iptal etti.

Davayı açan avukat Mahmut Akgül, “Karar emsal niteliğinde olacaktır. Sokağa çıkma yasağı, maske takma zorunluluğu ve buna benzer idari para cezalarında kolluğun keyfi uygulama yapamayacağına ilişkindir. Mahkeme salgın süresince polis tarafından kesilen cezaların hukuki olmadığını ortaya koymuştur” dedi.

Ankara: Kanunda düzenlenen bir zorunluluk yok

Ankara’da sokak kısıtlamasını ihlal eden Sercan Aran'a 3 bin 150 lira idari para cezası uygulandı. Cezanın iptali için Ankara Sulh Ceza Hakimliğine itiraz bulunan Aran'ın itirazı kabul edildi ve ceza iptal edildi.

Geçen hafta verilen mahkeme kararında, Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin emsal nitelikteki maske kararına da gönderme yapılarak, ceza kesme yetkisinin kaymakamlık ve valiliklerde olduğu vurgulandı.

Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliğinin kararında cezanın uygulayıcılarının kaymakamlık ve valilikler olduğu belirtildi.

Gerekçeli kararda, “Salgın veya bulaşıcı hastalıklarla mücadele kapsamında alınacak, ‘maske takma tedbiri/yükümlülüğü' 1593 sayılı kanunda açıkça düzenlenen bir zorunluluk olmadığı gibi bu tedbirlere aykırı hareket edilmesi de bu kanunda sayılan bir yasak veya zorunluluk olmadığından; ‘maske takma tedbirine aykırılık' eylemi nedeniyle 1593 sayılı kanunun 282'nci maddesinin uygulanmasının mümkün görünmediği…” ifadeleri yer aldı.